Hakkında yerli yabancı basında çokça yazı var. Bir sürü bilgi sahibi oluyorsunuz onları okuyunca. Ben de okudum, Gülen’e benzetenler, “hayır Gülen gibi değil” diyenler, vs.

Kendisini şeyhülislam olarak tanıtıyor, okulları var, cemaati var, aynı zamanda siyasi bir figür. Yıllarca camilerde hocalık yapıp, vaazlar verdikten sonra Kanada’ya yerleşmiş sonra ülkesindeki yandaşlarını seçilmiş iktidara karşı harekete geçirmiş.

Pakistan Başbakanı Nevaz Şerif’e savaş açmış durumda, sebep yolsuzluk iddiaları. “Ben sadece demokrasi istiyorum, askerle işbirliği yapmam, demokratik bir anayasamız olsun” gibi sloganları var. Ama hakkında merak edilenler söylediklerinden çok daha fazlası.

En büyük merak konusu, bu adamın arkasında kimin olduğu. Bununla ilgili de çok sayıda başlık var, arama motorlarında.

“Tahir Kadri’nin arkasında hangi güç var” diye başlayan makaleler var, açıp okuyunca daha ilk paragrafta “gizemli, sır dolu adam” gibi ifadelerle karşılaşıyorsunuz.

Yani arkasında birilerinin olduğundan herkes emin ama o gücün kim olduğunu bilen neredeyse yok. Genellikle Pakistan ordusunun ya da batılı ülkelerin desteğinden söz ediliyor.

2006’dan beri Kanada’da yaşaması, bu sorunun cevabını bir parça veriyor, aslında. Ama yeterli değil.

KRALİÇE ADINA YEMİN ETTİ

Kanada vatandaşlığı da var bu şahsın. Merak edilen sorunun yanıtı da burada gizli. Çünkü Pakistanlı bazı haber kaynaklarında yer alan küçük çaplı başlıklar buldum. Orada Tahir Kadri’nin Kanada vatandaşlığı için Kraliçe Elizabeth adına yemin ettiği bilgileri vardı.

Tahir Kadri Kanada vatandaşı. Kanada, İngiliz Milletler Topluluğunun üyesi olarak İngiltere Kraliçesi Elizabeth’e bağlı. 2. Elizabeth Kanada’nın da kraliçesi ve aynı zamanda devlet başkanı statüsüne sahip. Kadri vatandaşlığı alırken Kraliçe’nin adına yemin ediyor, bağlılıklarını bildiriyor.

“Bugünden itibaren Kanada’ya ve majesteleri Kanada Kraliçesi Elizabeth’e bağlı kalacağıma söz veriyorum…”diye devam eden bir yemin ediyor Kadri.

Bu durum bugün Pakistan’da darbe girişimi yapan cemaat liderinin üzerindeki en büyük şaibe. Çünkü Pakistanlılar, İngiltere Kraliçesi adına yemin eden, İngiliz Kraliçesine bağlılıklarını bildiren bir adama güvenmiyor.

Kadri’nin Pakistan siyasetinde meydana getirdiği kriz bugünle sınırlı değil. Temeli 2012 Aralık ayında atıldı. Pakistan’a döndü ve o dönemki mevcut hükümete karşı ayaklanma başlattı.

MAHKEME BAŞKANI İNGİLİZ KRALİÇESİNE ETTİĞİ YEMİNİ OKUDU

Tahir Kadri 2013 Ocak ayında anayasa değişikliği ve seçimler için mahkemeye başvurdu. Bu süreçte siyasi baskılar da yaptı. Yüksek mahkeme, başvuruyu değerlendirirken onun Kanada vatandaşlığına ve Kraliçe Elizabeth’e bağlılık yemini ettiğine dikkat çekti.

Hatta Mahkeme Başkanı Kadri’nin Kanada vatandaşı olurken Kraliçe’ye bağlılık yemini ettiği metni duruşmada okudu. Ve “yabancı bir kişinin ülkemize gelip anayasamıza saldırmasına izin veremeyiz” dedi.

KADRİ’DEN KRALİÇE ELİZABETH’E: “MÜDAHALE ET”

Kadri pes etmedi. Sonra ne yaptı biliyor musunuz? 2006’da bağlılık yemini ettiği İngiltere Kraliçesine başvurdu. Kraliçe’den Pakistan’daki seçim komisyonunun değiştirilmesi için Anayasa Mahkemesine müdahale etmesini istedi.

O dönemki Başbakan Pervez Eşref Anayasa Mahkemesi kararıyla görevden alındı. 2013 Mayıs ayındati seçimleri kazanan Nevaz Şerif Başbakan oldu. Tahir Kadri’nin hedefinde bu kez Nevaz Şerif vardı.

Kadri, Ağustos ayının ortalarından itibaren Nevaz Şerif hükümetine istifa için süre verdi, dünden itibaren de Pakistan’da devlet televizyonu işgal edildi, sokaklarda çatışmalar başladı.

Tahir Kadri ve cemaati ile muhalefet lideri İmran Han bir safta, istifası istenen iktidar lideri karşı safta.

Allah Pakistanlı Müslüman kardeşlerimizi korusun.