Antalya'da esnafla kahvaltıda bir araya gelen CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, esnafın sorunlarını dinledi. 

CHP'nin demokrasiyi sonuna kadar savunan bir parti olduğunun altını çizen Baykal, 12 Eylül sonrası Kenan Evren anayasasını eleştirdi.

Baykal, '2002 yılında neden (Recep Tayyip Erdoğan'ın milletvekili seçilmesine) müsaade ettiniz, açıkça söyler misiniz?' sorusu üzerine, 12 Eylül'den sonra getirilen düzenlemeleri ve yasakları savunma gibi bir kanaatin son derece yanlış bir düşünce olduğunu söyledi. 

Baykal, o dönem AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın milletvekilliğine karşı durulması ve Erdoğan'ın referandum seçeneğine gitmesi halinde durumun kendileri açısından facia olacağını söyledi.

''KENAN EVREN DÜZENİYLE Mİ YÜRÜTECEĞİZ!''

2002 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yüzde 34 oy alarak Meclis'te üçte iki çoğunlukta olduğunu hatırlatan Baykal, şunları söyledi:

"Seçim yapılmış, seçimlerden yüzde 34 alınmış. İsmen girmiş, şahsen girmiş ona bir yasak yok. Miting yapmasına yasak yok, genel başkan olmasına yasak yok, kampanya yapmasına yasak yok. Girmiş, milletvekili listesini o yapmış, isimleri o yazmış, her yerde kampanyasını yapmış ve yüzde 34 oy alıp Meclis'in üçte ikisini almış.

Meclis'in çoğunluğu değil, üçte ikisi orada. Biz de yüzde 20 almışız. Nereden yüzde 20 oy almışız? Yüzde 8 küsürden. İki kattan daha fazla artmışız. 1999'da yüzde 8.70 oy almışız. 'Bu benim sorumluluğumdur' deyip istifa etmişim, 1,5 yıl sonra beni getirmişler. 

Ondan 2 yıl sonra 2002'de seçim yapılmış, yüzde 20 oy almışız. Çok ciddi bir sıçrama. Yüzde 20 almışız ama o Meclis'in 3'te 2'sini o almış. Milletin çoğunluğunun verdiği yetkiyi engelleyebilir misin üçte birle? 

Engellemen doğru mu, uygun mu? Ben başka bir konuya dikkat çekiyorum; 'Çare vardı da, kullanılmadı' diyen arkadaşlar için bunu söylüyorum, bu benim anlayışıma, vicdanıma sığmaz. Kenan Evren düzeniyle mi yürüteceğiz. Kepaze mi edeceğiz kendimizi ve Türkiye'yi?"

"KEPAZE OLURDUK, KAYBEDERDİK"

Erdoğan'ın engel olunduğu vakit referanduma gitmesi halinde durumun kendileri için iyi bir sonuç olmayacağını söyleyen Baykal şöyle devam etti;

"Eğer biz deseydik ki 'Senin yasakların var, sen milletvekili olamazsın'. O adam da çıkıp millete deseydi ki, 'Arkadaşlar benim milletvekili olmama engel oluyorlar. 

Bir parti kurduk eksik olmayın itimat etiniz, Meclis'in üçte ikisini teslim ettiniz, bakanlar kurulu, başbakan bizim partimizden olacak, hükümet bizde, Meclis'in çoğunluğu bizde, çağdaş demokrasi anlayışı bizim yanımızda, şimdi benim milletvekili olmamı engelliyorlar. 

Niye? Çünkü Kenan Evren bir kanun çıkarmış. Kenan Evren'den önce böyle bir kanun var mıydı? Yoktu. Atatürk'te var mıydı böyle bir şey? Yoktu. Kimsede yoktu. Kim yapmış bunu? Evren. 

Bu Allah'ın kanunu değil, hükmü değil, ayet değil. Ne bu böyle? Ben bunu referanduma sunuyorum' deseydi. 'Gelin bunu referandumda halledelim' deseydi biz ne yapacaktık"

Baykal'ın bu sözlerine CHPli bir vatandaştan 'En başta biz evet derdik' cevabı geldi. 

Bunun üzerine Baykal da, "Ne konuşuyorsun o zaman. 'Demokrasi adına bunu yaptın ama iyi yapmadın' demek istiyorsun. Ben de diyorum ki, bunun iyisi kötüsü yok. Bu gerçek kardeşim. Oyunu kuralına göre oynayacaksın" diye cevap verdi.

Konuşmasını sürdüren Baykal son olarak şunları söyledi:

''Hem demokrasi olacak hem birilerine yasak koyacak. Referandumda biz 'Hayır sen buna oy veriyorsun ama Kenan Evren'in yasağı daha mukaddestir, daha doğrudur hukuken, ahlaken, siyaseten, demokrasi, insan hakları bakımından Kenan Evren'in getirdiği düzenlemeyi devam ettirelim arkadaşlar' diye bir kampanya mı yapacaktık? 

Yapsak ne olurdu? Kepaze olurduk. Kaybederdik. Demek ki ondan sizi kurtarmışız biz. Benden daha çok mücadele eden var mı onunla? E hakkını vermişin, vereceksin tabi. 

Ben vermemişim onu anayasa vermiş, hukuk vermiş, Allah vermiş. Kim alacak, ne diye alacağız. Birisi almış işte, onun peşinden mi gideceğiz''