Yangın Güvenlik Uzmanı Serap Mergen, öncelikle Adana’da yaşanan felaketi hatırlatarak, tüm ailelere baş sağlığı dileklerini iletti. Türkiye’deki yangın merdivenlerinin durumundan bahseden Mergen, “Binaların yangından korunması hakkındaki yönetmelik, kendini sürekli rehabilite eden bir yönetmeliktir. Ancak bu yönetmeliğe ne kadar uyulmakta? Elbette ki bir yapının ruhsatını alması için bu yönetmelik doğrultusunda uygun yangın merdivenini tesis etmesi gerekiyor. Bunu yapıyor diyelim ama sorunumuz şudur; yapılarda tesis edilen yangın merdivenleri kilitlenmektedir. Bütün yapılarda bu görülüyor. Aslında Türkiye’nin en büyük sorunu budur. Bunu Adana’daki bina için değil genel anlamda söylüyorum. Peki neden? Hırsızlık olayları. Yangın merdivenleri için en büyük sıkıntı hırsızlık olayları. Fakat tesis ettiğimiz yangın merdivenin kapısının da standarda uygun olması gerekiyor. Eğer bir PVC tarzı bir kapı veya içeriye yönelik açılan bir kapı tesis edersen bu standarda uygun bir yapı değildir. Pekala ne olabilir? Panik barlı dışarıya doğru açılan yangına dayanımlı kapılar tesis edilirse, bunlar olası bir yangında kaçış için hem uygundur hem de dışarıdan giriş için hırsıza sıkıntı oluşturur. Çünkü onlar sadece içeriden dışarıya doğru açılabilen kapılardır. Güvenlik önlemleri adına ise, madem böyle bir yurdu tesis ediyorsun, hırsızdan korkuna kilitliyorsun. O zaman ne yapabilirsin? Hırsıza karşı önlemler alabilirsin. Oradaki yangın merdiveni, tamamen şekil ve ruhsat amaçlı durmaz. Gerçekten işlevini yerine getirmek adına olası bir yangın afetinde içerideki insanların tahliyesini sağlamak için tesis edilir. Yangın merdivenleri, işlevini yerine getirebilmesi açısından uygun tesis edilmesi gerekmektedir” dedi.
“Yangın felaketinin farkındalığı için can mı vermemiz gerekiyor?”
Türkiye’deki denetimlere de değinen Mergen, şöyle devam etti:
“Bir yapı, müteahhit firmanın aldığı ruhsat gereği kişiye tesis ediliyor. Ondan sonrası tamamen binayı alan kişinin sorumluluğundadır. İşçi sağlığı, iş güvenliği uzmanları olsun, binayı teslim alan kişi olsun. Burada ise tamamen duyarlılık ön plana çıkıyor. Türkiye’de biliyoruz ki bir şey hemen yerine cuk diye oturmuyor. Bunun için bir zaman gerekiyor. Dolayısıyla kişilerin yangın felaketinin farkındalığı için can mı vermemiz gerekiyor? Elbette ki hayır. İtfaiyenin geçmişine bakacağımız zaman yıllar önce Tuzla’da çok büyük bir yangın olmuştu. Bu Tuzla’daki yangından sonra itfaiyeye ve yangın afetine bakış değişti ve itfaiye teşkilatları yapılandırılmaya başlandı. Böyle bir afetin mi olması gerekiyordu ki yangın merdivenlerine veya bir yangının farkındalığının arttırılması için? Gerçekten bunlar çok üzücü. Ama maalesef Türkiye’de bazı şeyler hemen oturmuyor. Standartlar, yönetmelikler bunu belirtiyor ama uygulama açısında sıkıntı yaşıyoruz. Umarım ileriye dönük olarak bu farkındalığımız artar ve gidişat düzelir.”
Açıklamanın ardından Yangın Güvenlik Uzmanı Mergen, yönetmeliğe tam anlamıyla uygun yangın merdivenlerini yerinde göstererek, olması gerekenleri anlattı.
Öte yandan, Eskişehir’de bazı binaların yangın merdivenlerinin kapılarının hala kilitli olduğu görülürken, bazı binaların ise yangın merdivenlerinden yere inmenin mümkün olmadığı görüldü.
Türkiyedeki yangın merdiveni kapılarının kilitli olmasının nedeni