Bartın'da bir kişi, yatak odasının tavanındaki suntadan mamul kaplamayı 70*70 cm. ebadında kırarak, komşularıyla ortak kullanılan çatı katına çıktı. Sonra, burada oluşturduğu delikten komşularının yatak odasını gizlice gözetledi. Komşuların gözetlendiklerini fark etmeleri üzerine hakkında dava açılan sanık Bartın Sulh Ceza Mahkemesi'nce Türk Ceza Kanunu'nun "Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal etme" suçundan mahkum oldu. Ancak mahkeme 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngörülen suç için, cezayı alt sınırdan belirledi ve sanığa temel olarak 1 yıl hapis cezası verdi. Mahkeme bu cezayı sanığın komşularını birden fazla defa gözetlediği için 4'te 1 oranında artırarak 15 ay hapse hükmetti.
BU SUÇA BU CEZA AZ

Sanığın kararız temyiz etmesi üzerine dosya Yargıtay 12. Ceza Dairesi'ne geldi. Mahkumiyet kararını onayan Daire, "suçun işleniş şekli dikkate alınarak" sanığa alt sınırın üstünde bir ceza verilmesi gerektiğini oysa mahkemenin alt sınırdan ceza verdiğini belirtti. Ancak Daire bu konuda sanığın aleyhine temyiz olmadığı için ceza kararını bozmadığını bildirdi.

NEFES ALIŞ VERİŞLERİNİ DİNLEMEK...

Daire kararında özel hayatın gizliliği konusunda da şu kriterler getirildi:

* Özel hayat kavramı; kişinin sadece gözlerden uzakta, başkalarıyla paylaşmadığı, kapalı kapılar ardında, dört duvar arasındaki yaşantısı ve mahremiyetinden ibaret değil, herkesin bilmediği veya bilmemesi gereken, istenildiğinde başka kişilere açıklanabilen, tamamen kişiye özel hayat olayları ve bilgilerin tamamını içerir. Özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun basit halinin oluşabilmesi için, sanık tarafından, resim çekme veya kaydetme özelliğine sahip bir alet kullanılması gerekmeyip, bir özel hayat olayının çıplak gözle seyredilmesi ya da acıdan kaynaklanan çığlıklar veya sevişen çiftin nefes alış verişi gibi özel hayat kapsamına giren seslerin, anlaşılmaz olsa dahi, gizlice dinlenilmesi yeterlidir."