DURUŞMA 10 SAAT SÜRDÜ

Adana'da hakim ve savcıları yasa dışı dinleme iddialarıyla ilgili tutuklanıp 5 gün sonra tahliye edilen biri emekli 10 polisin yargılandığı ilk duruşma yaklaşık 10 saat sürdü. Adana 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada yargılanan sanık Emniyet Müdürü İ.B. savunmasında 3 yıl boyunca Adana İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde Müdür olarak görev aldığını belirterek, "Ben suçlamaları kabul etmiyorum. Suç kastım yoktur. Elimden geldiği kadar dinlenecek numaraları kontrol etmeye çalıştım. Ancak iş yoğunluğu nedeniyle numaraların tümünü kontrol edemedim. İddianamede 3 yıllık bir süreden bahsedilmektedir. Adana ilinin nüfusu nazara alındığında toplam 6 kişide bu tarz hata yapılmış olması mümkündür. Biz bu durumu fark etmiş olsaydık kesinlikle hemen müdahale ederdik. Ben İstihbarata Karşı Koyma Bürosu'nda çalışan arkadaşlarla olaydan sonra da defalarca görüştüm. Bana İMEİ numarasını ve ismi mutlaka sistemde gördüklerini, aksi takdirde bunu yazmalarının mümkün olmadığını söylediler. Müştekiler adına kayıtlı İMEİ numaralarının geçmişe yönelik olarak istenmesini talep ediyorum. Biz dinlenen kişilerin hakim savcı olduğunu bilmiyorduk. Ayrıca dinlenen kişinin hangi suçtan dinleneceğini de ilgili büro belirlemektedir. Bana dinlenen kişilerin hakim savcı olduğuna veya dinleme kayıtlarında kişilere bu şekilde hitap edildiğine dair bir bilgi ulaşmadı. Bizim adli görevimiz yoktur. Sadece istihbarat toplamaktayız. Bu kapsamda önleme dinlemesi yapmaktayız" diye konuştu.

İlgili büroda dinlemeleri yapan sanık polis memuru H.Ç. ise diğer bürolarda kendi yaptığı işi 10-12 kişinin yaptığını kaydederek, "Benim tüm konuşmaları dinlemem mümkün değildi. Sistemin attığı konuşmalardan rastgele seçerek dinleme yaptım. Dinlediğim kişilerin birbirlerine hakim savcı diye hitap ettiklerini hatırlamıyorum. Böyle bir şey olsaydı amirime bildirirdim. Tesadüfen seçtiğim konuşmalarda suç unsuru mevcut ise sonuna kadar dinlemekteydim" dedi.

Sanık Emniyet Müdürü E.Y. 4 sayfalık yazılı savunmasını mahkeme heyetine sunarken, "Benim müdürlük yaptığım dönemde hakim ve savcıların dinlendiğine ilişkin hiç bir bilgi gelmedi. İMEİ numaralarının klonlanmış olabileceğini düşünüyorum. Bizim birimde güven esastır. Şimdiye kadar alt birimden bu konu ile ilgili herhangi bir sıkıntı yaşanmamıştı. Asaleten müdürlük görevine başladığımda daha önce dinleme yapılmış numaralara ilişkin hiç bir uzatma talebinde bulunulmayacağı yönünde talepte bulunulmaması için talimat verdim. Çok önemli hususlar için talepte bulunduk. İş yükü çok olduğu için yeni bir talepte bulunmaması talimatı da vermiştim. Sistemde kişinin ismini ve İMEİ numarasını doğrulamadan hiçbir arkadaşımız böyle bir dinleme kararı talep etmez" diye konuştu.

Diğer sanıklar emniyet amiri A.A., komiser F.M. ve polis memurları A.K., A.Ş., B.A.D., M.A., ve R.K. ise suçlamaları reddederken, isimleri kullanılarak hakim ve savcıların dinlediği öne sürülen müşteki G.G. ile F.Y. şikayetçi olurken duruşmaya katılmak istemediklerini söyledi.

Dinlendiği öne sürülen hakim S.K. sanıklardan şikayetçi olduğunu söyleyerek, "Ben talep yazısında 30 numaranın olduğuna, sadece benim T.İ. adıyla İMEİ numarası esas alınarak dinlenmemin talep edildiğine ve uzatma talebinin de aynı şekilde olduğuna dikkat çekmek isterim. Ayrıca durumu bir ulusal gazetenin haberi ile öğrendim. 18 yıllık ağır ceza başkanıyım. Gazetede örgüt lideri olmak, yağma, adam kaldırma, gibi suçlardan dinlendiğim yazmaktaydı. Bunun bir algı operasyonu olduğu açıktır. Olayı vahim olarak değerlendiriyorum" dedi.

Ayrıca konuyla ilgili hazırlanan 3 farklı iddianamede birleştirildi. Duruşma ara karaların yerine getirilmesi için gerekli süre ve iş yoğunluğu nazara alınarak ertelendi.