AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, asker kaçağı 400 bin kişiyle ilgili olarak bir kereye mahsus bedelli askerlik konusunda bir düzenleme yapılabileceğini söyledi. Kurtulmuş, dershanelerle ilgili düzenlemenin belli bir kesime yönelik olmadığını söyledi çalışmaların 1983 yılı dayandığını anlattı.

NTV'nin sorularını yanıtlayan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Dershane meselesi yeni bir konuymış gibi ele alınıyor, hayret ediyorum" dedi
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş bedelli askerlik ile ilgili açıklamalarda bulundu
 
- Dershane konusu daha çok AK Parti cemaat çatışması olarak algılandı. Bu konunun eğitim sistemi değil de başka güç dengeleri üzerinden tartışılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
Hükümetin 2004’ten beri seçmenine vermiş olduğu bir söz var. Asla bu meselenin herhangi bir gruba bir eğitim sisteminin içinde bir camiaya karşı hedef alınmış bir adım olmadığını herkesin görmesi lazım.

1983’ten beri dershane meselesi tartışılmış. Rahmetli Özal zamanında bununla ilgili bir takım çalışmalar yapılmış. O zaman ki Milli Güvenlik Kurulu tarafından bu çalışmalar durdurulmuş. Hakikatten hayret ediyorum bunun yeni bir meseleymiş gibi ele alınmasının ve buradan eğitime ilişkin bir konu olmasına rağmen siyasi bir tartışma alanı çıkartmanın son derece sağlıksız olduğunu ifade etmek istiyorum. Hele de aşağı yukarı AK Parti tabanıyla grubuyla iç içe geçmiş bir camianın böyle bir meselede asla hedef olarak alınmadığını da ifade etmek herhalde hakkı teslim etmekten ibaret olur.
 
- Sayın Başbakan'ın bir gece baskınıyla düzenleme yapılacak iafdesine yapmış olduğu bir sitem var. Cemaatin ileri gelenleri bugüne kadar ne istediler de Tayyip Erdoğan geri gönderdi söylemi. Bu sözlerle ilgili bir genel değerlendirme isteyeceğim sizden.
 
Burada ortalığı kızıştırmak isteyenler, buralardan belli konumlar elde etmek isteyenler olabilir. Bu konunun arkasında hiçbir şekilde bir camiayı hedef almanın, burada söz konusu olarak cemaati hedef almanın söz konusu olmadığını belirtmek isteyim. Tam tersine o camianın birikimi de özel okula dönüştürün dendiği zaman rahatlıkla dönüştürecek olan dünyanın her yerinde özel okullar açma başarısı gösteren bir cemaattir. Burada böyle bir algının ortaya çıkartılması son derece yanlıştır. Sayın başbakanımız da haklı olarak dünyanın her yerinde cemaat mensubu kardeşlerimizin yapmış olduğu bütün çalışmaların önünü açmıştır, bir engel koyulması mümkün değildir. Bunu yıllar için yaşayan belki 'bunların önünü niye açıyorsunuz' diye birçok siteme de maruz kalan Başbakan son derece haklı sitemlerde bulunuyor. Ümit ediyorum en kısa sürede gerilim sona erer.
 
-İmralı’ya uluslar arası gözlemcilerin, gazetecilerin gidebileceği olasılığı üzerinde duruluyor. Süreçte nereye gelindi? Böyle bir olasılık mümkün mü sizce?
 
Burada Adalet Bakanlığı'nın yetkisi alanında bir iştir. Şu anda hükümlü olan kişilerin İmralı cezaevinde bulunmaları da son derece şeffaftır. Dolayısıyla Adalet Bakanlığı'nın bu konuda gizleyeceği bir şey yoktur ama kararı adalet bakanlığı kendisi verecektir.
 
- Sayın Yalçın Akdoğan’ın açıklamaları vardı; çok kapsamlı ve yeni bir rapor hazırladıklarını bu açılım ve çözüm süreci ile ilgili. Bu rapora dair bir bilginiz var mı?
 
Genel çerçevesi bellidir. Burada atılan zaten demokratikleşme paketinde ortaya konan fikirlerin gerekli adımları atılmıştır. Yasa çıkarılması gereken konularda da bu yasalar çıkartılacaktır. Bütün bunların hepsi şeffaftır. Daha ilave adımlar atılması gerektiğinde de atılacaktır adımlar.
 
 
- Bedeli askerlik konusunda GBT’lerde aranmak istemiyorum bedelli askerlik istiyoruz, çok mağdur olduklarını dile getirmişler mesaj atan izleyicilerimiz. Makul yaş ve tutarda çözüm bekleyen milyonlar var.
 
Burada bedelli askerlik nasıl olacak ne zaman olacak kendi ihtiyaçları çerçevesinde Genelkurmay Başkanlığı'dır. Tabii hükümet bunu bir siyasi kararlılıkla gündeme getirecek bu istişareler zaman zaman yapılıyor. Şu anda böyle bir talebi yok Genelkurmay Başkanlığı'nın. Kişisel fikrim esas olan sık sık bedeli askerliği konuşmaktan ziyade askerlik sisteminde bir revizyona gitmektir. O da Türkiye'de artık çok sayıda piyademizin olduğu askerlik sistemi yerine üstün savunma kabiliyeti olan uzman ordunun olması. Geri kalan bütün gençlerimiz içinse askerliğin mümkün olduğu kadar kısaltılması esastır. Böyle bir düzenlemeye doğru Türkiye'nin gitmekte olduğunu görüyorum. Ama bu arada askerliğini yapamamış birikmiş olan bugün 400 bin gencimizden bahsediyoruz bunlarla ilgili de belki bir sefer olmak üzere son sefer olmak üzere bir bedelli askerlik uygulaması olabilir. Bu teknik bir meseledir bu talebi de ortaya koyacak olan genelkurmay başkanlığıdır. Ama bir revizyona gitmeden bugün bedeli askerliği konuşursak hiç şüphesiz bir kaç sene sonra tekrar konuşuyor olacağız.