ÇUKUROVA Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Mete Gülmen, ölümlere neden olan sentetik uyuşturucu bonzainin, en az 40 çeşidini tespit edebilecek düzeye ulaşacaklarını; bu konuda hizmet verilebilecek Adli Tıp Kurumu dışındaki tek merkez olacaklarını açıkladı.
Çukurova Üniversitesi Toksikoloji Analiz Laboratuvarı, sentetik uyuşturucuyla mücadele çalışmalarını 2009 yılından bu yana sürdürüyor. Bonzai zehrine karşı mücadelede önemli çalışmalar yürüten ve 'Adli Tıbbın Nobel'i' sayılan, ’Uluslararası Adli Tıp Akademisi Bilim Onur Altın Madalyası’ sahibi olan Prof.Dr. Mete Gülmen, sentetik uyuşturucu maddelerini kanda ya da idrarda tespit edebilen Türkiye'deki iki merkezden biri olduklarına dikkat çekerken, kıldan tespitte son aşamaya gelindiğini belirtti. Bonzaiyle ilgili uzmanlaşmış personelleri olduğunu belirten Prof. Dr. Gülmen, "Her yıl şubat ayında yenilenen Amerikan Adli Bilimler Akademisi'nin 2009 yılındaki oturumunda, Amerikan Federal Hükümeti'nin ilaç etkileşimleri konusunda en üst ismi olan otoritesi bana, 'sentetik cannabinoid' (bonzai) diye bir şeyler başladı. Bunları hızla çalışıp, oturtmamız gerekiyor' dedi. O yıl hemen çalışma başlattık ve şu anda belki de dünyanın en donanımlı bir ekibiyle çalışıyoruz" dedi.
TÜRKİYE'DE TEK MERKEZ OLDU
İngiltere'de Randoks isimli bir şirketle anlaşma yaptıklarını belirten Prof.Dr. Gülmen, kurulacak ekipmanlarla dünyaya entegre bir analiz laboratuvarına Türkiye'de sadece Çukurova Üniversitesi'nin sahip olacağını, dünyadaki çok az merkezden biri olacaklarını söyledi. Prof.Dr. Gülmen, "Bu şirketle bir proje kapsamında çalışmamız bize, dünyada güncel ve son olan gelişme neyse, laboratuvarlarında uygulama neyse, biz de anında burada uygulayabiliyor olmayı kazandıracak. Yani Çukurova Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Laboratuvarları, tüm dünyaya sentetik uyuşturucularla ilgili güncel bilimsel bilgi aktarabilecek gücü elde etmiş olacak" diye konuştu. Böylece internet üzerinden satışlarda yasaklanma riskinden kurtulmak isteyen üreticilerin değişik olarak üreteceği tüm çeşitlerin incelenebilmesi olanağı sağlanmış olacak. Gülmen, yaptıkları çalışmaları daha sonra şöyle anlattı:
"Biz bu konuda hem deneyimliyiz, hem de bilimsel anlamda altyapıyı artık hazır hale getirmiş olduk. Şu ana kadar en az 40 adet bonzai türevini tespit edebilecek düzeye ulaştık. Kısa bir zaman içerisinde, sentetik uyuşturucuların tüm türevlerini tespit edebileceğiz."
BONZAİ YAYGINLAŞACAK ÇÜNKÜ ÜRETİMİ BASİT
Ekipte yer alan Adli Toksikolog Doç. Dr. Nebile Dağlıoğlu ise, bonzainin internette bitkisel içerikli olduğu yönünde reklamlar yapılarak satıldığı için, insanların 'bitkisel' sözüne inanarak aldığına dikkat çekti. Bonzainin Türkiye'de 2011'de yasaklı grubuna giren bir tür 'uyuşturucu madde' olduğunu da belirten Doç. Dr. Dağlıoğlu, şu bilgileri verdi:
"Bonzai bir uyuşturucu madde. Yani zehir ve yasal değil. Ancak, kişinin kanında ya da idrarında kolaylıkla tespit edilemediği için yasal gibi gösteriliyor. Bu kimyasallar çok fazla güncelleniyor olmasına karşın, biz laboratuvar olarak, tespit edilebilmesi için değişik yöntemler üzerinde çalışıyoruz. Sadece idrar ve kan gibi biyolojik örneklerde değil, saç, kol altı ve özel bölge kılında da bu maddelerin tespiti için çalışmalarımızı yürütüyoruz. En önemlisi de bonzai ile ilgili güncel çıkan maddeleri takip edip bunları cihazlarımızda tanıtıyoruz. Böylece tespit edebilme olasılığımız daha da artıyor. Kimyasal zehir olduğu için sürekli bu madde güncellenip yeni çeşitleri ortaya çıkıyor. Gelecekte bunun daha fazla yayılacağını düşünüyoruz. Çünkü normal esrar üreticileri tarlaya ekiyorlardı ve her an yakalanma riskleri vardı. Ama şimdi bunu daha basit yöntemlerle yapıyorlar. Farklı isimlerle bilinen ve Türkiye'de üretimi olmayan kimyasalları yurtdışından getirerek, bir ev içerisinde rahatlıkla bonzai otunun ya da herhangi bir otun üzerine sıkarak kurutuyorlar. Sonra da paketleyerek piyasaya sürüyorlar. Otun üzerine sıktıkları, toksik etkileri çok yüksek olan bir zehirli madde. Otların üzerine sıkarak, mendil tabir edilen kutular içerisine konulup Türkiye'de 'bonzai' ve 'Jamaika' isimleriyle satılıyor. "
Bonzaiyi doktora tezi yapan Araştırma Görevlisi Pınar Efeoğlu da şuna kadar bonzainin insan vücuduna verdiği tahribatla ilgili henüz bilimsel bir çalışma olmadığını söyledi.

FOTOĞRAFLI