Başbakan Ahmet Davutoğlu, Kobani eylemleri sonrası hazırlanan yeni iç güvenlik paketinin ayrıntılarını AK Parti grubunda anlattı.

Buna göre Bonzai işi yapanlar terörist muamelesi görecek. Gözaltına alınanlar 4 gün içinde hakim huzuruna çıkarılacak. Molotof saldırı aracı olarak tanımlanacak. Silahlı göstericilere verilen cezalar arttırılıyor. Maskeli göstericilere potansiyel suçlu olarak görülecek. 

Pasaport için emniyete değil nüfüs müdürlüklerine gidilecek. İsim ve soy isim değişiklikleri için mahkemeye gidilmeyecek. Telefon dinlemelerinin hepsi TBMM'de kurulacak komisyonda raporlanacak.
 

İşte Davutoğlu'nun açıkladığı o paketin ayrıntıları:

İSİM VE SOYİSİM DEĞİŞİKLİĞİ İÇİN MAHKEMEYE GİDİLMEYECEK

Doğum, evlenme, boşanma ve ölüm gibi hallerde nüfus müdürlüklerine gitme zarureti ortadan kalkacak. Nüfus müdürlüğüne gitmeden doğrudan bildirimle tescil yapılabilecek. İsim ve soy isim değişiklikliği ile ilgili mahkeme kararı artık olmayacak. İsim kişinin kendisinin seçmesinin en doğal hakkı olduğu bir husustur. Vatandaşlarımız tek dilekçeyle bu soy adını kullanmak istiyorum diyecek. Nüfus ve kayıt örneği ikametgah gibi belgeler e-devlet üzerinden verilecek. 

PASAPORT 

Pasaport alacak olan bundan sonra Emniyet Genel Müdürlüğü'ne gitmeyecek, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'ne gidecek. Böylece sanki pasaportla yurtdışına çıkan her vatandaş potansiyel suçluymuş gibi Emniyet kapılarında pasaport ya da ehliyet için beklemeyecek.

JANDARMA İÇİŞLERİ'EN BAĞLANIYORJANDARMA YENİ KIYAFET GİYECEK

Jandarma ve Sahil Güvenlik komutanlıklarının atama ve sicil bilgileri doğrudan İçişleri Bakanlığı'na bağlanacak. Askeri konular hariç bütün diğer konularda yetkiler içişleri bakanlığına veriliyor. Atama ve sicil gibi. Jandarmalarımız bundan sonra  içişlerinin belirleyeceği özel bir kıyafet giyecek. 

DİNLEMELERE DÜZENLEME

Son derece önemli ve bu olaylardan sonra bazı iç güvenlik reformu tedbirleri almamız gündeme geldiğinde istismar edilen bir konuyu da açık ve net biçimde bu reform paketi içinde cevap vereceğiz. O da kolluğun önleyici ve adli istihbarat faaliyetlerinin denetimi. Yani herhangi bir istihbari faaliyet yapılıyorsa, bunun da uyum içinde karşısında dengeleyici mahiyette denetimi yapılacak. Çeşitli konularda güvenlik birimlerinin yaptığı istihbarat, kanunlarda da olan teknik takip ve dinleme gibi yetkilerin önce bu birimlerde, İçişleri Bakanlığı'nda ve Başbakanlık Teftiş Kurulu ve Başbakanlık'ta denetimi yapılacak. 

TBMM DENETİMİ

Ayrıca TBMM'de oluşturulan 17 kişilik bir komisyona da rapor sunacak. Yani dinleme ile ilgili rahatsızlıkların hepimizi nasıl meşgul ettiğini son aylarda biliyoruz. Bu rahatsızlıkları gidermek için her türlü tedbiri alacağız. Ama eğer herhangi bir suçun önlenmesi için, tek bir konuya münhasır önleyici bir istihbarat dinlemesi yapılmışsa ya da mahkeme kararı ile adli bir istihbarat yapılmışsa, bu yapılan dinlemelerin hepsi TBMM'de bütün partilerin katıldığı bir komisyonda değerlendirilecek, raporlandırılacak denetim altına alınacak. Kimse bu konuda şu şüpheye düşmesin

ŞİDETE DÖNÜŞEN HER TÜRLÜ EYLEM SUÇ SAYILACAK

Şiddete dönüştürülen her türlü eylem suç sayılacak. Yani, 'Toplantı gösteri yürüyüşü yapacağız, fikirlerimizi ifade edeceğiz...' Çok güzel, edin. Ama elinize molotof kokteyli aldığınız anda toplantı ve gösteri hakkı biter, şiddet eylemi başlar. O andan itibaren, 'Ben toplantı ve gösteri hakkımı kullanıyorum, bana müdahale edemezsin' diyemez kimse. 

MOLOTOF ATMAYA NET TANIM

Patlayıcı, yanıcı, ateşli silahlar gibi pek çok tanımlamalar var. Ama maalesef molotofkokteyli konusunda öyle bir muğlaklık var ki hakimlerin takdir yetkisine kalıyor, molotofkokteyli yakıcı bir madde mi yoksa değil mi?' diye. Hakimlerimize saygımız sonsuz ama son yaşanan olaylardan sonra bu konuda kimseye takdir hakkı tanımayız. Molotof bir saldırı aracıdır. Molotofkokteyli ile ambülanslar yakılmışsa, kütüphanelere ve müzelere saldırılmışsa, kuran kursları yakılmışsa, o molotofkokteyli insanların yüzlerine atılarak polislerimiz yanmışsa, belediye otobüsüne atılıp genç kızlarımız genç yaşta hayatlarını kaybetmişse biz buna sessiz kalamayız; bunun adı özgürlük olamaz. Bu konuda tamamıyla Avrupa Birliği ve dünya evrensel standartları esas alacağız.

Şiddet işlemek amacıyla yüzünü kapatanlara izin verilmeyecek. Okmeydanı'nda yüzünü tamamıyla kapatmış elinde pompalı tüfek bu gösteri mi, ya da ambulanslara saldıranlar. Toplantı ve gösteri yapmak isteyen yüzünü gizlemeden her türlü görüşünü söyler. Bu şekilde masekler takarak şiddet amaçlı sokağa çıkanlar potansiyel suçlu muamelesi görürler.

DEMOKRATİK ÜLKELERDEKİ UYGULAMALAR

Birileri için tek norm dışarıda demokratik ülkelerdeki uygulamalarsa işte demokratik ülkelerdeki uygulamalar. Kimse çıkıp da bu uygulamalardan sonra molotof kokteylini savunmaya cüret etmesin. Avrupa'daki basın yayın organları da bu konular yasalaştığında 'Türkiye otoriterleşiyor' diye yaygara yapmaya kalkmasınlar.

SİLAHLI GÖSTERİCİLERE VERİLEN CEZALAR ARTTIRILIYOR

Bu şekilde maske takanlar potansiyel suçlu muamelesi görürler. Gösteriye silahlı katılanların cezaları artırılacak. 6 aydan 3 yıla kadar olan ceza, 2.5 yıldan 4 yıla kadar artırılacak. 

GÖZALTI SÜRELERİ

Bizim getirdiğimiz teklif, Avrupa'daki en düşük uygulamayı alıyor, polis 24 saat tutabilsin, savcı da bunu en fazla 48 saate uzatabilsin ve 4 gün içinde de hakim huzuruna çıkma zorunluluğu zaten var, bu gerçekleşsin.

ZARARIN PARASI EYLEMCİDEN ALINACAK

Biz bütün bu zararları tazmin ediyoruz, binalarımızı yeniliyoruz. Ta ki bu vandallar, bu eşkıyalar bu memleketin sahipsiz olmadığını görsünler. Ama suçlular tespit edildiğinde, bizim yaptığımız tazminler de o suçlulara rücu edilecek, onlardan alınacak. Bu rücu için geçmişte olan zaman aşımı da uzatılacak. Bu rücu zaman aşımına tabi olmayacak, uzatılacak. Bir sene sonra da olsa suçlu tespit edildiğinde, kesinlikle bu suçların doğurduğu zararlar ondan tazmin edilecek

BONZAİ İŞİ YAPANLAR TERÖRİST MUAMELESİ GÖRECEK

Bonzai ve diğer uyuşturucu işi yapanlar terör muamelesi görecekler. Çünkü gelecek nesilleri yok eden bir eylem içindeler. Bonzainin net olarak eroin ve uyuşturucu sayılacağı kanuni düzenleme yapılacak. Her türlü uyuşturucu faaliyetinin okul çevrelerine yaklaşması durumunda ağırlaştırılmış olan cezalar iki misline çıkarılacak.

ÜST ARAMALARI

Kolluğun üst ve araç arama yetkisi tamamı ile hukuki denetime açık bir şekilde gerekli izin prosedürleri işlenerek yenir düzenlemeye kavuşturulacak. Hiçbir vatandaşımızın üstü aracı ya da evi rastgele ve keyfi şekilde aranamaz. Ancak herhangi bir şekilde gelen istihbarat; çok güçlü suç işleme delili oluşturacak hale dönüşmüşse bunun için de yine yargı süreçleri de paralelinde işletilmek suretiyle izin alındıktan sonra arama yapılabilecek araçta ve üst aramalarda.

KOLLUK GÖREVLİLERİNE DENETİM

Sanal ortamda şiddet dili içeren mesajlar engellenecek. Nefret dili ve şiddet diline karşı sanal ortamda alınacak tedbirleri görüştük.

Devrim mahiyetinde bir reform yapıyoruz. Ola ki bu yetkiler verildi. Emniyet görevlilerimizden herhangi birisi bu yetkileri kötüye kullanmışsa bunu denetlemek üzere de kolluk gözetim komisyonu kurulacak. Kımisyon içinde Başbakanlık İnsan Hakları Kurumu Başkanı, Barolar Birliği ve üniversite temsilcileri bulunacak ve tamamıyla sivil bir yapıda olacak.

Engelli, hasta ve yaşlılarla ilgili yeni düzenleme yapılacak, ifade evlerinde yapılacak. Kolluğun görevini nasıl yaptığını denetlemek için Kolluk Gözetim Komisyonu kurulucak.

KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASI İÇİN DÜZENLEME

İş sağlığı ve güvenliği tasarısı en kısa zamanda Meclis’e sunulacak. Kişisel verilerin korunması için düzenleme yapacağız, en kısa sürede kanunlaşacak. Elektronik ticaretin düzenlenmesiyle ilgili yasal çalışmayı tamamladık. İstanbul Tahkim Mahkemeleri kuruyoruz.

ALEVİ VATANDAŞLARININ SORUNLARIYLA İLGİLİ ÇALIŞMALAR YOĞUNLAŞTIRILACAK

Bakanlar Kurulu'nda arkadaşlarımızla yaptığımız değerlendirmeden sonra inşallah en kısa zamanda bu çalıştayların raporlarını bizzat o çalıştaylara katılan bakanlardan isteyeceğim, onlarla bu konuda bir çalışma gerçekleştireceğiz. Alevi vatandaşlarımızın sorunlarıyla ilgili de önümüzdeki dönemde çalışmalarımızı yoğunlaştıracağız. Kurban Bayramı'ndan çıktık, Muharrem ayına doğru gidiyoruz. Allah Kurban Bayramı'nda yaşadığımız türden olayları bir daha bu millete yaşatmasın. 6-7 Ekim olayları gibi... Ama herkes bilsin ki Kurban Bayramı'nda yaşadığımız olayların tekrar yaşatılmasına cüret edenler olursa, devlet ve millet hep beraber birlikte bu cüret edenlere hadlerini bildirme gücüne de sahiptir. Yaklaşan Muharrem ayı vesilesiyle de dünyanın hiçbir yerinde Kerbela benzeri zulümlerin yaşanmaması, Hz. Hüseyin'in vicdanının, ahlakının, irfanının bütün dünyaya egemen olması için gece gündüz çalışmaya, mazlumlara sahip çıkmaya devam edeceğimizi huzurunuzda bir kez daha ilan ediyorum. Allah yar ve yardımcımız olsun.