İZMİR'in Bornova İlçesi’nde, üç yıl önce bir müzikholde çıkan silahlı kavgada, yoldan geçen 17 yaşındaki Nurşah Ok'u yanlışlıkla vurarak ölümüne neden olan ve 21 yıl 8 ay hapis cezası alan sanık Özcan Ülgün hakkındaki kararı Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi bozdu. Bozma kararında, Nurşah Ok’un suç tarihinde 18 yaşından küçük olması nedeniyle, sanığın 'çocuğu kasten öldürme' suçundan, ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle yargılanması gerektiği belirtildi.
Bornova Atatürk Mahallesi'nde, 28 Ocak 2010 tarihinde meydana gelen olayda, Yücel Ülgün'e ait Mercan Müzikhol’de, iddiaya göre haraç isteme yüzünden kavga çıktı. Mercan Müzikhol’e müşteri olarak gelen ve cezaevinden yeni çıkan Mehmet Tahir Duruşkan ile arkadaşı Emrullah Öndeş bir süre içeride eğlendi. Müzikholün işletmecisi Yücel Ülgün'ün yakını Özcan Ülgün ile iki kişi arasında tartışma çıktı. Tartışma büyüyüp silahlı kavgaya dönüştü. Olayda, işletmeciden haraç istedikleri öne sürülen Mehmet Tahir Duruşkan sağ baldırından, Emrullah Öndeş sol bacağının diz kapağından, bu sırada yoldan geçen Nurşah Ok, yerden seken mermilerden  birinin kalçasına isabet etmesiyle yaralandı. Nurşah Ok, tedavisinin ardından taburcu edilerek, annesi ile gittiği Antalya'da yarasının enfeksiyon kapması sonucu yaşamını yitirdi. Olayda pompalı tüfeği kullandığı ileri sürülen işletmeci Yücel Ülgün'ün yakını Özcan Ülgün, gözaltına alınıp, nöbetçi mahkeme tarafından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Özcan Ülgün, genç kızın ölmesi üzerine tutuklandı, hakkında dava açıldı.
İzmir 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki son duruşmaya, hakkında bir kez ömür boyu ve iki kez 15'er yıl hapis cezası istenen tutuklu sanık Özcan Ülgün ile başka suçtan tutuklu sanıklar Mehmet Tahir Duruşkan ve Emrullah Öndeş ile avukatları Mehmet Korkut ve Ercan Dönmez katıldı. Tutuklu sanık Özcan Ülgün'ün avukatı, Mehmet Korkut ve Ercan Dönmez, olayda meşru müdafa olduğunu söyleyerek tahliye talep etti. Sanığın avukatlarından Mehmet Korkut, ölen kişinin ilk götürüldüğü Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde vücudunda 2 mermi olduğu belirtildiğini, pansuman yapılıp taburcu edildiğini, Adli Tıp Kurumu'ndan gelen otopsi raporunda ise vücudundan 3 mermi çekirdeğinin çıkarıldığının yazıldığını belirtti. Ölenin ilk götürüldüğü hastanede tedavisini yapıp taburcu eden doktor B.Ö. hakkında da İzmir 21'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde 'taksirle ölüme sebebiyet verme' suçundan dava açıldığını ve yargılamanın sürdüğünü söyledi. Müvekkilinin suçu meşru müdafa koşulları içerisinde işlediğini öne sürüp, iki davanın birleştirilmesini talep etti. Mahkeme heyeti talebi kabul etmedi. Savcı mütalasında, sanığın cezalandırılmasını talep etti. Sanık Özcan Ülgün son savunmasında, "Ben kendimi savundum" dedi.
Mahkeme heyeti, yargılama sonunda sanık Özcan Ülgün'ü, Nurşah Ok'u kasten adam öldürme suçundan önce ömür boyu hapse mahkum etti. Daha sonra suçu haksız tahrik altında işlediği gerekçesiyle cezası 11 yıl 8 ay hapse indirildi. Özcan Ülgün ayrıca Mehmet Tahir Duruşkan ve Emrullah Öndeş'i yaralama suçundan da 4'er yıl 7 şer ay ve ruhsatsız silah taşımaktan da 10 ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme heyeti ayrıca mağdur sanıklar Hasan Öndeş ve Servet Durdu (Erol) ile müşteki sanıklar Mehmet Tahir Duruşkan ile Emurullah Öndeş’i Yücel Ülgün'ün işyerinde eşyalara zarar verdiklerinden dolayı 10'ar ay hapis cezasına çarptırıp, cezalarını ertelemedi. Ceza alan sanıkların avukatları kararın temyizi için Yargıtay’a başvurdu.
Temyiz taleplerini inceleyen Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi, Mehmet Tahir Duruşkan ve Emrullah Öndeş’e verilen cezaları aynen onadı. Daire, ölen Nurşah Ok'un olay sonrası tedavisini yürüten doktor B.Ö. hakkında taksirle ölüme neden olma suçundan İzmir 21’inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan kamu davası arasında fiili ve hukuki irtibat bulunduğunu belirtti, dosyaların birleştirilmesi olanağının araştırılmasını istedi. Karar verilmiş ve kesinleşmiş ise dosyanın getirtilmesini talep etti. Antalya Adli Tıp Grup Başkanlığı Morg İhtisas Dairesi'nin otopsi raporuna göre maktülün ateşli silah yaralanmasına bağlı iç organ harabiyeti ve akciğer enfeksiyonu sonucu öldüğünün belirlendiğini, bu belgelerle, hastanedeki tedavi belgelerinin Adli Tıp Kurumu'na gönderilerek, kesin ölüm sebebinin saptanması, yaralanma ile ölüm arasında illiyet bağı olup olmadığı hususunda kanıtların birlikte değerlendirilmesi ve sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik incelemeyle hüküm kurulduğunu ifade edildi. Ceza Dairesi, ölen Nurşah Ok’un suç tarihinde 18 yaşından küçük olması nedeniyle, sanığın eyleminin, TCK 81/1 maddesi gereği 'kasten öldürme' değil, TCK 82/1-e maddesi kapsamında 'çocuğu kasten öldürme' suçunu oluşturduğunu belirterek, mahkemenin kararını bozdu.
Daire ayrıca, sanık Hasan Öndeş'in müzikhole zarar veren şahıslar arasında bulunmadığı gerekçesiyle, verilen cezanın bozulmasına ve beraat etmesi gerektiğine karar verdi. Dava, bozmanın ardından İzmir 6’ıncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde tekrar görülecek.