17-25 Aralık darbe girişiminde başarısız olan Paralel Yapı, deşifre olduktan sonra geri adım atamayacağını gördü ve kirli oyunları bir bir devreye sokarak ihanet planında ısrar etti. Hükümeti zayıflatmak için sırtını terör örgütüne dayadığını açıklayan HDP ile işbirliği yapan Paralel Yapı, dünyanın her yerinde Türkiye düşmanlarıyla ortak iş tutarak aleyhte kampanyalar gerçekleştirdi. MİT TIR’larının durdurulup, Türkiye’yi DAEŞ’e silah gönderen ülke olarak lanse etme gayreti de en açık ihanetlerden biri olarak kayıtlara geçti.


Uçak krizi nedeniyle Türkiye’ye düşmanca tavır sergileyen Rusya’yla kirli ittifak kuran Paralel Yapı, ihanet serisini son olarak bu olayla da devam ettirdi. Örgüt, yargıdaki hakimve savcılar başta olmak üzere ordu, emniyet, bürokrasi ve iş çevrelerindeki tüm uzantılarını kullandı ancak yargı kanalıyla yediği darbelerle beklemediği bir hezimete uğradı.  Fethullahçı Terör Örgütü soruşturma ve davalarıyla haklarında yakalama kararı çıkanlar tek tek tutuklandı.

Cemaatin güvendiği dağlara kar yağınca örgütün üst düzey birçok ismi adalete hesap vermemek için firar etti.  Üst düzey abiler yurtdışına kaçarken, alt kadroların yem edilmesi tabanda yeni bir dönemin başlangıcına yol açtı. Örgüt’ün üst düzey yöneticilerinden Koza-İpek Holding Yönetim Kurulu Başkanı Akın İpek, Zaman Gazetesi Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Mustafa Yeşil,  Emre Uslu gibi isimlerin firar etmesi elbette önemliydi ancak Paralel savcıların arkasına bakmadan kaçması cemaat tabanında taşları yerinden oynattı.

AYRIŞACAKLAR

Gizli bir deprem şeklinde devam eden bu süreç, ihanete uğradığı dile getirilen Taban’ın, Tavan’a dair şüphelerini arttırdı. Alt kadrodaki polis ve öğretmenler demir parmaklıklar arasından, Pensilvanya’ya karşı homurdanmaya başladı. Örgütün üst düzey isimleri yurt dışına kaçarken, alt kadroların kodesi boylaması mide bulandırdı ve çözülmenin zemini oluşturdu. Tutuklanan Paralel Yapı elemanlarının yapacağı itiraflar bu çözülmeyi daha da hızlandıracaktır.

TAVAN KAÇTI ALT KADRO HAPİSTE

FetÖ soruşturmalarında ve davalarda haklarında yakalama kararı olan Paralel Devlet Yapılanması’nın savcıları arasında Zekeriya Öz, Celal Kara, Muammer Akkaş, Mehmet Yüzgeç var.  Örgütün bel bağladığı bu isimlerin firar etmesi derin fay kırığına yol açtı. Devlete yönelik tehditleriyle dikkat çeken Öz gibi sembol isimlerin adaletten kaçması, ortaya çıkan suçlamaların teyidi şeklinde yorumlandı. Aksi halde Genelkurmay Başkanı’nı kumpas kurarak, Silivri’ye gönderebilecek donamıma sahip Paralel savcılar neden yurtdışına kaçsın ki? İşte bu soru Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın,“Tavanı ihanet, ortası ticaret, tabanı ibadet” şeklinde özetlediği cemaatin kafasını iyice karıştırdı. Firar eden savcılar kervanına son olarak katılan Fikret Seçen, tabandaki ayrışmayı iyice gün yüzüne çıkaracaktır. Abiler kaçarken, tabandaki polis ve öğretmenlerin  kurban verilmesi sonun başlangıcı olacak.

FETHULLAH GÜLEN DE BEDEL ÖDESİN

FETÖ’ye yakın onyediyirmibes adlı  internet sitesinin yayın yönetmeni Emre Erciş, yüzlerce kişinin bedel ödediğinin altını çizerek Fethullah Gülen’e çağrıda bulunup, “Yapması gereken tek şey, ilk uçak ile Türkiye’ye gelip teslim olmak” demişti.