DİYARBAKIR Barosu, İmralı'da ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasını çeken Abdullah Öcalan'ın özgür olması amacıyla başlatılan imza kampanyasının mahkeme kararıyla yasaklanmasına itiraz edileceğini açıkladı. Baro Başkanı Tahir Elçi, kampanyanın ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, 'Çözüm süreci' devam ederken getirilen yasağa anlam veremediklerini söyledi.
Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, kısa süre önce başlatılan ve mahkeme kararıyla yasaklanan Abdullah Öcalan'a özgürlük imza kampanyası ile ilgili itirazda bulunacaklarını açıkladı. Elçi, yaptığı açıklamada imza kampanyasının yasaklanmasının toplumsal sorunların demokratik ve barışçıl çözümüne de bir darbe olduğunu savundu. Yasak kararının yasa, hukuk ve uluslararası insan hakları sözleşmelerine aykırı olduğunu belirten Elçi, şöyle dedi:
"Yasak kararı aynı zamanda demokratik bir toplumun değer ve gereklerine de açıkça aykırıdır. Bireylerin tek tek veya bir araya gelerek toplu şekilde ortak düşüncelerini ifade etme, bunları topluma yayma, ya da görüş ve taleplerini sözlü veya yazılı şekilde resmi makamlara sunmaları ifade özgürlüğünün gereğidir. İfade özgürlüğü ise demokratik bir toplumun temel değerlerinin başında gelmektedir. Şiddet içermeyen, ırkçı, nefret unsuru ve başkalarına hakaret öğeleri taşımayan her türlü söz, yazı ve eylem ifade özgürlüğünün kapsamındadır."
Elçi, bir toplumsal sorun ile ilgili imza toplama ve resmi makamlara sunmanın, en barışçıl, meşru ve demokratik yöntemlerin başında geldiğini ifade ederek şöyle dedi:
"Bireylerin yetkililere sunmak üzere taleplerini imza altına alma çalışmalarının engellenmesi, demokratik haklara ağır müdahale oluşturmaktadır. Örgütün amaçlarıyla benzerlik ve paralellik arz etse bile, taleplerin demokratik ve şiddet oluşturmayan yollarla gerçekleştirilmeye çalışılması demokratik bir toplumun gereğidir. Silahlı eylemlerin sona erdiği, 1 yılı aşkın bir süredir insanlarımızın yaşamını yitirmediği bu süreç, sayın Öcalan ile yapılan görüşme ve başlatılan diyalog ile mümkün olabilmiştir. Halen süren görüşmelerle bu sorunun şiddet ve çatışma yöntemleri yerine, demokratik ve barışçıl yollarla çözümü umudu sürmektedir. Demokratik mücadele ve siyasi araçlarla Kürt sorununun çözümünün mümkün olabileceğinin tartışıldığı bir dönemde, hak aramanın en barışçıl ve demokratik yolu olan imza toplama çalışmasının örgüt propagandası olarak yasaklanması hukuka aykırı olduğu gibi, Kürt sorunun barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözümü umuduna bir darbe niteliğindedir. Toplumun bir kesiminde önemli etki ve ağırlığı bulunduğu artık herkesçe kabul edilen ve Kürt sorunu gibi derin bir toplumsal sorunun çözümünde belirleyici bir rolü olan Öcalan'ın serbest bırakılması süreci kaçınılmaz olarak toplumun gündemine gelecekti. Mahkemelerin bu toplumsal talep ve ihtiyacın önüne yasaklama kararı yoluna gitmesinde yarar bulunmamaktadır. TMK hakimliğinin imza formunun sol üst köşesinde Abdullah Öcalan'ın fotoğrafının bulunduğu, bu nedenle çalışmanın örgüt propagandasını oluşturma suçunu oluşturduğu biçimindeki saptaması yersiz ve hukuka aykırıdır."
Elçi, toplumun taleplerinin imza kampanyası gibi demokratik yollarla ifade etmeleri çabalarının yasaklanmasını tehlikeli bulduklarını, imza toplama çalışmasını yasaklayan TMK 10'uncu madde ile görevli mahkeme kararının kaldırılması için yasal başvuru yapacaklarını söyledi.

FB(GG/İD) (FOTOĞRAFLI)