TBMM'nin 97. kuruluş yıl dönümü nedeniyle Meclis'te 23 Nisan Özel Oturumu yapılıyor.

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılışının 97. yıldönümünde, Meclis'te 23 Nisan Özel Oturumu yapıldı. Oturumda Başbakan Binali Yıldırım, söz alarak konuşma yaptı. Başbakan'ın ardından ana muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu Meclis kürsüsüne geçti. 

Binali Yıldırım çocukların Türkiye'nin geleceği olduğunu ifade etti. Binali Yıldırım, Meclis'in dünyadaki tek "Gazi Meclis" olduğunu belirtti. 

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yeni anayasa değişikliğiyle gensorunun kaldırılmasını eleştirerek, "Gazi Meclis hiçbir zaman denetim yetkisinden vazgeçmemiştir" dedi. 

YILDIRIM: MİLLİ EGEMENLİK DEMOKRASİYLE ANLAMLIDIR

Binali Yıldırım konuşmasında, "Milli egemenlik demokrasiyle anlamlıdır. Milli iradeyi zayıflatmaya yönelik bütün girişimler gayrımeşrudur. Bu girişimler milletimize ağır bedeller ödetmiştir. Milli egemenliği çiğnetmemek, milletin egemenliğini korumak bu meclisin görevidir. 

Yüce meclisimiz 15 Temmuz'da milli iradeye karşı kalkışılan FETO darbe girişiminde dimdik durmuştur. Bundan sonra da bu tür girişimlere karşı koymak, milli iradeyi geliştirmek hepimizin ortak görevidir. Bu darbenin önlenmesinde en büyük katkı yüce Türk milletinindir. 

Sorunların çözüm yeri milletin evi, Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir. Bu meclis "Gazi Meclis"tir, bu meclis kahraman meclistir. Meclis'in hangi badirelerden geçtiğini unutmamalıyız. Her 10 yılda bir demokrasimizle birlikte yüce Meclis de saldırıya uğramıştır. 

Bunun temel nedeni Anayasa'nın vesayetçi bir anlayışla hazırlanmış olmasıdır. Maalesef 2007'de Cumhurbaşkanı'nın seçilememesiyle bu Meclis bu sürece şahit olmuştur. En son gerçekleştirilen Anayasa değişikliği yüce Meclis'imizde görev alan bu milletin vekilleri tarafından hazırlanmış ve millete götürülmüştür. Bu sistemle beraber artık sürekli istikrar ve güçlü iktidar dönemi başlamıştır. Meclis daha da güçlenmiştir. 

Başbakan Binali Yıldırım’ın ardından kürsüye CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu çıktı.

Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı:

Mustafa Kemal Atatürk’e göre, 23 Nisan Türkiye milli tarihinin başlangıcı ve dönüm noktasıdır. Milli mücadeleyi yönetmesi nedeniyle gazi meclis ünvanına sahip olan TBMM, hükümetin denetlenmesi görevini sürdürdü. Meclis, Kurtuluş Savaşı’nın en kritik dönemlerinde dahi denetimden ödün vermedi.

En zor koşullarda Meclis, hükümeti denetleme görevini yapmıştır. Milletvekillerin gensoru ve soru önergeleri asla ayak bağı olarak nitelendirilmemiştir.
YSK tarafından meşruiyeti tartışmalı hale getirilen mühürsüz seçimle bizler bu kürsüye çıkıp bir bakana sözlü soru soramayacağız. Soru sorsak dahi bizlere yanıt verme tenezüllünde bulunmayacaktır. 

Rahatsız olduğunuzu vicdan azabı çektiğinizi biliyorum ama beni dinlemek zorundasınız. Hiçbir kimse TBMM’yi fesh edemez. Ben bu Meclis’in itibarını korumak zorundayım.

Bu anlayış milli irade üzerine düşen gölgedir. Tarih milletvekillerini asla ve elbette unutmayacaktır. 

Üzülerek ifade edeyim ki siz sayın Cumhurbaşkanı’na vekalet edemeyeksiniz. Seçimle gelen biri değil, atamayla gelen bir kişi vekalet edecektir. Bu acı gerçeğin, geriye gidişin unutulmaması gerekir.

Liyakat değil, keyfi yönetimin yolu açılmıştır. TBMM büyük bir itibar kaybına uğramıştır. Bir parlamentonun bu duruma düşmesi çok dramatiktir. 
Yüzde 10 seçim barajı çarpık bir zihniyetin ürünüdür.

Ben seçimle gelenlerin Türkiye’yi yönetmesini isterim. Seçimle gelen Cumhurbaşkanı’nın yerine vekalet edecek kişinin de seçimle gelmesini isterim. Darbe dönemlerinde seçimle gelmeyenler vekalet etmiştir.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının ardından söz isteyen Başbakan Yıldırım, yeniden kürsüye geldi. 

Yıldırım, şöyle konuştu: Sayın Numan Kurtulmuş, Başbakan Yardımcısı olarak atandığında milletvekili değildi. Seçilmemişti ve Başbakana vekalet etti. Yürütme görevini yapan Cumhurbaşkanı, vekaletini istediği çalışma arkadaşlarından birine verebilir. Yeni değişiklikte bu da Cumhurbaşkanı'nın yardımcısıdır. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir, Cumhurbaşkanı'nı seçen de millettir. 

İkinci husus Cumhurbaşkanı'nın Meclis'i feshetmesi. Kampanya sürecinde dilimizde tüy bitti, karşılıklı olarak yeni bir seçime gidilir. Bu Meclis iki kere feshedilmiştir biri 1960'da biri 1980'de.

Halk oylaması oldu ve millet yeni sistemi kabul etti. Bundan sonra önümüze bakmak lazım. Milletimizi muasır medeniyetler seviyesine çıkaracak çalışmalar bu yüce Meclis çatısı altında hep birlikte yapalım."