ADANA'da dün akşam PKK yandaşlarının, Diyarbakır'ın Lice İlçesi'nde 2 kişinin öldüğü olayları protestosu sırasında, başına aldığı darbeyle ölen 15 yaşındaki İbrahim Aras'ın ön otopsi raporu, Valiliğin 'el yapımı patlayıcı patladı', diğer kesim ise 'Polisin gaz kapsülü öldürdü' iddialarını açıklığa kavuşturamadı. Adli Tabip, 'kesin ölüm sebebinin belirlenebilmesi için klasik otopsi yapılmalı' görüşünü bildirirken, ailenin avukatı cesette bomba izine rastlanmaması ve yakınında gaz kapsülleri bulunmasına dikkat çekti. Cenazeye katılmak üzere Adana'ya gelen HDP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel olayı "Katliam" olarak nitelerken, bir grup Adli Tıp Kurumu'na taşlarla saldırdı. Polisin müdahale ettiği grubun attığı taşlarla binanın camları kırıldı.
Dün saat 17.00 sıralarında Adana'nın merkez Seyhan İlçesi Hürriyet Mahallesi Güneykuşak Bulvarı'nda toplanan ve PKK yandaşı oldukları belirtilen 200 kişi,  Diyarbakır'ın Lice İlçesi'nde 2 kişinin öldüğü olayları protesto etmek istedi. Kalabalıktakiler, çevreden topladıkları parke taşları ile kaldırımla barikat kurup, yolu yaya ve araç trafiğine kapattı. Olay yerine ulaşan polis ekipleri, aralarında yüzlerini maskeyle kapatan kişilerin de olduğu grubun dağılması için uyarılarda bulundu. Kalabalığın molotof kokteyli ve taş atarak karşılık vermesi üzerine çevik kuvvet, biber gazı tazyikli suyla müdahale edince olaylar büyüdü.
ÜZERİNDE GALATASARAY FORMASI VARDI
Saat 17.15 sıralarında, gösterilerin devam ettiği 20067 sokak içerisinde büyük bir patlama meydana geldi. Patlaması sırasında Mardin'in Midyat İlçesi'nden Adana'ya göç eden ailenin 15 yaşındaki oğlu, Şehit İdris Güler Ortaokulu 6'ncı sınıf öğrencisi İbrahim Aras, başı parçalanarak yaşamını yitirdi. Yüzü maskeli göstericiler sokağa polislerin girmesine izin vermedi. BDP İl yöneticileri olay yerine gelerek göstericileri sakinleştirdi. Ardından Nöbetçi Cumhuriyet Savcısı polisler eşliğinde sokağa girerek üzerinde Galatasaray forması olan Aras'ın cesedi ve çevresinde inceleme yaptı. Ardından Aras'ın cenazesi otopsi için Adana Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.
KİM ÖLDÜRDÜ?
Göstericiler İbrahim Aras'ın polisler tarafından öldürüldüğünü iddia ederken, Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada ise "Bir eylemcinin anılan sokak içerisinde el yapımı patlayıcı olduğu değerlendirilen bir maddenin infilakı ile olay yerinde hayatını kaybettiği öğrenilmiştir" denildi.
Dağlıoğlu Mahallesi'nde oturan İbrahim Aras'ın ölümüyle ile ilgili hazırlanan Olay Yeri Tespit ve Ölü Muayene Tutanağı'nda ölüm nedenine ilişkin kesin bir kanaate yer verilmedi. Nöbetçi Cumhuriyet Savcısı, zabıt katibi, müdahil avukat ve Adli Tıp uzmanının imzası bulunan tutanakta olay yeri ve cesetle ilgili bilgilere geniş yer verildi. Nöbetçi Cumhuriyet Savcısı'nın raporda şu tespitleri yer aldı:
"Yanının ve zeminin kanla kaplı bulunduğu, beyin dokusunun yerde ve duvarların üzerinde olduğu, cesedin yanında gazetelerin bulunduğu, bir gaz kapsülünün cesedin hemen başının 1 metre kadar önünde bulunduğu, bomba imha uzmanının gösterdiği çevreden elde ettiğini ifade ettiği gaz kapsülünün plastik tabanı da fotoğraflandı. Bomba imha uzmanları tarafından çevrede müdahaleye bağlı yerlerde gaz kapsülü parçalarının bulunduğu ifade edildi."
Adana Adli Tıp Kurumu'nda ön otopsisini yapan doktor ise raporda şu ifadelere yer verdi:
"Haricen iki yanlı üst göz kapaklarında ekimoz, her iki göz kapağı üzerinde alın ortaya yükselerek saçlı deri içinden oksipital sağ ortaya kadar çok parçalı şekilde devam eden içerisinde kısmen beyincik deforme parçaları ve çok parçalı yüzde belirgin kafa kaide kemik kırıkları seçilebilen geniş laserasyon dışında vücutta travma izi saptanmadı.  Mevcut ölü muayenesi bulgularına göre kişinin ölüm nedeni ile ilgili ayrıntılı değerlendirme yapılamadığından kesin ölüm sebebinin ve ölüm orijininin belirlenebilmesi için klasik otopsi yapılmasına karar verildi." 
'PATLAYICIYA İLİŞKİN HİÇBİR İZ CESETTE YOK'
İbrahim Aras ile ilgili hazırlanan olay yeri tespit ve ölü muayene tutanağında müdahil avukat olarak imzası bulunan avukat Vedat Özkan, ceset üzerinde bomba izine rastlanamadığına dikkat çekerek, şunları söyledi:
"Ön otopsi raporunda ölümün çok açık şekilde yakın mesafeden atılan sis bombası sonucu meydana geldiği yazılıyor. Cenazenin yanında 45 santimetre uzaklığında sis bombasının parçasının bulunduğu, cesette iddia edildiği gibi herhangi bir patlayıcı maddeye ilişkin hiçbir bulgu yok. Tüm bulgu, yakın mesafeden atılan sis bombasının kafatasını parçalamasından ibaret olduğu ön otopsi raporunda açıkça ortada. Bu nedenle çıkan yanlış haberlerin düzelmesi gerekiyor. Ben bizzat katıldım otopsiye. 3 saat sürdü. Otopside ceset tamamen sapa sağlam, kafa kısmı tamamen uçmuş, yakın mesafeden atılan sis bombasının, tüfekle atılan ses bombasının neden olduğu doktor mütalaasında açıkça ortaya konuluyor. Patlayıcıya ilişkin hiçbir iz ve emare cesette yok."
BABA FENALAŞTI
Silopi Termik Santrali'nde işçi olarak çalışan baba Baki Aras, dün akşam saatlerinde aldığı haber üzerine Adana'ya geldi. Sabah saatlerinde geldiği Dağlıoğlu Mahallesi'ndeki evinde oğlunun öldüğünü öğrenen baba Baki Aras'ın fenalık geçirdi. Aras, yakınları tarafından götürüldüğü Adana Devlet Hastanesi'nde tedaviye alındı.
ÖCALAN POSTERLİ CENAZE ARACI
Bugün sabah saatlerinde toplanan bir grup, Adana Adli Tıp Kurumu'na taşlarla saldırdı. Çevik Kuvvet polisinin müdahale ettiği grubun attığı taşlar nedeniyle binanın camları kırıldı. Tabutunun üzerinde PKK flamaları olan ve Abdullah Öcalan'ın posteri bulunan Aras'ın cenazesi, Mersin'in merkez BDP'li Akdeniz Belediyesi'ne ait cenaze aracıyla buradan alındı. Cenaze aracının önüne ve çevresine de sarı, kırımızı yeşil renkli bezler asıldı. Cenaze konvoy işliğinde İbrahim Aras'ın Dağlıoğlu Mahallesi'ndeki baba evine götürüldü.
TUNCEL: BERKİN'DEN BİR YIL SONRA İBRAHİM KATLEDİLDİ
Cenazeye katılmak üzere Adana'ya gelen HDP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, Adli Tıp Kurumu'nda cenazenin alınmasından öncesinde yaptığı açıklamada olayı "Katliam" olarak niteledi. Tuncel, şunları söyledi:
"Bugün bir katliam olduğunun altını çizmek istiyorum. 15 yaşındaki İbrahim Aras'ı katleden zihniyet aslında Türkiye demokrasisini gösterme açısından önemli. Bunun sinyallerini bir hafta önce Lice'de gelişen durumda gördük. Özellikle bayrak indirilme olayını bahane ederek Türkiye'de milliyetçi dalgayı yükseltmek isteyenler, bu konuda 'O çocuğu niye indirmiyorsun' diyenler, aslında bunun zemini hazırlayanlar oldu. Eğer Türkiye gerçekten hukuk devleti ise insanların yaşama hakkını güvence altına almalıdır. Yaşananlardan görüyoruz ki Türkiye hukuk devleti değil. 15 yaşında bir çocuk eylem yaptı diye siz onu öldürürseniz bunu da 'Ne yapacağımızı kendimiz biliriz' diye anlatmaya çalışırsanız bunu hiç kimse anlamaz. Bir yıl önce Gezi direnişinde Berkin Elvan kafasına gaz kapsülü isabet etmesi sonucu ölmüştü. 1 yıl sonra İbrahim Aras bu defe Adana'da katledildi. Bunun hesabı verilmediği sürece Türkiye'de adaletten hukuktan bahsetmek mümkün değildir. Kim yaptıysa derhal açığa çıkartılmalı ve kanun karşısına çıkartılmalıdır. Özellikle son bir haftada Başbakanın, ana muhalefet partisi liderinin, Milliyetçi Hareket Partisi liderinin kullandığı dil aslında bu gün yaşanan katliama zemin sunmuştur. Bu kabul edilebilir bir nokta değildir. Türkiye kendi yurttaşının yaşam hakkını korumak zorundadır."
15 YAŞINDAKİ EYLEMCİDEN KORKAN ZİHNİYET
Katliamın açığa çıkartılması için üzerlerine düşeni yapmaya hazır olduklarını belirten Sebahat Tuncel, konuşmasına şöyle devam etti:
"Biz çocuklarımızı artık gömmek istemiyoruz. 15 yaşındaki çocuktan korkan bir zihniyetle demokrasi gelişir mi? Bir yandan bu insanların çocukların hassasiyeti vardır. 'Bu çocuklar niye dağa gidiyor' diyen ailelerin eylemlerine destek verdiklerini ifade ediyorlar. Şimdi buradan sormazlar mı? 'Çocukları öldüreceksin işkence yapacaksın, cezaevlerinde tecavüz ettireceksin. Hiç birinin hesabını vermeyeceksin. Sonra da soracaksınız 'Çocuklar niye dağa gidiyor?' 30 yıldır bu ülkede yaşanan çatışmalar nedeniyle bu ülkede çok büyük öfke birikti. Eğer gerçekten AKP hükümeti şuana kadar somut bir açıklama yapsa idi 'Kalekol karakol yapmayacağız. Barış konusunda ısrarlıyız' deseydi, İbrahim de katledilmeyecekti."

FOTOĞRAFLI