Bordo Bereli Özel Kuvvetler timleriyle, Jandarma ve Polis Özel Harekat (JÖH ve PÖH) personelinin çelik başlıklarında artık birer de ‘aksiyon kamerası’ var.

 
Operasyonlarda görev yapan özel eğitimli polis, astsubay ve subaylar, yılbaşından bu yana, girdikleri çatışmaları, kasklarına monte edilmiş bu kameralar ile kaydediyorlar.
 
Tim üyelerinin başlıklarındaki özel kameraların kayıtları, günlük olarak toplanıyor ve yer / saat vb bilgiler eşliğinde arşivleniyor.
 
Pekiyi böyle bir uygulamaya neden gerek duyuldu?

Demek ki ölmemiş, yaralanmıştı...
 
Halen Cizre ve 
Diyarbakır Sur’da mücadelesini sürdüren JÖH, PÖH ve Özel Kuvvetler mensupları, 40 gün kadar önce Silopi ilçe merkezinde birlikte operasyon yapmaya başladı.
 
2015’in son haftasında yaşanan bir olay, timler tarafından rapor edildi ve bunun üzerine teknolojik bir önlem alınmasına karar verildi.
 
Zap Mahallesi’ndeki çatışmalardan birinde, yüzü örtülü bir PKK mensubu, 
Bordo Bereliler tarafından öldürüldü.
 
Dar bir sokakta, binanın dışında vurulan örgüt üyesinin cansız bedeni kapının önünde, yerdeydi.
 
Binanın içindeki teröristler ile güvenlik güçleri arasındaki yoğun çatışma sürüyordu. O ortamda, bir süre sonra, kapının önünde, yerde yatan o bedenin yerinde olmadığı fark edildi.
 
İlk anda teröristin öldüğünü bildiren güvenlik kuvvetleri, o kişiyi yerinde göremeyince, yaralı şekilde kaçtığını düşündü.
 
Demek ki ölmemiş, yaralanmış; sonra da kaçmıştı...

Ceset aynı, kıyafet farklı
 
Aradan birkaç saat geçti. Çatışmalar sürüyordu...
 
Bordo Bereliler, kısa bir süre önce vurdukları ve öldüğünü belirledikleri ancak sonra ortadan kaybolunca yaralı olarak kaçtığını düşündükleri örgüt üyesi ile aynı noktada, yerde bir insan bedeni olduğunu gördüler.
 
Yerde yatan, sivil kıyafetli, yüzü açık bir gençti.
 
Alınan ceset üzerinde ve o evde yapılan incelemeler ile ortaya çıktı ki;
 
- Yerde yatan, o ilk çatışmada hayatını kaybeden teröristti. 17 yaşındaki örgüt üyesi, binadaki arkadaşları tarafından içeri alınmış,
 
- Ceset yıkanmış, özellikle ellerindeki barut izleri temizlenmeye çalışılmış, üzerindeki örgüt üniforması çıkartılıp normal kıyafetler giydirilmiş ve yüzü açık şekilde tekrar sokağa, kapının önüne bırakılmıştı.
 
Yani PKK’lılar, çatışmada öldürülen arkadaşlarının cesedini, sivil vatandaş görüntüsüne büründürmüşlerdi.

 

Çatışmalar kaydediliyor
 
Silopi’deki bu olay üzerine üst kademede yapılan değerlendirmede; PKK’nın bu yeni yöntem ile “Güvenlik güçleri sivilleri öldürüyor” propagandası yapmayı hedeflediği sonucuna varıldı.
 
Bu oyunu bozmak için de çatışmaların kaydedilmesi kararı alındı.
 
Çok hızlı şekilde piyasadan tedarik edilen, küçük ve hafif son teknoloji ürünü aksiyon kameraları, birkaç hafta önce JÖH, PÖH ve Özel Kuvvetler mensuplarının çelik başlıklarına monte edildi.
 
Sadece 38 milimetrelik küp şeklindeki 8 mega piksellik kameralar yalnızca 74 gram ağırlığında.
 
2 saat süreyle yüksek çözünürlüklü video kaydı yapabilen, saniyede 10 kare fotoğraf çekebilen, su geçirmeyen aksiyon kameraları; artık özel tim mensuplarının çelik başlıklardaki gece görüş kitleri ve fenerlerin yanında takılı.
 
İthamlara karşı dijital tedbir
 
Her ne kadar tek bir düğmeye basmaları gerekiyor olsa da; asker
 ve polis, o çatışma ortamında, can pazarında, bir de video kaydı yapmak ile mi uğraşacak?
 
Zihnimde oluşan bu soruyu, konunun uzmanlarından bazılarına sordum.
 
Aldığım yanıt, “Maalesef...” oldu.
 
“Maalesef öyle. Hayatlarını riske ettikleri o çatışmaları, şimdi bir de kaydetmek gibi bir mecburiyet çıktı ortaya. Çünkü öyle görünüyor ki, çatışmalar bittikten sonra çok sayıda sivil kayıp iddiası gündeme gelecek. Bu ithamlara reel görüntülerle, belgeli şekilde yanıt verilmesi gerekecek.” 

Murat Çelik - Vatan