Bahri KARATAŞ/İZMİR, () - İZMİR Barosu'na kayıtlı olan, 'Hukuksuzluğa Hayır Platformu' üyesi avukatlar, İzmir Adliyesi önünde basın açıklaması yaparak, hukuka aykırı olduğunu belirttikleri uygulamalara tepki gösterdi, seçim ve sandığın yolsuzlukları ve rüşveti asla aklamayacağını dile getirdi.
Grup adına basın açıklaması yapan Avukat Çağatay Korhan Tokgöz, son dönemde Anayasanın 2'nci maddesinde belirlenen Türkiye Cumhuriyeti'nin nitelikleri üzerinde yürütme organı tarafından ağır hukuk ihlalleri yapıldığını söyledi. Tokgöz, referandumla kabul edilerek yürürlüğe giren Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) yapısı ile ilgili Anayasanın 159'uncu maddesinin ihlal edilerek, Kurul’un yürütmeye bağlı hale getirildiğini belirtip, “Yürütmenin yargıya yaptığı bu müdahale ile öncelikle 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasına müdahale edilmiş, bu müdahale sonucu tutuklu sanıklar tahliye edilmiştir. Soruşturması devam eden ve açıkça yürütmenin müdahalesine uğrayan bu davada tahliyeler üzerine yürütme organının başı 'hak yerini buldu' demekten de çekinmemiştir. Anayasanın 37'nci maddesinde belirtilen kanuni hakim güvencesi açıkça ihlal edilmiştir. Anayasının 138'inci maddesine göre yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır. Bu organlar ve idare mahkeme kararlarını hiçbir surette değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez. Yürütme organı tarafından 17 Aralık sürecinde bu anayasa hükmü defalarca ihlal edilmiştir. 17 Aralık 2013 tarihinde başlatılan yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasında bazı bakanların ve çocuklarının şüpheli sıfatıyla isminin geçmesi, yürütme organının kendisini koruma içgüdüsü, bağımsız yargıya ağır bir müdahalesine neden oldu. Bu süreçte soruşturmayı yürüten savcılar ile kolluk görevini ifa eden emniyet görevlileri görevden alınıp başka yerlere sürüldü. Bu soruşturma dışındaki, sayısı binleri bulan emniyet mensubu da mesnetsiz bir şekilde görevlerinden alındı ve başka yerlere atandı. Savcıların gözaltı kararlarının uygulanmaması, Başbakanlık konutu ile ilgili yürütmeyi durdurma kararlarının, bizzat yürütmenin başı tarafından tanınmaması, anayasa ihlalilinin örneklerindendir” dedi.
Yandaş ve havuz medyası oluşturularak özgür basına ağır müdahaleler yapıldığını belirten Tokgöz, Anayasanın 28'inci maddesinde düzenlenen basın hürriyetinin açıkça ihlal edildiğini de söyledi.
“DÜNYAYA, TWİTTER'İ KAPATARAK REZİL OLDUK”
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının bu hukuksuzluklara karşı özellikle twitter, facebook ve youtube gibi sosyal medya platformları üzerinden seslerini duyurmaya çalıştıklarını dile getiren Avukat Tokgöz, özgür basın ve medyanın ortadan kaldırıldığını, bu nedenle düşünce ve ifade özgürlüğünü sosyal medya üzerinden kullanmaya çalışan vatandaşların, twitter'ın kapatılmasıyla bu haklarından da mahrum bırakıldıklarını, Türkiye Cumhuriyeti'nin itibarının tüm dünyada sıfırlandığını söyledi. Tokgöz, bunca hukuksuzluk karşısında, yolsuzluk ve hukuksuzlukların soruşturulacağı, aklanacağı ya da cezalandırılacağı yerin sandık değil, bağımsız mahkemeler olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Anayasamızın 9'uncu maddesine göre Türk milleti adına yargı yetkisini bağımsız mahkemeler kullanır. Bu nedenle, öncelikle yürütme organı yargı üzerinden elini çekmelidir. Bağımsız yargıya müdahale sonucunu doğuran yasal düzenlemelerin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesini bekliyoruz. Unutulmamalıdır ki, seçim ve sandık yolsuzluğu, rüşveti asla aklamaz. Hukuksuzluğa hayır diyoruz.”

BK(AÖ/AAA) (FOTOĞRAFLI)