Felat BOZARSLAN/DİYARBAKIR, () - DİYARBAKIR'da 2009 yılında meydana gelen molotof ve taşlı saldırı eylemleri ile ilgili davada 4 sanığı ceza veren 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi, gerekçeli kararında ülkenin ekonomik kaynaklarının önemli bölümünün PKK ile mücadelede harcandığı vurguladı.
Diyarbakır'da 2009 yılında meydana gelen molotof ve taşlı saldırılarla ilgili açılan dava geçen Ekim ayında tamamlandı. Mahkeme, tutuklu sanıklar Mehmet Biçim, Ömer Sipek, Şiyar Dala ile tutuksuz sanık Hakan Aflatun'a, 'Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek', 'İzinsiz olarak tehlikeli madde bulundurmak', 'Kamu güvenliğini tehlikeye düşürmek' ve 'Mala zarar vermek' suçlarından 11 yıl 3 ay ila 14 yıl 3 ay arasında değişen oranlarda hapis cezası verdi. 4 sanığa hapis cezası veren ve son düzenleme ile kapatılan Diyarbakır 6'ıncı Ağır Ceza Mahkemesi, kararın gerekçesini açıkladı. Gerekçeli kararda, terör örgütlerinin neredeyse tüm dünya ülkelerinde teknolojik gelişmelerden yararlanarak insanlığı etkileyebilecek eylem kapasitesi ve etkinliğine sahip olduğu ifade edildi. Terör örgütlerinin ne kadar büyük bir tehlike olduğunun ABD'deki 11 Eylül saldırıları ile tüm dünya tarafından anlaşıldığı belirtilen kararda, şöyle denildi:
"Ülkemizin ekonomik kaynaklarının önemli kısmı PKK ile mücadelede harcanmış, harcanmaya devam edilmektedir. Yurt içinde ve terör örgütünün yuvalandığı Kuzey Irak'taki kamplarına yönelik yapılan operasyonlar, kara ve hava harekatları ile terör örgütü tamamıyla yok edilmeye çalışılmaktadır."
Kararda, 5 bin 237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun terörle etkin mücadele kapsamında farklı olarak düzenlendiğine dikkat çekilirken, düzenlemelerle terör örgütlerinin tamamen etkisiz hale getirilmesinin amaçlandığı hatırlatıldı. Örgüt faaliyetlerine katılımın ve yardımın önlenmesi için cezaların caydırıcı olmasının amaçlandığı belirtilen kararda, şu ifadeler yer aldı:
"Benzer düzenlemeler insanlığı zehirleyen uyuşturucu suçları ile ilgili ceza yasalarında da yer almaktadır. Düzenlemelerle adeta uyuşturucuya 'Eli değen' kişinin bile cezalandırılması amaçlanmıştır. Terör suçlarına ilişkin yapılan düzenlemeler ile de kişilerin terör suçlarından tamamen uzak durmaları amaçlanmıştır. PKK terör örgütünün ülkemiz insanına ırk, dil, din, bölge, cinsiyet, büyük, küçük ayrımı yapmadan uzun yıllardır verdiği maddi ve manevi zararlar ortadadır. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nın Diyarbakır, Hakkari ve Van ziyaretleri sırasında meydana gelen olaylar, bir kısım muhalefet liderleri tarafından ayaklanma girişimi, isyan provası olarak nitelendirilmiştir. Bunlar göz önüne alındığında terörle etkin mücadele kapsamında getirilen düzenlemelerin ne kadar yerinde olduğu ortaya çıkmıştır."
"KİŞİLER KENDİLİĞİNDEN ÖRGÜT ADINA SUÇ İŞLEYEBİLİR"
Gerekçeli kararda, 'Örgüt adına suç işlemek' suçunun oluşabilmesi için, kişi ile örgüt arasında organik ilişki gerekmediği ifade edilirken, "Bir terör örgütü adına işlendiği belli olan eylemden dolayı verilecek cezanın yanında, kişinin örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek suçundan da cezalandırılmasına karar vermek gerekmektedir. Kişiler, örgütsel çağrı olmadan, örgüt adına suç işleyebilir. Örgütün çağrısı olmadığı halde örgütle aynı fikirleri paylaşarak ve örgütün menfaatleri doğrultusunda eylemde bulunabilir. Bunun için somut olayın kendi içinde değerlendirilmesi gerekir" görüşlerine yer verildi.
Suç ve cezada kanunilik ilkesinin gereği olarak, cezadan indirim yapılması için koşulların kanunda sayılması gerektiğini vurgulayan mahkeme, gerekçeli kararında şöyle dedi:
"Kanun koyucu tarafından 5 bin 237 sayılı TCK'nın 220/6 maddesinin ikinci cümlesinde takdiri indirim düzenlemesi yapılırken, indirim koşulları sayılmamıştır. Bu durumda kanun koyucu hakime indirim oranının belirlenmesinde olayı ve suçluyu, hukuki normları kıstas alarak adil ve insaflı bir oranın tespitinde özgür bırakmıştır. Bu nedenle örgütün talimatları doğrultusunda bu tarz eylemlerin gerçekleştirildiği; bu eylemlerin örgütün toplum üzerindeki etkinliğini, zorlayıcı gücünü ortaya çıkardığı, kamu düzenini ve güvenliğini ciddi oranda ortadan kaldırdığı dikkate alınarak cezalardan indirim yapılmamıştır."

FB(GG/İD)