Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş'un açıklamalarından satır başları şu şekilde;

"Bugün Ankara'da saat 18.31 sıralarında İnönü Bulvarı üzerindeki kırmızı ışıkta askeri personelimizi taşıyan servis araçlarının durduğu esnada bombalı bir araçla yapılan saldırı sonucu maalesef şu andaki belirlemelerimize göre 28 vatandaşımızı kaybettik. Şerefsizce, haince, alçakca bir saldırı. Vefat edenler arasında asker kardeşlerimiz olduğu gibi sivillerin de olduğunu tahmin ediyoruz. 

BÜTÜN VERİLER TİTİZLİKLE DEĞERLENDİRİLİYOR

Bütün veriler, bulgular titizlikle değerlendiriliyor. Bu saldırıyı henüz şu ana kadar kimin gerçekleştirdiğine dair bilgi elimizde yok. Böyle bir açıklama da yapılmadı. En kısa zamanda bu saldırılarının arkasında kimin, kimlerin olduğu ortaya çıkarılacaktır.

Olay anında üçüncü dakikasından itibaren ambulanslarımız olay yerine sevk edildi. 32 ambulansla yaralıların taşınması işlemi yapıldı. Ayrıca olay çok kısa süre içerisinde olay yeri inceleme birimleri tarafından kontrol altına alındıktan sonra Ankara Cumhuriyet Başsavcımızın başkanlığındaki 7 kişilik bir savcılar heyeti tarafından bütün detaylarıyla soruşturulmaya başlandı. 

MİLLETİMİZE KARŞI YAPILMIŞ HAİN BİR SALDIRI

Saldırıyı yapanları maşa olarak kullananlar, planlayanlar, bu ve benzeri saldırıların arkasındaki birtakım istihbarat, lojistik, silah ve mühimmat desteklerini ve hatta siyasal destekleri verenleri de lanetlediğimizi çok açıkça ifade ediyorum. 

Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir terör örgütü üç-beş kişiden müteşekkil bir çete değildir. Bütün bu çetelerin arkasında, bu saydığımız desteklerin zaman içerisinde olduğunu biliyoruz, dünyanın her yerindeki saldırılarda da. Milletimize karşı yapılmış açık ve hain, alçakça bir saldırıdır. Bu saldırının da çok iyi planlanarak yapıldığını açıkça görüyoruz.  

BUNLARI BOŞUNA BEKLEMESİNLER

Ne yaparlarsa yapsınlar terör örgütleri ve arkasında bunu organize edenler hiçbir şekilde hesapladıklarına ulaşamayacaklardır, hedeflerine ulaşamayacaklardır. Ne hükümetimiz terörle mücadeledeki bu kararlı tutumundan vazgeçecek, ne aziz Türk milleti bu toprakların sahibi olarak hükümete ve güvenlik güçlerine göstermiş olduğu desteği çekecektir, ne de farklı terör saldırıları altında kalan bölgelerde yaşayan halklarımız da bu terör örgütlerine destek verecektir. Bunları boşuna beklemesinler.  

BU BİR MİLLİ BİRLİK MESELESİDİR

Dünyanın bir karanlık merkezinden ortak şekilde emirler alırcasına, eş zamanlı olarak harekete geçirilen bir terör heyulasıyla karşı karşıyayız. Hangi siyasi görüşten olursak olalım, dünya görüşümüz ne olursa olsun herkesin teröre karşı bir milli birlik oluşturma mecburiyeti vardır. Hiçbir 'ama, fakat' demeden, terör örgütlerinden birisini ya da bazılarını kendilerine yakın hissetmeden ya da 'nasılsa hükümete karşı bunlar bu işleri yapıyorlar, hükümete zarar veriyorlar' duygusu içinde olmadan herkesi, bütün kardeşlerimizi, bütün vatandaşlarımızı teröre karşı yek vücut olmaya davet ediyoruz. Bu bir milli birlik meselesidir. 

ULUSLARARASI CAMİAYI YANIMIZDA OLMAYA DAVET EDİYORUZ

Uluslararası camiayı da teröre karşı işbirliği halinde yanımızda olmaya davet ediyoruz. Sadece kuru birtakım kınama cümlelerinden artık Türkiye'nin tatmin olmadığını herkesin bilmesini isterim. Terörü kınıyoruz. Terör olayları Türkiye'de olduğu süre içerisinde bunlara karşı dışarıdan dost bildiğimiz, ortak bildiğimiz ülkelerden ne tür tepkilerin geldiğini de görüyoruz. Artık bu, basit birtakım kınama sözleriyle geçiştirilecek kadar basit bir konu değildir. Türkiye'nin bekası meselesidir, varlığı meselesidir, bu bölgenin sükunet içerisinde barış içerisinde yaşama meselesidir. 

BUNLARIN HEPSİNİN HESABINI SORACAĞIZ

Terörle mücadele konusundaki kararlılığımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Bu olayın arkasında kimler varsa, kimlerin desteği varsa bunları ortaya çıkaracağız. Bunların hepsinin hesabını soracağız. Türkiye'yi hiç kimse terör örgütleri üzerinden terbiye etmeye, Türkiye'ye ayar vermeye kalkmasın. Böyle bir şey olmadı, olmayacak.