Ferit ASLAN- Serdar SUNAR/DİYARBAKIR, ()- İNSAN Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, Lice İlçesi'nde 2 kişinin ölümü, 1'i asker 3 kişinin yaralanmasına yol açan olaylarla ilgili yaptığı açıklamada, "Sürecin başlaması ile birlikte aslında iş yerel yöneticilere bırakılmış olsa bu ölümler olmazdı. Merkezi hükümetin tutumu ya da Ankara'nın tutumu bu yönde sertti, hiçbir şekilde çözümü geliştirme noktasında değillerdi" dedi. İHD Diyarbakır Şubesi, Lice İlçesi'nde 2 kişinin ölmesi, 1'i asker 3 kişinin yaralanması ile sonuçlanan olaylar ile ilgili inceleme raporunu açıkladı. İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, "Yol kapatma eylemleri ile ilgili sürecin başlaması ile birlikte yerel yöneticilerden Vali olsun diğer bürokratlar olsun bunlara iş kalmış olsaydı bize göre bu ölümler olmazdı" dedi. 
'GÖSTERİCİLERİN ÇATIŞTAY'DAN UMUDU VARDI, AMA SERT AÇIKLAMALAR ÇIKTI'
Bilici, "Merkezi hükümetin tutumu ya da Ankara'nın tutumu bu yönde sertti, hiçbir şekilde çözümü geliştirme noktasında değillerdi. Yerelde çözülemedi ve çözülemediği gibi gördüğünüz gibi yaşam hakkı ihlal edildi, daha da fazla insan katledilebilirdi. Çünkü, müdahale tarzı ağırdı" diye konuştu. 
İHD Şube Başkanı Bilici, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Demokratik yol ve yöntemlerle gösteriler yapılabilirdi, bazen dozu da aşabilirdi. Fakat, ısrar ile bastırmaya yönelik politikalar geliştirildi. Yani en ufak bir adım atılmış olsaydı, bir karakolun inşaatı fiilen durdurulmuş olsaydı ya da bu yönde bir beyan açıklansaydı bu ölümler gerçeklenmezdi. Bir gün öncesi burada bir çatıştay oldu ve gençlerin ve eylemcilerin bu çalıştaydan da bir beklentileri vardı. Çalıştaydan çıkan bir sonucun belki ortamı rahatlatacağını belki süreci rahatlatacağını, kendilerinin de bir adım atacağına dair umutları vardı. Ama, tam tersi oradan sert açıklamalar geldi. Gerek Beşir Atalay gerek İçişleri Bakanı'ndan, hatta yerel birimleri suçlayan açıklamalar geldi. Bu da oradaki eylemcileri daha umutsuz duruma soktu. Acaba çözüm süreci bitiyor mu, tekrar çatışmalar mı başlayacak kaygısı yarattı." 'VALİ, MÜDÜR VE KOMUTAN'DA BU NOKTAYA GELİNMESİNİ İSTEMİYORDU' İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, Vali, Emniyet Müdürü ve İl Jandarma Komutanı ile yaptıkları görüşmelerde gerçekten onların elinde bir şey olmadığını, her yerin merkezi hükümetin ya da siyasal iktidarın elinde olduğunu ve onları da aşan şeyler olduğunu gördüklerini ifade ederek, "Onların da bu olayların bu noktaya gelmesini istemediklerini gördük. Ama oldu ve toplumsal gösterilere asla tasvip etmediğimiz bir şekilde müdahale oldu.Bunui gerçekleştirenleri ve emir verenleri tekrar kınıyoruz. Yaşam hakkı bizim için son derece kutsaldır. Bunlar olmayabilirdi, olmama ihtimali çok yüksekti, daha basit yolu ve kestirme yolu seçtiler. Sürecin ilerlemesi için gençlerin talepleri yerinde koşullar ve taleplerdir. Sivil insiyatifi ve sivil aklı siyasal iktidar hiç dinlemedi bildiği yolu seçti. Bu olay yaşandığı içinde son derece üzgünüz" dedi. İHD'nin Lice ile ilgili hazırladığı raporu okuyan İHD Genel Başkan Yardımcısı Serdar Çelebi ise protesto eylemleri ile ilgili yetkili birimlere yapılan uyarıların dikkate alınmadığı, her zaman yapıldığı gibi sorun askeri birimlere havale edilerek, eylemin şiddet yoluyla sonlandırılması yönteminin seçildiğini söyledi. İHD Genel Başkan Yardımcısı Çelebi, 15 günlük eylem süreci boyunca askeri birlikler defalarca eylemcilere yönelik müdahalede bulunmuş, bu müdahale sırasında hem göstericiler hem de askerler yaralandığını da belirterek, "Ayrıca, son yaşanan acı olaydan bir gün önce Diyarbakır'da AKP tarafından düzenlenen ve bazı bakanların da katılım gösterdiği çözüm süreci konulu çalıştay yapılmıştır. Çözüm sürecini ve çözüm yollarını konu alan bu çalıştayda Lice'de yaşananlar gündeme alınmazken, sorunun muhatabı olan Lice'deki göstericilerle görüşme ihtiyacı duyulmadığını özelikle vurgulamak gerekmektedir" dedi. İHD Genel Başkan Yardımcısı Serdar Çelebi, olay ili ilgili tespitlerini sıralarken, askerlerin konuşlanmış olduğu alanın yol kesme eyleminin yapıldığı alana uzak olması, bu alanda da herhangi bir eylemselliğin olmadığı tespitlerinden yola çıkarak, askerlerin 'operasyon amaçlı' mı orada olduğu yönünde kuşkularının artığını ifade ederek, "Yöre halkının askeri birliğin konuşlandığını duyum alması üzerine, muhtemel bir askeri operasyon olabileceği yolunda kaygı ve kalekol yapımlarını protesto amacıyla birliğin bulunduğu alanda gösteri yaptığı tanık anlatımlarıyla da tespit edilmiştir.  Yine tanık anlatımlarına göre, gösteri yapan grubun 25-30 kişiden oluştuğu, askerin konuşlu olduğu tepe ile göstericilerin arasında 100-150 metre mesafe olduğu, eylem sırasında göstericilerin askerlerin bulunduğu alanı terk etmesi yönünde taleplerinin olduğu ve askerlere doğru yürümeye başladıkları, askerlere yaklaştıktan sonra askerlerin birkaç gaz bombasıyla onları dağıtmaya çalıştığı, başarılı olamayınca da kitlenin üzerine direk ateş açamaya başladığı anlaşılmıştır. Olay yeri incelemesi ve görgü tanıklarının anlatımı sonucunda, olayın silahlı bir grubun askeri birliğe saldırısı sonucu çatışma çıktığına ilişkin herhangi bir emareye rastlanılmamış olması ve yine Genelkurmay Başkanlığı'nın yaralanan askerin kurşun yarası almadığı yönündeki açıklamasından yola çıkarak,  2 yurttaşın ölümünden önce herhangi bir çatışmanın çıkmadığı tespiti yapılmıştır" diye konuştu. İHD Genel Başkan Yardımcısı Çelebi, çözüm sürecinin belirgin olmaması, bölgedeki askeri hareketlilik ve karakol yapımının devam etmesi halinde bu ve buna benzere olayların olma riskini taşıdığı kamuoyu tarafından bilinmesi gerektiğini kaydederek, "Bu nedenle siyasal iktidar, süreci geren böylesi olayların önüne geçmek için acilen tedbir almalı ve karakol yapımlarına son vererek, çözüm sürecinde daha etkin adımlar atmalıdır. Ayrıca olayın savcılık tarafından etkin bir şekilde soruşturularak sorumluların yargı önüne çıkarılması gerekmektedir" diye konuştu.   FOTOĞRAFLI