CEZAEVİNDEN ÇIKTILAR
KCK ana davasında tahliye olanlar Diyarbakır D Tipi Cezaevi'nden gece yarısı çıktı. Tahliye olanlar, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak, aileleri ve BDP'liler tarafından karşılandı. 
Tahliye olanlar arasında bulunan Batman eski Belediye Başkan Necdet Atalay, cezaevinden çıkmanın mutluluk verici olduğunu belirterek, "Çıkmak güzel, ama geride bıraktığımız insanlar var. Gerçekten insanın başına gelince bazı şeyleri anlıyor. Çıkma halini ancak bizler anlayabiliriz. Sizlerde bizim yaşadıklarımızı yaşayarak anlayabilirisiniz. Geride insan bırakmak kadar kötü bir şey yoktur. Ama hepsi Kürt halkın yiğit evlatlarıdır. Sokakta suçüstü yakalanmış insanlar değildir. Bu halkın geleceği, özgürlüğü için mücadele ettikleri için, kavga verdikleri için cezaevindeler. İnanıyorum ki bu süreç nihayete erer. Halklar birbiriyle daha fazla kardeşleşir. Gerçek barış tecelli eder. Geride bıraktığımız arkadaşlarımızda bir an önce dışarı çıkar. Ben cezaevine girdiğimde kızım küçücük bir şeydi. Kameraların önünde ayrılmıştım. Şimdi yine beraberiz. Özgürlük değerli kıymetli bir şeydir" dedi.
Tahliye edilen eski Kayapınar Belediye Başkanı Zülküf Karatekin ise 2009 yılında siyasi bir soykırım operasyonun Kürt halkına ve siyasetçilerine yapıldığını ileri sürüp, şöyle dedi: "Buradaki temel hedef Kürtlerin vermiş olduğu demokrasi ve özgürlük mücadelesini vurmaya yönelik bir operasyon olarak algılıyoruz. Yaklaşık 4,5 yıldır burada rehine tutuluyoruz. Tutuklanmamız nasıl ki siyasi bir kararla yapıldıysa, uyduruk gerekçelerle bu güne kadar cezaevinde tutulduksa bana göre bırakılmamız yine siyasi bir karardır. Bu mahkemelerde 4,5 yıllık süreç içerisinde yapılan yargılamalardı bize göre şekli yargılamalardı. Hukuki altyapısı ve gerekçesi olmayan yargılamalardı. Ama Kürt halkı bütün baskı ve uygulamalara rağmen kendi özgürlük ve demokrasi mücadelesini verdi. Her şeye rağmen mücadelesini sürdürdü ve bugün eğer burada bulunuyorsak yine bu halkımızın mücadelesi sayesinde buradayız ve bırakılmış durumdayız. Bunlara rağmen sevindik dersek doğru olmaz çünkü şuanda gördüğünüz bu duvarların arkasında 10 binlerce insanımız sırf düşüncelerinden dolayı politik yaklaşımlarından, tutumlarından dolayı içeride kalmaktadır. Kimileri çok ağır cezalar almış durumdadır. Bu insanlarımız bırakılmadığı sürece doğru olamayacağını düşünüyorum. Bunların tek suçu kendi halklarının üzerlerindeki baskıları kınamaktı. Yeni bir sürece giriyoruz. Sayın Öcalan'ın başlatmış olduğu yeni bir barış süreci var. Bu barış sürecinden dolayı da umuyorum ve diliyorum ki hükümet bu süreci doğru değerlendirir. Ve en kısa sürede de gerekli adımı atar. Üzerine düşen sorumluluğu yerine getirir. Türkiye halkını bir bütün olarak zorunla birliktelikten gönüllü birlikteliğe dönüştürecek ve bir arada kardeşçe yaşama olanakları yaratacağı umuduyla sorumluluğa davet ediyorum." 

FOTOĞRAFLI