Almanya'nın Essen kentinde dün akşam bir konferans veren Prof. Dr. İlber Ortaylı, ”Size de, bize de mekteplerde, öğretilen bir slogan vardır, tarihi Türk Alman dostluğu, böyle bir dostluk yoktur. Ya ne var? Diplomatlara sorduğunuz zaman, size başka bir şeyden bahsedecekler. Tarihi Türk Fransız dostluğu vardır. Alman ileTürkiye arasında olan, sadece diplomatik manevradır“ dedi.

Prof. Dr. İlber Ortaylı, Türk-ÜNİD ve Türk Üniversite Öğrenciler Derneği (VTS) tarafından Duisburg-Essen Üniversitesi'nin dinleme salonunu dolduran yaklaşık bini aşkın üniversiteliye "Osmanlı İmparatorluğu'ndan Türkiye Cumhuriyetine: Türk Alman ilişkileri başlıklı bir konferans verdi. Salonda izleyenler arasında Essen Başkonsolosu Mustafa Kemal Basa, Düsseldorf Başkonsolosu Şule Gürel ve Münster Başkonsolosu Pınar Gülün Kayseri de yer alırken, Ortaylı'dan önce Essen Başkonsolosu Mustafa Kemal Basa ve Türk Üniversite Öğrenciler Derneği (VTS) başkanı Eyüp Tuzkaya birer konuşma yaptı. Eyüp Tuzkaya, davetlilere derneğini tanıtırken, Essen Başkonsolosu Mustafa Kemal Basa üniversite öğrencilerine, “Öncelikle sizlerden derslerinizde çok başarılı olmanızı ve üniversitelerinizi bitirerek, Almanya'daki hayata üniversite mevzunu, orta sınıf üyesi ve öz güven kazanmış bireyler olarak katılmanızı bekliyoruz“ çağrısında bulundu.

MUHALEFET PARTİLERİ ACINACAK DURUMDA

Bir izleyicinin AK Parti'nin uzun süreli iktidarıyla Türkiye'nin geleceğini nasıl görüyorsunuz? sorusuna Prof. Dr. İlber Ortaylı, “Bu durum bir düşüncenin, bir dünya görüşünün zaferi değildir“ dedi ve şöyle devam etti:

”Türkiye politikacı yetiştirmiyor, bunun için kendinizi iyi yetiştirin ve politikaya katılın. Bir takım sorunlarla çok ciddi eğilmeniz gerekiyor. Bunu yapabilmeniz içinde bir lisanla Almanca ile olmaz. Çok iyi İngilizce konuşabilmeniz gerekiyor, platform internasyonele çıkabilmeniz gerekiyor. Yetişmeniz lazım, Maalesef Türkiye'de politikacı yok, politik parti yok, tüm muhalefet partileri boş yerler. Acınacak durumdalar, çok kötü gruplaşmalar var içlerinde. Gel oradan şu partiyi kur dense, kurabilecek adam da çıkmıyor. Bu kadar politika bakımından yetişmemiş bir Türk cemiyeti, hiç görmedim, yok. Ne Osmanlı devletinde böyle, ne 16., 17, 19. asırda böyle bir şey görülmedi. Hele 20. asırda yok böyle bir şey. O açık kapatılması gerekiyor. Bu nasıl olacak? diye bana sormayın bilmiyorum, kimsede bilmiyor. Ama herhalde bir cevabı vardır“.