Başbakan Davutoğlu, "Bundan sonra molotof kokteyli ile yaklaşan ateşli silahla yaklaşmış muamelesi görecek. Terörist muamelesi görecek ve durdurulacaklar" dedi. Yasaya göre, polisin ateşli silaha karşı doğrudan silah kullanma yetkisi var.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, yeni güvenlik paketiyle  molotof kokteyli kullananın ateşli silah kullanılmış sayılacağını söyledi. Polis Vazife ve Salahiyat Yasası’na göre polis, karşı tarafın silahlı saldırısı durumunda doğrudan silah kullanma yetkisine sahip.

Ala’dan da aynı mesaj

İçişleri Bakanı Efkan Ala da dün aynı yönde açıklama yaparken, "vur emrini de mi kapsadığı?" sorusu üzerine şöyle dedi: "O cümle neyi  gerektiriyorsa odur. O ateşli silahla yaklaştığı zaman hangi sonuçlar ortaya  çıkıyor?” diye konuştu. 

‘Şu yaştaydı’ demesinler

AK Parti Genel Merkezi'nde dün gerçekleştirilen genişletilmiş il başkanları toplantısında konuşan  Başbakan Davutoğlu, güvenlik paketindeki düzenlemelerle ilgili şunları söyledi: “Bilsinler ki bundan sonra  molotof kokteyli ile bir yere yaklaşan ateşli silahla yaklaşmış muamelesi görecek. Şimdiden uyarıyorum. Toplantı, gösteri yürüyüşü diye izin alıp, bir takım teröristlerle eğer ellerinde  molotof kokteyli ile ambulansa, iş yerlerine yaklaşırlarsa, belediye otobüslerine yaklaşırlarsa terörist muamelesi görecekler ve durdurulacaklar, kimse şikayet etmesin sonra. Türkiye'nin her köşesinde, kimse  molotof kokteylini eline almaya cesaret etmesin. Uyarıyorum ve sonra 'şu yaştaydı', 'şu gençteydi' değil. O zaman bizi dönüp suçlamasın kimse.”

‘Maske tayıyorsa...’

“Yine aynı şekilde, maske takıyor, her yerini kapatmış. Şimdi maske taşıyarak toplantı, gösteri yürüyüşü yapılır mı? Özgürlüklerini istedikleri kadar kullanabilirler, bizi istedikleri gibi eleştirebilirler ama şiddet yapamazlar, terör yapamazlar. O suç işlemeye hazırsa biz de suçu engellemeye hazırız. Hiçbir şekilde bunlara taviz vermeyeceğiz."

'Tek yer biziz'

"Polis görüyor,  molotof kokteyli atan birisi, alıyor, topluyor, götürüyor. Savcıya sevk edecek ama gözaltına alma hakkı yok. Hasbelkader o anda savcı orada değilse ya da 'Elimizde delil yok, bir şey yok' deyip bıraktığı anda, işte tam bu vandallara en büyük hizmeti yapmış oluyorlar. Diğer kapıdan çıkıyor, tekrar  molotof kokteyliyle saldırıyor. 24 saat gözaltında tutulup, daha sonra savcılığa teslim edilecek. Avrupa'da en az gözaltı 24 saat ve ve polis tarafından yapılıyor. Savcı tarafından gözaltı olan tek yer biziz."

'Kendi tarihini oku Kılıçdaroğlu'

Kılıçdaroğlu çıktı, 'Biz de  molotof kokteyliyle şiddete karşıyız' dedi. Peki bunu Kobani olayları olurken niye söylemedin? Senin genel başkan yardımcın Türkiye'yi karıştırmak için mesajlar yolladığında sen neredeydin? Her zaman olduğu gibi kış uykusundaydı herhalde. Türkiye'nin baas partisi CHP'dir. Haddini bilmeden yaptığı açıklamalarda 'Türkiye'de partiyle devlet içiçe geçiyor' diyor. Tarih bilmediği için. CHP, insanlık, Kerbela tarihini bilmiyorsun. Bari CHP tarihini bil. 1936'da İçişleri Bakanı CHP Genel Sekreteri oldu bu memleketti. Devletle partiyi özleştiren tek parti var o da CHP. Tek parti dönemini bari oku, Şükrü Kaya'yı oku. Hem İçişleri Bakanı 1936'da hem de CHP Genel Sekreteri. Kendi tarihini oku Kılıçdaroğlu, ondan sonra çık konuş karşımızda, cahillerle konuşmak zor oluyor arkadaşlar. Önce  karşısına alıp ders vermek gerekiyor. İnsan rakibinin de bir denk olmasını ister. Kobani nerede dersin, Suriye'de bir şehir der. Türkiye'de anamuhalefet partisi koltuğu boş. Biz ana muhalefet partisi arıyoruz, yok. Bizim çakma Gandi, Gandi nerede deseniz onu da bilmez. Nerede ne zaman yaşadı' deseniz bilmez."

İlk soyadı Kalkan'mış

Başbakan Davutoğlu, soyismini değiştirmek isteyenlerin artık mahkemeye gitmesine gerek kalmayacağını anlatırken, şunları söyledi: "'Çamur' diyor soyisim olarak ama değiştirmek için mahkeme kapılarında uğraşıyorsunuz. Bizim soyadı kanunu geldiğinde soyadımız Kalkan'mış. Benim hala ilk nüfus cüzdanımda Kalkan yazar. Kanun değişince babam gidip değiştirmiş, Davutoğlu yazmışlar. Davutoğlu ailesi diye bilinen bir aile yıllarca başka bir soyadı taşımış."