ABD sayesinde Suriye’de avantaj kazanan terör örgütü PKK, Irak Bölgesel Yönetimi ile savaşmak için hazırlık yapıyor. PKK’nın önümüzdeki süreçte Türk askerî varlığına ve Türk şirketlerine yönelik girişimlerinin de olabileceği konuşuluyor.
Terör örgütü PKK, ABD’nin desteği ve kendisine sağladığı koruma kalkanı ile Suriye’de elde ettiği kazanımların yanında şimdilerde Irak Kürdistan Bölgesel yönetimine yönelik eylemlere kalkışabileceğinin sinyallerini veriyor. Bölgenin İstikrarını bozmayı hedefleyen örgütün Şiladize, Hakurk, Zap, Avaşin ve Tolaşehidan bölgelerinde militan hareketliliğinin olduğu öğrenildi. Suriye’de kendisi dışında hareket eden ve örgüt ile müzahir kurumlarla ilişki içinde olmayan Kürt aydın ve kanaat önderlerini özgürlüklerini kısıtlayan örgütün yeni hedefi Irak Kürt Bölgesi. Örgütün üst düzey yönetiminde yer alan Rıza Altun “Bundan böyle Güney Kürdistan da hedef alanımızdadır” sözleri ile örgütün bölgedeki Kürtleri topyekûn hedef konumuna getirdiğini ortaya koyuyor. 90’lı yıllarda bölgedeki en önemli Kürt aktörler ile uzun yıllar süren bir iç savaş süreci başlatan PKK’nın Irak Kürt yönetimini baskı altına tutmak için benzer bir eylemsellik süreci başlatabileceği belirtiliyor. 

BİN 900 PYD’Lİ BÖLGEYE GEÇTİ
Örgütün, Türk Silahlı Kuvvetlerinin Sincar ve Karaçok operasyonları sonrasında muhtemel kara operasyonunun önünü kesmek üzere bir yandan Sincar şehir merkezi çıkışlarını ve kırsal kesimlerinde yeni bir örgütlenmeye doğru hazırlık içinde olduğu öğrenildi. Örgütün, Kandil-Sincar ikmal hatlarının kapanmasından dolayı muhtemel kara harekâtı için Suriye’den bin 900 PYD’li militanı peyder pey bölgeye geçirmeye başladığı kaydedildi. Diğer taraftan 1994’dan bu yana Irak-Türkiye sınır hattı içinde yer alan Türk askeri üslerine yönelik örgütün saldırılar yapabileceği bilgileri yerel kaynaklardan gelirken, örgütün Irak Kürt bölgesinde bir istikrasızlık ortamı oluşturarak, başta Türk şirketleri olmak üzere yabancı şirketleri de hedef alabileceği konuşuluyor. Bölgedeki siyasi kaynaklar, PKK’nın Kerkük, Sincar ve Hanekin bölgelerindeki hareketliliğin doğrudan İran kaynaklı olduğunu altını çiziyor.