Yılmaz, sanıklardan Çetin Doğan'ın, "Başörtüsü yasağı 28 Şubat döneminde mi başladı?" sorusuna da "28 Şubat ile başörtüsü meselesi arasında hiçbir bağ söz konusu değil. Bu konuda Genelkurmay'dan bize baskı gelmedi. Baskı tabandandı" yanıtını verdi. Başbakan olduktan sonra Batı Çalışma Grubu'ndan rahatsızlık duyduğunu ve lağvettiğini belirten Yılmaz, "Başka konseptte devam etti mi onu bilmiyorum" dedi. Yılmaz, dönemin Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller için "Refah Partisi'ni (RP), PKK'dan daha öncelikli tehdit olarak görüyordu. RP ile koalisyon kurulması büyük bir çelişkidir" dedi.
ERBAKAN İSLAM BİRLİĞİ İSTİYORDU AMA...
Erbakan ile koalisyon kuramamasına ilişkin de "AB konusunda uzlaşamadık. İslam birliği istiyordu. Laiklik anlayışım farklıydı. 'Kanlı mı olacak kansız mı' sözleri TSK'yı rahatsız etti" ifadesini kullanan Yılmaz, sözlerini şöyle bitirdi: "Değerli komutanlarımızla her zaman aynı düşüncelere sahip olmadım. Sert diyaloglarımız oldu. Ülkeye hizmet vermiş komutanların sanık olduğu bir davada tanıklıktan hicap duyuyorum." Duruşmanın ardından bir muhabirin 1996 yılında Budapeşte'de uğradığı yumruklu saldırıyı hatırlatmasına tepki gösteren Yılmaz, "Neden saldırıya uğradınız?" sorusuna sert bir ifadeyle, "Sen biliyorsan söyle de ben de bileyim" cevabını verdi.
