MERSİN'de eski eşi Volkan Murat Karakuş'un 2 yıldır alıkoyduğu ikiz erkek çocukları almak için mücadele eden Alman anne 37 yaşındaki Katrin Schlink, konuyu siyasallaştırıp AB'ye taşıyacağını söyledi.
Eski eşi Volkan Murat Karakuş tarafından kaçılan ve polis tarafından bulunan ancak kendisini istemeyen çocukları 10 yaşındaki Nico Deniz ile Kevin Volkan'ı görmek için Mersin'e gelen Katrin Schlink, Avukatı Sahra Düzgün Tucel ile Radison Blue Otel'de bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda eski eşi Volkan Murat Karakuş'un suçlamalarını yanıtlayan Katrin Schlink, Almanya'da yapılan bütün yargılamalardan aklandığını söyledi. Kendisine yönelik özellikle 'çocukları dövüyor, şiddet uyguluyor' yönündeki iddiaların kesinlikle yalan olduğunu ileri süren Schlink, "Almanya'da Gençlik Dairesi defalarca bu konuyu araştırmış çocuklar üzerinde ve bunun gerçek dışı olduğunu tespit etmiştir. Çocuklara yönelik şiddet, dayak bu konudaki uygulamalar Almanya'da, Türkiye'den biraz farklı. Almanya'da çocuklara şiddet yapanın yolu hapse bile düşebilir. Bunun da ötesinde çocukların özellikle düzenli olarak doktor muayenesinden geçmesini ön gören uygulamalar var. Doktor muayenesinden geçiyorlar, doktorlar çocuklar şiddet görmüş mü, görmemiş mi şeklinde tespit yapıyor. Benim çocuklarımı dövmüş olmam kesinlikle söz konusu değil, olamaz" dedi.
MAHKEME KARARIYLA VOLKAN EVDEN AYRILDI
Eski eşini suçlayan Schlink, "Ben çocuklarımıza hamileyken Volkan gidip evlilik dışı bir çocuk yaparsa burada kime güvenmek lazım. Bu insanlığa uygun bir şey mi? Bunların hepsinin belgesi var. Benimle müşterek olarak yaptığı çocukları kaçırıyor, resmi evlilik yapmadan yaptığı çocukları da inkar ediyor. Çocuklar Volkan'dan korkuyorlar. 1 yıldan beri çocukların beynini yıkadı. Volkan'ı Almanya'da evden atmadım. Volkan'ın evi terk etmesi mahkemenin verdiği bir karar. Gerekçesi de anne ve baba arasındaki kavgayı, geçimsizliği çocuklar görmesin, duymasın diye mahkemenin verdiği bir karar. Yani ben atmadım, mahkeme kararıyla zorlandı evi terk etmeye" diye konuştu.
Çocukları alamazsa izleyeceği yol hakkında da konuşan Schlink, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eğer çocukları alamasam yapmak istediğim bir tek bir şey var, olayı siyasete taşımaktır. Yani olayı siyasileştirmek, siyaseti devreye sokmaktır. Türkiye, AB üyeliğini istiyor. Bundan dolayı da Türkiye'den istenen bir takım şeyler var. AB normlarına uyan hukuki uygulamalara tam anlamıyla zemin hazırlamak, bunları uygulamak durumundadır. Bunun da sonucunda da Alman siyasileri ile Türk siyasileri bir şekilde muhatap olacaklardır. Özellikle çocuklar için kullanılması zorunlu yasalar vardır. Çocukların iyiliği, refahı, sağlığı için uygulanması olmasa olmaz yasalar vardır. Örneğin Türkiye'de okula devam mecburiyeti var mı? Var, ama çocuklar okula gitmiyor. Bu ve benzeri uygulamaların çocukların yararına hayata geçirilmesi için bunu siyasi sahneye taşıma niyetindeyim."
Schlink, çocukları ile görüştükten sonra Almanya'ya döneceğini bildirdi.