KARAMAN’da hurda deposunun bahçesinde 2.5 metre genişliğinde yaklaşık 6 metre derinliğindeki atık su çukuruna düşen 2 kardeşten birinin ölümüyle sonuçlanan kurtarma çalışmalarına katılan itfaiye eri 42 yaşındaki Ali Rıza Taşol, kendi kızları aklına geldiği için hiç düşünmeden üzeri kimyasal madde ile kaplı suya girdiğini söyledi. Taşol, "O suyun asitli ya da zehirli olabileceğini hiç düşünmedim. Asitli olsaydı kör de olabilirdik, derilerimiz de yüzülebilirdi. Zehirlenip ölebilirdik de" dedi.
Olay geçen pazar günü Larende Mahallesi Abdullah Sabri Ülgen Caddesi'ndeki bir hurda deposu bahçesinde meydana geldi. Hurda toplayan 39 yaşındaki Yahya Ses, çocukları 8 yaşındaki Ömer ve 6 yaşındaki İsmail Ses'i yanına alıp topladığı hurdaları sattığı depoya gitti. Yahya Ses, çalıştığı sırada oğulları Ömer ve İsmail Ses de hurda deposu bahçesinde oynamaya başladı. İki kardeş, yaklaşık 6 metre derinliğindeki üstü açık olan atık su çukurunu fark etmeyip, içine düştü. Çukura düşen çocukların çığlık attığını duyan çalışanlar tarafından kurtarılan İsmail Ses, gelen ambulansla Karaman Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Ömer Ses ise suyun içinde gözden kayboldu. Bunun üzerine itfaiye ekipleri çağırıldı. İtfaiye ekiplerinin yaptığı çalışma sonucu çukurdan çıkartılan Ömer Ses de ambulansla aynı hastaneye kaldırıldı. Çukurdaki suda boğulduğu belirlenen Ömer Ses, yapılan tüm müdahaleye rağmen yaşama döndürülemedi.
'KENDİ ÇOCUKLARIM AKLIMA GELDİ'
Karaman İtfaiye Müdürlüğü'nde çalışan 10 yıllık itfaiye eri 42 yaşındaki Ali Rıza Taşol, kendisinin canına hiçe sayarak katıldığı kurtarma çalışmalarını anlattı. Kendi çocukları aklına geldiği için hiç düşünmeden üzeri kimyasal madde ile kaplı olan suya girdiğini anlatan Taşol şunları söyledi:
"O gün ekip arkadaşlarımla birlikte bir yangın söndürme çalışmasına katıldık. Başarılı operasyonun ardından 112 Acil Servis Merkezi'nden bir çocuğun kuyuya düştüğü yönünde ihbar geldi. Biz de ona göre hazırlık yaparak iniş takımları ve teçhizatlarımızla birlikte 5 dakika içerisinde olay yerine geldik. Çocuğun, üzerinde plastik atık tabakası bulunan su dolu çukura düştüğü söylendi. O anda kendi kızlarım aklıma geldi. Hiç düşünmeden hemen belime ipi bağladığım gibi derinliğini bilmedim su dolu çukura girdim. Çünkü her şey saniyelikti. Ve aramaya başladım. Hatta o suyun ben asitli ya da zehirli olabileceğini hiç düşünmedim. Asitli olsaydı kör de olabilirdik, derilerimiz de yüzülebilirdi. Ayrıca zehirlenip ölebilirdik de. Ama hiç düşünmeden içinde çocuk olduğunu bildiğimiz için direk suya atladım. O esnada belli bir arama yaptım. Çapı 3 metre derinliğinin de 5-6 metreye kadar ulaştığını belirledik. Çocuğa ulaşamayınca aramaya devam ettim."
POLİS TE SUYA ATLADI
Daha sonra olay yerine gelen bir polisin de suya atladığını ve arama çalışmasına katıldığını belirten Taşol, "Sonra sağ olsun bir polis arkadaş (Alper Arıcan) silahını çıkardı, o da suya atladı ve benimle aramaya başladı. Sonra o suyun içinde 'Beni sıkı tut' dedi. Ben de elinden tuttum ve o suya daldı, tekrar yüzeye çıktı. Bir daha daldığında çocuğun ayakkabısından çekerek bulduğunu söyledi. Sonra çocuğu hemen çıkardık. Bekleyen sağlık görevlileri de hemen hastaneye intikal ettirdi. O an suya girerken üzerimde cep telefonu cüzdanım vardı hiç umurumda değildi. Çünkü kurtarmamız gereken bir can vardı. Tek tesellimiz minik Ömer'in kurtarılması ve nefes almasıydı. Sonra hastaneyi 2 ve 3 defa aradık. Dua ettik ama öğrendik ki minik çocuk hayatını kaybetmiş. Çok üzüldük. Çocuğun yaşamasını ve hayata dönmesini isterdik. Biz o anda yapabileceğimiz her şeyi yaptık" diye konuştu.
'ÇOCUK KURTULSAYDI, ÇOK SEVİNECEKTİK'
Karaman İtfaiye Müdürü İsa Kayhan da "İtfaiyeciler olarak yaşamın her alanında sadece yangın, sel, zelzele değil, 24 saat çalışmaktan gurur duyuyoruz. Ama son olayda bu yavrumuzun kurtaramamız bizleri haliyle çok üzdü. Emniyet ve itfaiye teşkilatımız ile birlikte elimizden gelen her şeyi yaptık. Ama ne yazık ki maalesef böyle bazen de bizlerde üzücü haberler alabiliyoruz. Çocuk kurtulsaydı, çok sevinecektik" dedi.