KCK ana davasında dün tahliye edilen 31 kişi arasında bulunan Batman'ın eski Belediye Başkanı Nejdet Atalay, "Halkın çocuklarının, kızlarının hayatı pahasına sokaklarda, zindanlarda, dağlarda gösterdikleri direnç sayesinde bu kirli konsept an itibariyle çökmüştür, Kürt halkı kazanmıştır" dedi.
KCK ana davasında dün tahliye edilen 31 kişiden 25'i bugün BDP Diyarbakır İl Başkanlığı'nda basın toplantısı düzenledi. Grup adına konuşan Batman eski Belediye Başkanı Nejdet Atalay, mahkemenin 31 kişiyi tahliye ettiğini, ancak 6 arkadaşının çeşitli nedenlerle hala tahliye edilmediğini söyledi. Yaklaşık 5 yıl önce ülkenin derin dehlizlerinde Kürt halkının mücadelesinin tasfiyesine yönelik kirli bir politika inşa edildiğini öne süren Atalay, şöyle dedi:
"Bu politikaya göre Kürt halkının dağdaki gerillası imha edilerek yok edilecekti. Şehirdeki siyasetçileri zindanlara doldurularak mücadele dışı bırakılacaklardı. Buna rağmen halen sesini yükselten onuruna, özgürlüğüne, mücadelesine, kimliğine sahip çıkanların da baskılarla, coplarla yine yıldırıp Kürt hareketi tasfiye edilmek istendi. Ancak biz mücadeleyi yaşayarak gördük ki, bu konsept bu kirli oyun tutmadı. Halkın çocuklarının, kızlarının hayatı pahasına sokaklarda, zindanlarda, dağlarda gösterdikleri direnç sayesinde bu kirli konsept an itibariyle çökmüştür, Kürt halkı kazanmıştır. KCK ana davasındaki bu süreç tamamlandı, belki cezaevinde kimse kalmadı diye düşünüyor olabilirsiniz. Ama sadece ana davada şu an 6 arkadaşımız çeşitli sözde hukuki sudan bahanelerle halen zindanlarda tutulmaya devam edilmektedir. Dilerim en kısa zamanda bu sözde bahanelerde kaldırılır ve bu yoldaşlarımızda kavuşuruz."
ÖCALAN ESİR OLARAK TUTULUYOR
Atalaş, barış ve çözüm süreci diye anlandırılan süreci hep birlikte yaşadıklarını belirterek, şunları söyledi:
"Bu süreci hepimiz biliyoruz ve tanığıyız ki, başkan Apo'nun yol göstericiliğinde ve bu halkın mücadelesiyle elde ettik, bu halkın ciddi ve değerli kazanımıdır. Bu sürecin ilerletilmesi Kürt siyasi hareketinin başkanı Apo'nun gösterdiği hassasiyetin, ciddiyetin, sorumluğun hükümet tarafından da aynı ölçekte, değer ve kıymette sorumluluğun, ciddiyetin ve saygınlığın gösterilmesi gerekmektedir. Bu konuda hükümetin günübirlik, faydacı yaklaşımları terk etmesi ve bu süreci daha derinleştirilmesi yönünde beklenen gereken adımları atmaya ve sorumluluğa davet ediyoruz. Kürt halk önderi sayın Öcalan'ın tutsaklığı onun o koşullarda hala tutuluyor olması, bir manada esir olarak tutulması manasına gelmektedir. Öncelikle koşullarının bir an önce düzeltilmesi ve özgürlüğüne kavuşturulması, halkına kavuşturulması yönünde bu halkın vazgeçilmez bir talebi ve ısrarı söz konusudur. Umut ediyoruz ki çok beklemeden, çok daha hasret çekmeden o güzel günü de hep birlikte yaşayacağız. Önderliğimize kavuşacağız diye umut ediyor ve diliyorum."

FOTOĞRAFLI