Ferit ASLAN/DİYARBAKIR, () - İMRALI Adası'nda dün Abdullah Öcalan ile görüşen HDP Grup Başkan Vekili İdris Baluken, Öcalan'ın dün Meclise sunulan çözüm süreciyle ilgili yasa tasarısının 'çok geç kalmış bir zihniyet değişimini esas aldığını' söylediğini anlattı. Baluken, Öcalan'ın süreçle ilgili bundan sonra yapılacaklar konusunda ise müzakere heyetlerinin genişlemesini ve süreçte hem devleti, hem PKK'yı süreci zorlayacak yaklaşımlar konusunda uyaracak ve ombudsmanlık görevi yapacak bir izleme kurulunun oluşturulmasını istediğini söyledi.
İmralı Adası'nda dün Abdullah Öcalan ile görüşen heyette bulunan HDP Grup Başkan Vekili İdris Baluken, görüşmenin detayları, Öcalan'ın çözüm süreciyle ilgili yasa tasarısı, Cumhurbaşkanlığı seçimi ve bundan sonra yapılacaklar ile ilgili görüşlerini muhabirine anlattı. Baluken, Öcalan'ın bu tasarının yasalaşmasını önemsediğini söyledi. 
Abdullah Öcalan'ın, çıkarılacak yasanın Türkiye'deki bir zihniyet ve politika değişikliğini yansıtması açısından önemli bulduğunu, bu yönüyle de tarihi rol oynayacağını ifade ettiğini anlatan İdris Baluken, şunları söyledi:
"İlk defa toplumsal çatışma alanlarını çatışarak, savaşarak değil, ilk defa müzakere ederek çözmeye hedefleyen bir yasal düzenleme yapılıyor dedi. Buna değer biçmek gerekir dedi. Aslında bu yasanın bu kadar bu haliyle gündemleşmiş olması, devletin de bugüne kadar yasalardan ne kadar kaçtığını ortaya koyan bir durumdur dedi. Devletin içerisinde bulunduğu durum açısından trajik bir durumdur. Bunu sadece güncele ilişkin söylemedi, Türkiye tarihinin içinde bulunduğu durum açısından söyledi. Bu devletin yasalar üzerinden demokratik hukuk normları ile çözüm aramasının zaten olması gereken bir durum olduğunu, bu yönüyle devletin yasayı çıkarmak ile çok geç kalmış bir zihniyet değişimini esas aldığını ifade etti."
ÖCALAN, ALMAN ÖRNEĞİNİ VERMİŞ
İdris Baluken, görüşmede Öcalan'ın bu yasa tasarısı ile ilgili Almanya örneğini verdiğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yasaları ve hukuku işletmek açısından Almanları örnek verdi. Almanların bir yol, köprü yaparken 1 santimlik hak ihlalinin oluşmaması açısından muazzam bir hukuk sistemini işlettiklerini ve çok katı bir şekilde yasaları uyguladıklarını söyledi. Oysa bizim hala bir yasanın çıkması durumunda Türkiye'de hangi tartışmaların olacağına bu süre içerisinde tanıklık ettiğimizi ifade etti. Türkiye maalesef tarihi boyunca hep yasalardan kaçan bir pozisyonu önüne aldı. Bunun değişmesi açısından önemsediğini ifade etti. Yoksa bu yasa tek başına Kürt meselesini çözecek, bütün detayları içerisinde barındıracak bir yasa değildir dedi. Aslında normal bir demokratik hukuk işleyişi olsaydı bu yasanın çıkışı bu kadar önemli hale gelmezdi. Ama hep yasalardan kaçma durumu Türkiye'de olduğu için, bugün bu yasanın çıkması bu açıdan önemseniyor dedi." 
"SEÇİMLE İLİŞKİ TARTIŞMALARI TALİHSİZ"
Yasanın Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde Meclis'e sunulması ile ilgili tartışmaların da görüşmede değerlendirildiğini söyleyen Baluken şöyle konuştu:
"Bu konudaki tartışmaların çok talihsiz olduğunu ve çok boş iddialarla geçtiğini ifade etti. Çünkü, bu yasanın yıllar önce çıkması gerektiğini, Türkiye'de yasalar üzerinden çözüm arayan bir işleyişin artık demokratik dönüşümü devlet esas alacaksa, zaten yaşama geçirmesi gerektiğini ifade etti. Dolayısıyla bunu devlet için sanki bir tavizdir, üzerinden teorize eden ya da bize çok şey kazandırmış gibi sunan anlayışın çok sığ yaklaşımlar olduğunu ifade etti. Yani biz istedik devlet yaptı, ya da devlet verdi biz çözüme yönelik çok önemli bir şey elde ettik gibi bir yaklaşım zaten ortada yoktur dedi. Demokratik bir hukuk devleti olma yönünde eğer Türkiye ilerleyecekse, bu yönlü bir dönüşümü sağlayacaksa, zaten bundan sonraki dönemde bütün işleyişini yasalar üzerinden hukuk üzerinden ele alır dedi. Bunu farklı bir şekilde göstermeye çalışmak ya da Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilişkilendirmeye çalışmak doğru değil dedi."
"MÜZAKERE HEYETLERİ GENİŞLETİLMELİDİR"
Öcalan'ın bundan sonraki sürecin nasıl olması gerektiği ile ilgili görüşlerini de dile getirdiğini ifade eden İdris Baluken, bunları da şöyle anlattı:
"Bu yasanın bundan sonraki çalışmaların yasal zeminini hazırlamak için önemli olduğunu söyledi. Bundan sonra müzakere heyetlerinin genişlemesi ve müzakerenin çerçeve tartışmalarının genişlemesi gerektiğini ifade etti. Bu konuda çözüme götürecek olan perspektifi kendi cephesinden kendisinin sunduğunu, daha önce belirttiği 8 başlığa ek olarak, başka başlıkların da gündemleşebileceğini, bu konuda kapsamlı çalışmalar ve tartışmalar yürütebilecek heyetlerin oluşması gerektiğini, bu heyetlerin hem kendisi ile hem hükümet ve devlet ile toplantılar yapması gerektiğini ve kamuoyuna halka da bu toplantıların ve çalışmaların bilgilendirmelerini yapmaları gerektiğini ifade etti. Bizim müzakere heyetinin de genişlemesi gerektiğini, demokratik müzakere heyeti olarak farklı toplamsal temsiliyetleri içinde barındıracak şekilde genişlemenin önemli olduğunu, ve bütün bahsetmiş olduğumuz başlıklar konusunda ortaya çıkacak sonuçların aslında demokratik anayasal çözüme götüreceğini söyledi. Tek tek bir yasa değişikliğinden çok, bütünlüklü bir çözüm projesi üzerinden yaklaşımın doğru olduğunu bu bütünlüklü çözüm yaklaşımının 9 ana başlıkta belki bu başlıklar genişletilebilir bu başlıklar altında önermiş olduğu heyetler aracılığı ile açığa çıkartılabileceğini söyledi."
"ÖCALAN İZLEME KURULU İSTEDİ"
İdris Baluken, Öcalan'ın görüşmede genişletilmiş müzakere heyetleri ile beraber süreçte bir izleme kurulunun oluşmasının önemli ve elzem olduğunu ve başından beri de bu izleme kurulunun olmamasının sıkıntılar yarattığını ifade ettiğini söyledi. Baluken, bunu da şöyle anlattı:
"Devleti de, PKK'yı da kalıcı barış konusunda süreci zorlayacak yaklaşımlar noktasında uyaracak, gerekli tedbirleri alacak ve dolayısıyla kalıcı barışa gidecek çalışmaları bu yönüyle koruyacak adeta bir ombudsmanlık görevi yapacak bir izleme kurulunun oluşmasının önemli olduğunu ifade etti. İzleme kurulu üyelerinin daha çok Türkiye'den olması gerektiğini, ama uluslararası deneyimi olan bu konuda tarafların güvenini sağlamış olan 1 ya da 2 gözlemci katılabileceğini söyledi. Daha önceki görüşmelerde ortaya çıkan çerçevede, daha çok Türkiye'de bütün toplumsal kesimlerin güvenini kazanmış, tarafsızlığı ile Kürt meselesine ve Türkiye'nin demokratikleşme sorununa hakim olan insanların belirlemesinin katkı sunacağını söylemişti. Bu görüşmede de bu tespit yine yapıldı. İzleme kurulu içerisinde partimizden ya da hükümetin belirleyeceği resmi çevrelerden de katılımın olabileceğini, çünkü kapsamlı projelerin yürütülmesi sırasında tarafların bu işin içerisinde bire bir olmasının önemli olduğunu ifade etti."
Baluken, Öcalan'ın Kandil'deki PKK yöneticilerine bir mektup yazdığını ve son düzenlemeleri yaptığını bu mektubun kendilerine ulaşması halinde heyetin Kandil'e gideceğini kaydetti.

FOTOĞRAFLI