TSK, Ankara ve Washington arasında imzaların atılmasıyla Eylül’de yapılması planlanan büyük DAEŞ operasyonu için teyakkuza geçti.

ABD ile Türkiye’nin DAEŞ’e karşı yürütülecek ortak operasyonlar için imzaları atmasıyla birlikte Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) uluslararası koalisyonun şemsiyesinde yapılacak yeni operasyonlar için teyakkuza geçti.

Önümüzdeki ay başlaması beklenen operasyonlarda, İncirlik Üssü operasyonel, Diyarbakır Üssü lojistik, Batman ve Malatya’daki üsler ise bakım amaçlı kullanılacak. ABD ile Türk askeri heyetlerinin müzakerelerini tamamlayıp mutabakat metnine imzaları atmalarının ardından Türkiye ile ABD, “kapsamlı ortak operasyonlar” için hazırlıklarını tamamladı.

EYLÜL’DEN İTİBAREN DAEŞ’E YÜZLERCE SORTİ

Mutabakata göre, TSK’nın geçen ay, Suriye’deki DAEŞ’e karşı kendi imkan ve kabiliyetleriyle düzenlediği hava bombardıman operasyonları artık koalisyon ile eşgüdüm içinde yürütülecek. Türkiye’nin PKK ile mücadelesi bu mutabakattan ayrı olarak devam edecek.

Eylül ayından başlaması beklenen ortak operasyonlarda, Suriye ve Kuzey Irak’taki DAEŞ unsurlarının üzerine bombardıman uçaklarıyla yıl sonuna kadar yüzlerce sorti yapılması bekleniyor. Koalisyon güçleri arasında operasyon hakkında tam istihbarat paylaşımı da yapılacak.

TEKNİK SORUNLAR  ÇÖZÜLMÜŞ OLACAK

Kaynaklar, “Koalisyon eşgüdümlü sınır ötesi hava operasyonlarının” tek başına yapılacak operasyonlara güç katmasının yanı sıra teknik sorunları da engelleyeceğine vurgu yaptı. Diplomatik bir yetkili, “Koalisyon güçleri de Türkiye de operasyonlarında ortak hava sahasını kullanıyor. Eşgüdümsüz yapılan operasyonlar, hava sahası kullanımında lojistik sorunlara yol açabilir. Bu nedenle Türkiye, hava bombardımanı yapacağı zaman, teknik bir sorun çıkmaması için koalisyon güçlerini uyarmıştı. Bundan böyle, koalisyon şemsiyesinde yapılacak operasyonlarda, bu tür karışıklıkların önüne de geçilmiş olacak” diye konuştu.

DE-FACTO GÜVENLİ  BÖLGE OLUŞACAK

ABD ile yapılan mutabakata göre, Türkiye sınırındaki Azez ile Cerablus arasındaki bölge, ihtiyaca ve coğrafi koşullara göre belirlenecek bir derinlikte, “de-facto güvenli bölge”haline getirilecek. Güvenli bölge havadan koruma yoluyla oluşturulacak. Korumayı, Türkiye’den kalkacak ve Türk F-16 uçaklarının da dahil olabileceği koalisyon güçleri sağlayacak. Eğit - Donat savaşçıları ise bu bölgeyi karadan Esad Rejimi ve DAEŞ’ten koruyacak. Bu alana, Türkiye’ye sığınan sivil Suriyeliler de dönmeye başlayacak. Kaynaklar, bu alana, DAEŞ’in yanı sıra PKK ile bağlantısı bulunan PYD’nin de giremeyecğini belirtti.