Sahte ilacı satana hapis ve ticaretten men, sahte ilacın mağduruna da tazminat hakkı öngörülüyor. İnternet üzerinden yapılan satışlar ağırlaştırıcı sebep sayılarak verilecek cezalar daha da arttırılacak. Aynı şekilde, ölüme yol açmanın yanı sıra fiziksel ve ruhsal sağlığa zarar verilmesi, satışın meslekleri itibariyle kendilerine duyulan güveni kötüye kullanan kişiler tarafından işlenmesi de cezayı arttırıcı sebepler arasına alınıyor. 

KÜRESEL TEHDİT

Tıbbi ürün sahteciliği ve halk sağlığına tehditler içeren suçlara ilişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi, Meclis Dışişleri Komisyonu’nda kabul edildi. Meclis Genel Kurulu’ndan da geçtikten sonra yasalaşarak iç hukuk metnine dönüşecek sözleşmeye ilişkin tasarının gerekçesinde, “küresel” diye nitelenen sahte ilaç tehdidi şöyle tanımlandı: “Türkiye’de ilaçta sahtecilik son günlerde internet üzerinden satışların da yoğun şekilde artmasıyla önemli bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır. Bu suç türünün bu kadar fazla artmasının nedeni, yüksek mali kazanç potansiyeline kıyasla tespit ve adli takibat riskinin nispeten daha az olmasıdır. Dünyanın her yerinde tehlikeli olabilecek ürünleri doğrudan hasta ve tüketicilere reklam ve tedarik etmek üzere internetin kullanılması, suçlular için güvenli ve kolay bir çalışma şekli olmuş ve suçlulara küresel erişim sağlamıştır. Bu bakımdan hasta ve tüketicilerin hayatlarını ve genel olarak halk sağlığını korumak üzere tıbbi ürün sahteciliği ve benzeri suçlara karşı önleyici tedbirlerin acilen alınması gerekmektedir.”

İNTERNET CEZASI

Sözleşme, mağdurun ölümüne, fiziksel ya da ruhsal sağlığında zarara neden olunması, suçun meslekleri itibariyle kendilerine duyulan güveni kötüye kullanan kişiler tarafından işlenmesini ise “ağırlaştırıcı sebep” saydı. Satışın internet de dahil olmak üzere bilgi sistemleri gibi geniş ölçekli dağıtım araçlarıyla yapılması, suçun örgütlü bir şekilde işlenmesi ve failin önceden de aynı nitelikteki suçlardan mahkum edilmiş olmasını da ağırlaştırıcı sebeplerin başında sayıldı. Bu durumda ağırlaştırılmış yaptırımlar uygulanacak. 

MAĞDURA TAZMİNAT

Taraf ülkeler, sahte ilaç satışıyla mücadele ederken mağdurların hak ve çıkarlarını korumaya yönelik de iç hukuklarında gerekli düzenlemelere gidecek. Buna göre, mağdurların, durumlarıyla ilgili ve sağlıklarının korunması için gerekli bilgilere erişimi sağlanacak. Mağdurların fiziksel, psikolojik ve sosyal yönden iyileşmelerine yardımcı olunacak. Mağdurların faillerden tazminat elde etmelerine yönelik iç hukuk düzenlemelerine de gidilecek. 

EĞİTİMLER DÜZENLENECEK

Sahte ilaç satışıyla mücadelede bu ilaçların yapımında kullanılan malzemelerin yasadışı yollardan teminini engelleyecek önlemler alınacak. Sahte ilaç satışına yönelik etkin mücadele amacıyla gerekli eğitimleri de sağlanacak. Sağlık, gümrük, polis ve diğer yetkili makamlar arasında bilgi değişimi ve işbirliğini sağlayacak gerekli düzenlemelere gidilecek. Vatandaşlarda bu konudaki farkındalığı artıracak kampanyalar teşvik edilecek. Sözleşme bu suçlarla mücadele için taraf ülkelerin birbirleriyle en geniş ölçüde işbirliği içerisinde olmalarını da öngörüyor.

SÖZLEŞME ÇOK ÖNEMLİ

Eski Türk Eczacıları Birliği Başkanı Mehmet Domaç, Türkiye’deki mevcut yasaların sahte ilaçla mücadele konusunda yetersiz olduğunu savundu. Domaç, “Çünkü genel olarak yargı, ilacın verdiği zarar var mı yok mu diye bakıyor. Genellikle de sahte ilacın içinde zarar verici bir şey olmuyor; onun için de en hafif cezayı veriyorlar” dedi. Sözleşmenin ise bu konuda daha ciddi yaptırımlar öngördüğünü belirten Domaç, “Sözleşmeyle getirilen hükümler iç hukukta geçerli olacağı için önemli bir kazanım olacak. Çünkü ciddi, caydırıcı ve cezalandırıcı hükümler getirilmesi öngörülüyor. Dolayısıyla bu alandaki önemli bir eksiklik tamamlanmış olacak” görüşünü savundu.