İnternetle kitap toplayan, masa ve sandalyeleri sırtında taşıyan Mehmet öğretmen, tatil boyunca her gün okula gelerek rafların montajından duvar süslemelerine kadar her aşamasını kendisinin yaptığı ‘kapısı kilitsiz’ bir kütüphane hazırlıyor.
 
Mersin’in merkez Toroslar ilçesindeki Şehit Fikri Dilsiz İlkokulu, çocuklara okuma alışkanlığını sıkmadan, zorlamadan, eğlenerek aşılamaya çalışan Sınıf Öğretmeni Mehmet Canatan’ın fedakar çalışmalarıyla bir kütüphane kazanıyor. Yeni bina olan ve henüz ilk yarıyıl karne dağıtımından bir hafta önce eğitim-öğretime başlayan ilkokulda, Mehmet öğretmen, farkındalık oluşturmak, sokakta oynayan çocuğu okula çekebilmek, onlara daha iyi bir okuma ortamı ve daha iyi bir eğitim sağlayabilmek amacıyla ve ‘Tek derdimiz bu’ diyerek kolları sıvayıp, bilinenin çok dışında bir kütüphane yapıyor.
YARIYIL TATİLİNDE ELİNDE MATKAP KÜTÜPHANE YAPIYOR
Öğretmen Canatan, kütüphanelerin kasvetli havasının yerine cıvıl cıvıl, rengarenk masa ve sandalyeler, duvarlarında kitap okuyan masal ve çizgi film kahramanları, kanepe, yerlerde puflar, çocukların yatarak okuyacakları halılarla donatacağı ve ‘Kapısı Kilitsiz Kütüphane adını verdiği hayalini gerçeğe dönüştürüyor. Kütüphane fikri henüz olgunluk aşamasındayken aldığı çok sayıda olumsuz eleştiriyle yılan, bırakma noktasına gelen Canatan’a, bu noktadaki desteği okul müdürü Veli Şahin veriyor ve Mehmet öğretmen gözyaşları içinde başarmanın mutluluğunu yaşıyor.
Büyük bir fedakarlıkla yarıyıl tatili boyunca her gün okula gelen Canatan, elinde matkapla rafların montajını yapıyor, masa ve sandalyeleri sırtında üçüncü kattaki kütüphaneye taşıyor, duvarları kitap okuyan çizgi film ve masal kahramanlarının figürleriyle donatıyor. En büyük yardımcısı eşi Ebru Canatan da kitapların temini ve tasnifinden elinde bezle rafların temizliğine kadar her konuda Mehmet öğretmene destek oluyor.
“KİTAPLARIMIZ GELDİKÇE ÇOCUKLAR GİBİ SEVİNİYORUM”
Kapısı Kilitsiz Kütüphane fikrini ve çalışmalarındaki son aşamayı İHA’ya anlatan Mehmet Canatan, çocuklara kitap okuma alışkanlığını kazandırabilmek için farklı bir şey yapmak istediğini söyledi. “Sokakta oynayan çocuğa öyle bir şey yapmalıydım ki, çocuk okula gelmeli ve burada olmaktan mutlu olmalı. Tek derdimiz oydu” diyen Canatan, daha önce yaşadığı bazı deneyimlerden yola çıkarak farklı bir kütüphane oluşturmak, kitap okumayı eğlenceye dönüştürebilmek için ‘Kapısı Kilitsiz Kütüphane’ fikrini bulduğunu anlattı. Canatan, kitap okumak isteyen çocuğun okula gelerek ve hiçbir engelle karşılaşmadan direk kütüphaneye girebilecek, istediği kitabı alıp ister masada ister yerde oturarak ister yatarak nasıl arzu ediyorsa öyle bir ortamda okumasını sağlayacaklarını söyledi. Bu fikre okuldaki öğretmen arkadaşlarının destek verdiğini anlatan Canatan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çünkü genelde bütün okullarda kütüphanelerin kapıları kilitli ve içerisi bir hangar, bir angarya gibi durmakta, giren çocuk hiçbir şekilde oradan zevk almamakta. Biz de bir kütüphane kuralım ama çok farklı olsun dedik. İnternet kanalıyla sanal ortamda da bu işe el atarak herkesten destek istedim. Sağolsun tanıdığım ve tanımadığım insanlar kitap göndermeye başladı. O kadar mutlu oluyorum ki, anlatılması mümkün değil. Duygusallaşıyorsunuz ister istemez, çocuk gibi seviniyorum. Şu an itibariyle 3 bin 500 kitabımız oldu. Yaklaşık bir o kadar söz aldım, 6 binin üzerinde kitabımız şu an mevcut gibi. Ama kütüphanemiz 15 bin kitaplık olacak. Onun için hâlâ kitap desteğine ihtiyacımız var.”
“EŞİMLE OKULA GELEREK RAFLARIN MONTAJINI YAPTIK”
Canatan, "hayırsever iş adamı Hasan Basri Köker’in destekleriyle kütüphanenin masa, sandalye, raf, halı gibi ihtiyaçlarını karşıladıklarını" belirtti.
Çalışmaları gönüllülük esasıyla yaptıklarını vurgulayan Canatan, tahtaları evinde kesip hazırlayarak okula getirdiğini aktararak şöyle konuştu: “Eşimle beraber rafların montajına başladık. Tatil boyunca her gün okula gelerek rafların montajını yaptık. En büyük destekçim eşim Ebru Hanım. Beni bu konuda yalnız bırakmıyor. Ona teşekkür ediyorum. Oğlum evde internet kanalıyla hâlâ kitap toplamak için gayret sarf ediyor. Okuttuğum öğrencilerim ise komşularının kapılarını tek tek çalarak kitap toplamaya çalışıyor. Ben çok mutluyum. Emin olun, birçok çocuk, öğretmenine şu cümleyi söyleyecek, öğretmenim hadi kütüphaneye gidelim.”
OKUL KORİDORU AÇIK KÜTÜPHANEYE DÖNÜŞÜYOR
Şu anda işin ince kısmına, süsleme kısmına geldiğini ifade eden Canatan, çocukların renkleri ve çizgi film kahramanlarını çok sevmelerinden yola çıkarak, onlara cıvıl cıvıl bir kütüphane yapmaya çalıştığını söyledi. Canatan, bu kapsamda duvarlara Donal Duck, Nasrettin Hoca, Hacivat-Karagöz, Keloğlan gibi çizgi film ve masal kahramanlarının kitap okuyan figürlerini yapmaya başladıklarını belirtti. Kütüphanenin bulunduğu koridoru açık kitaplık haline getirdiklerini kaydeden Canatan, “Çocuk koridordan içeriye girecek, burada çekyat ve puflar, yerde halılar olacak. Çocuk arzu ettiği kitabı alacak, ister yatarak ister oturarak teneffüsünü burada geçirerek kitap okuyacak. İlla kitap okuması şart değil, oyuncaklarıyla da oynayabilir. Yeter ki, bu atmosferi yaşasın. Gün gelecek zaten o kitaplar onu cezbedecek, kitabın hayal dünyasına girecek.” dedi.
BAŞARMANIN MUTLULUĞU ÖĞRETMENE GÖZYAŞI DÖKTÜRDÜ
Kütüphane oluşturmanın her babayiğidin harcı olmadığını, maliyet gerektiren, zahmetli ve zaman isteyen bir iş olduğunu söyleyen Canatan, bu süreçte çok olumsuz eleştiriler ve ‘olmaz, yapamazsın’ gibi tepki aldığını anlattı. Önüne engeller çıktığını, zaman zaman yıldığını ve bırakma noktasına geldiğini belirten Canatan, ancak Okul Müdürü Şahin’in desteğiyle işe devam ettiğini dile getirdi. Duygulanan ve gözyaşlarına hakim olamayan Mehmet öğretmen, sözlerini şöyle tamamladı: “Yıldık, zorluklar, sıkıntılar çektik ama başardık. İnşallah arzu ettiğim gibi olur, yeni yetişen nesil de kitabın önemini kavrar ve okur. Ülkemiz için, vatan için hayırlı çocuklar olarak yetişir ve meslek sahibi olurlar, ben bundan gurur duyarım.”