ANTALYA'da iki savcının iki farklı Gezi olayı davası ve iki farklı sanık grubu hakkında hazırladığı iddianamelerde, 'memura direnme' suçuna ilişkin şikayetçi olarak aynı 28 polis yer aldı. Sanık avukatları, iddianameleri, 'kopyala yapıştır iddianame' olarak yorumladı.
Geçen yıl 31 Mayıs'ı 1 Haziran'a bağlayan gece Antalya'daki Çallı Kavşağı'nda yapılan Gezi Parkı protestolarıyla ilgili olarak, 4 Eylül 2013 günü 7 kişi, 2 Ekim 2013 günü ise 5 kişi gözaltına alındı.
İLK İDDİANAME
Antalya'daki Gezi olayları nedeniyle ilk iddianame 13 Kasım 2013 tarihinde savcı Mehmet Ali Şelli tarafından, ikinci operasyonda yakalanan 5 sanık hakkında hazırlandı. Ancak 5 sanığa ilişkin görevi yaptırmamak için direnme, memura mukavemet gibi suçlamalara yönelik şikayetçi polis memurlarının isimleri belirtilmediği için mahkeme iddianameyi 25 Kasım 2013 günü iade etti. Bunun üzerine savcı, 28 polisin şikayetçi gösterildiği ikinci iddianameyi hazırladı ve mahkeme tarafından 3 Aralık 2013 tarihinde kabul edilerek dava açıldı.
İKİNCİ İDDİANAME
İlk operasyondaki 7 sanık hakkında savcı Osman Özdamar tarafından hazırlanan iddianame ise, 9 Aralık 2013 günü mahkemeye sunuldu. Ancak bu iddianame de görevi yaptırmamak için direnme, memura mukavemet gibi suçlamalara yönelik şikayetçi olduğu belirtilen polislerin isimlerinin olmadığı gerekçesiyle 23 Aralık 2013 günü iade edildi.
Savcının, diğer olayda da şikayetçi gözüken 28 polisin tamamını bu dosyada da şikayetçi göstererek hazırladığı iddianame, 2 Ocak 2014 günü mahkeme tarafından kabul edilerek dava açıldı.
'SAVCILAR BİRBİRİNDEN KOPYA ÇEKMİŞ'
Sanık avukatlarından Hakan Evcin, iki savcı tarafından iki ayrı olay, sanık ve davalara ilişkin hazırlanan iki iddianamede şikayetçi 28 polisin tamamının aynı olmasının bir hukuk skandalını ortaya koyduğunu belirtti. Hakan Evcin, "Emniyet birimlerinin kopyala yapıştır yaptığını biliyorduk. İki savcının birbirinin iddianamesini kopyala yapıştır yaptığını da görmüş olduk. Bu iddianamelerin hiçbir hukuki geçerliliği yoktur. Tamamıyla kopyala yapıştır olarak hazırlanmış, sadece davaların açılabilmesi için o gece küçük yaralar almış ve hastane acil servis listesine girmiş polislerin isimleri kullanılmıştır. Yaşanan trajikomik. Bu iki davaya da bu yüzden itiraz edeceğiz. Polislerin olayla hiçbir ilgileri yok" diye konuştu.
ŞİKAYETÇİ POLİSLER
Her iki davada şikayetçi polisler ise şöyle:
'M.Y.K., E.B., M.S., İ.E., A.A., A.M., A.U., M.Ö., İ.K., İ.Ç., S.C., O.I., R.K., H.D., M.D., H.Ç., E.S., A.C., H.A., A.A., İ.G.A., S.S.Ç., M.Ö., O.K., H.D., M.B., S.S., O.Y."
DAVALARI DEVAM EDİYOR
İlk dalgada gözaltına alınan 7 sanıktan Fecri Ataseven ve Umut Baran 4 ay 11'er gün cezaevinde kalıp 13 Ocak'taki ilk duruşmada serbest bırakılıp, diğer 5 sanıkla beraber tutuksuz yargılanmaya devam ediyor.
İkinci dalgada gözaltına alınan 5 sanıktan tutuklanan, taktıkları kırmızı fuların sosyalizmi simgelediği yönünde iddialarla suçlanan Ayşe Deniz Karacagil, Mustafa Cihan Yılmaz ve Murat Sezgin 4 ay 6'şar gün cezaevinde kaldıktan sonra 6 Şubat'taki ilk duruşmada tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Bu 3 sanığın diğer 2 sanıkla beraber tutuksuz yargılanmaları sürüyor.
POLİSLER TANIMADIKLARINI SÖYLEMİŞTİ
Ayşe Deniz Karacagil, Mustafa Cihan Yılmaz ve Murat Sezgin'in yargılandığı davanın ilk duruşmasına, iddianamede adı geçen 28 polisten 17'si katılmış ve davaya katılan polislerin tamamı 5 sanığı tanımadıklarını ve şikayetçi olmadıklarını beyan etmişti.

MÇ(SU/AAA) (FOTOĞRAFLI)