Süleyman EKİN/ANTALYA, () - ANTALYA'da Gezi olaylarıyla ilgili tutuksuz yargılanan 5 şüpheliden biri olan Ayşe Deniz Karacagil'in avukatı Hakan Evcin, müvekkili hakkında 98 yıl hapis istenmesiyle ilgili, "Fuları delil kapsamına sokuyorlar. Fularla terör örgütü yönetilmez. Kırmızı bir fularla terör örgütü idare edilmez" dedi.
12 Haziran'da görülecek dava öncesinde konuşan avukat Hakan Evcin, mahkemeye sunulan deliller ile savcının talep ettiği 98 yıla kadar cezanın insan hakları ihlaline girdiğini ve insanlık suçu olarak nitelendirilmesi gerektiğini söyledi. Evcin, "6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Gezi dosyasında Antalya'da 'kırmızı fularlı kız' olarak bilinen sanık Ayşe Deniz Karacagil için en az 11 yıl, en fazla 98 yıl olmak üzere hapis cezası istendi. Kendisi için terör örgütü üyeliğinden, mala zarar verme, devlet memurlarına etkin direnme suçlarından yargılama yapılmakta. Ancak devletin, savcının en az 11 yıl, en çok 98 yıl olarak söylemi olması, suçlarının oluştuğu ve cezaların verileceği anlamına gelmez. Bize göre bu suçların hiçbiri oluşmadı. 11 yıl taban olan suç da oluşmadı, 98 yıl olan suç da oluşmadı. Kaldı ki, sadece sokağa çıktı diye, sadece protesto yaptı diye, insanların 98 yıl hapisle cezalandırılması bize göre insan haklarına aykırıdır, insanlık suçudur" diye konuştu.
Dosyadaki en büyük delilin kamera kayıtları olduğuna dikkati çeken avukat Hakan Evcin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yani Gezi'de herkesin katıldığı kamera kayıtları. Yoksa dosyada hiçbir kimseye fiziksel şiddet uygulandığı, tehdit edildiği veya örgütle ilgili herhangi bir yapıya sahip olduklarına ilişkin, yani iddia edilen örgütle ilgili hiçbir delil yok. Sadece kırmızı bir fular var. İnsanların taşıdıkları bezler var. Ellerinde taşıdıkları ve taş dedikleri cisimler var. Dosyada tek bir silah yok. Bu delilleri terör örgütü kapsamına sokuyorlar. Fularla terör örgütü yönetilmez. Veya sadece bir taşla devlet yıkılmaz. Ya da insanların protesto etmesiyle polise mukavemet edilmez. Burada suçlar oluşmamıştır. Tamamının beraat edileceğine inanıyoruz."

SE(HA/SS)