Buna göre kanında belirli aralıkta alkol tespit edilenlere "100'den geriye 7'şer sayma, parmak-burun testi, düz çizgide yürüme ve dönme, gözler kapalıyken ayakta durma" gibi testler uygulanacak.
Adli Tıp Kurumunun talebi üzerine alkol muayene raporlarına standart getirilmesi içinSağlık Bakanlığınca yeni formlar düzenlendi.

Güvenli araç kullanıp kullanamayacağının belirlenmesinde ek göstergeye ihtiyaç duyulanlara düşünme, algı ve dil gibi beyinsel faaliyetlerin yerinde olup olmadığının tespiti için 100'den geriye 7'şer sayma, parmak-burun testi, düz çizgide yürüme ve dönme, gözler kapalıyken ayakta durma gibi testler uygulanacak.

Adli Tıp Kurumu Başkanlığı, sağlık kurumlarında sürücülerin alkol ve uyuşturucu muayenelerine standart getirilmesi için Sağlık Bakanlığına yazı yazdı.

BİLİRKİŞİ RAPORUNDA TESPİT YAPILAMIYOR

Kurumdan Sağlık Bakanlığına gönderilen yazıda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun "Trafik güvenliğini tehlikeye sokma" suçunu düzenleyen 179. maddesinin 3. fıkrasının uygulanmasında, sürücülerin alkol veya uyuşturucu madde etkisinde olup olmadığının, bu tesir altında olanların da emniyetli araç kullanıp kullanamayacağının tespitinin önem taşıdığı belirtildi.

Sürücülerin 1 promilin üstünde veya 0,3 promilin altında alkollü olması durumunda rapor hazırlanmasında sorun yaşanmadığı ancak vakaların önemli bir bölümünde alkol düzeyi bu aralıkta bulunduğu için güvenli araç kullanıp kullanamayacaklarının tespitinde ek veriye ihtiyaç duyulduğu bildirdi.

Bu durumda karar vermeyi kolaylaştıracak en önemli verinin, sürücünün alkol ölçümünü takiben hekim tarafından kısa sürede muayene edilmesi olduğu vurgulanarak, detaylı hekim muayenesinin olmadığı hallerde bilirkişi raporunun "sürücünün emniyetli araç sevk edip edemeyeceğinin mevcut verilerle tespit edilemediği" şeklinde düzenlendiğine işaret edildi.

MUAYENE GEREKTİĞİ GİBİ YAPILMIYOR

Mevcut dosyalarda, bu muayenenin gerektiği gibi yapılmadığı ve kollluk kuvvetlerince getirilen adli vakaların önemli bir bölümünün "Darp cebir muayenesi" gibi algılandığı belirtilen yazıda, raporlarda, sürücülerin alkol tesiri altında olup olmadığına yönelik muayenenin yeterli olmadığı, kayıtlı verilerin birbirini desteklemediği tespitine yer verildi.

Muayenelerin büyük kısmının "alkol kokusu alınıyor", "genel durumu iyi, koopere", "alkollü olduğu kanaatine varılmıştır", "orta düzeyde alkollüdür" benzeri sübjektif, kanaat edinmek için yeterli olmayan verilerden ibaret olduğu ifade edildi.

BEYİNSEL BULGULAR TESPİT EDİLMELİ

Sürücülerin alkol tesirinde olup olmadıklarının tespiti için düşünme, algı ve dil gibi beyinsel faaliyetlerin yerinde olup olmadığına bakılması gerektiği belirtilerek, bundan sonraki muayenelerin düzenlenen standart örnek muayene formuna göre yapılması istendi.

STANDART FORM KULLANILACAK

Sağlık Bakanlığı Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumunca yayımlanan genelgede, alkol muayenelerinde standart sağlanması için bundan böyle kamu hastanelerinde Adli Tıp Kurumunun önerdiği "Alkol Muayene Formu"nun kullanılması gerektiği bildirildi. 

100'DEN GERİYE SAYMA, PARMAK BURUN TESTİ

Sağlık kurumlarında kullanılacak alkol muayene formunda, alkol seviyesiyle ilgili bilginin yanı sıra fiziki ve nörolojik muayenede elde edilen bulgular da yer alacak.

Fiziki muayenede tansiyon, solunum sayısı, genel durum, bilinç, kooperasyon (işbirliği içinde olup olmadığı), yer, zaman ve kişi ile ilgili oryantasyon, konuşma ve yürüyüş ile ilgili tespitlere yer verilecek.

Nörolojik muayenede ise 100'den geriye 7'şer saydırılarak dikkat ve hesaplama becerisi, parmak-burun, ardışık hareketleri yapabilme, gözler açık ve kapalıyken düz çizgide yürüme ve dönme, gözler kapalıyken ayakta dik durma testleri yapılacak. Geriye sayma testi, kişinin eğitim durumu gözetilerek kolaylaştırılabilecek.

Bu testler için "yapamadı", "zorlanarak yaptı", "yapabildi", "değerlendirilemedi" şeklinde puanlamaya gidilecek.