Suriye iç savaşından etkilenen kentler arasında ön sıralarda yer alan Kilis’in nüfus yapısı değişti. 90 bin 300 nüfuslu kentte Suriyelilerin nüfusu yerli halkı ikiye katladı. Kentte kiralık işyeri ve ev bulunamazken, Belediye Başkanı Hasan Kara, krizi fırsata çevirmek için çözümler ürettiklerini söyledi.

Sınırın diğer tarafında şiddetli çatışmalar yaşanırken, Kilis’te güvenli bir yaşam sürdüğünü belirten Kara, kentin Paris’ten, hatta Londra’dan daha güvenli olduğunu savundu.

Kilis’te kaç bin Suriyeli var, nasıl bir yaşam sürüyorlar?

Kilis’in merkez nüfusu 90 bin üzerinde olmasına rağmen 110 bin Suriyeli misafirimiz var. Normalde baktığınızda bu yapının gitmemesi ve müthiş bir kriz yaşanması lazım. Toplam Avrupa ülkelerine giden göçmen sayısı 239 bin. Kilis’e gelen sayı, bir Almanya’ya bir İngiltere’ye bir Fransa’ya gittiği takdirde, Almanya, Fransa ve İngiltere kesinlikle kriz yaşar. Biz burada bugün kriz yaşıyor muyuz? Yaşıyoruz. Fakat bu kriz taşınmayacak, götürülemeyecek bir kriz değil. Bunun da temel sebebi şu: İki özelliğimiz var. Bir tanesi sahabeler kenti olmamızdır. Kilis Merhamet şehridir, Kilis misafirperverdir. Öyle bir avantajımız var. Bir de bizim üzerimizde bir Ensar ruhu yerleşti.Ramazan’dayız. Bizim insanımız her şeyini paylaştı.

Kilis’teki bütün yapı 2013 yılında 115 bin nüfusa göre ayarlanmıştı. Bugün 2015 yılında 200 bin nüfusa ev sahipliği yapıyor. Sayın Cumhurbaşkanı’na, Başbakan’a ve Bakanlar Kurulu’na teşekkür ediyorum. Bize çok büyük destek verdiler, yardımcı oldular. Bu krizi daha huzurlu, rahat atlatabilmemize vesile oldular. Her nüfus, her insan veya her kriz bir fırsattır aynı zamanda. Bu krizi iyi değerlendirmemiz lazım. Şu anda merkezde 70 bine yakın Suriyeli nüfus yaşıyor ve bizim şu anda kiralık evimiz yok.

‘Paris’ten güvenli’

Kilis’te binlerce Suriyeli yaşıyor. Bu durum güvenlik alanında sıkıntı yaratmıyor mu?

Kilis şu anda dışarıdan bombaların patladığı, savaşın yaşandığı, gidilmesi, gelinmesi mümkün olmayan, Ankara’dan baktığınız zaman çok sıkıntılı bir bölge olarak görünüyor. İstanbul, yurt dışından baktığınız zaman çok sıkıntılı olarak gözükmesine rağmen; iddia ediyorum Kilis bugün Paris’ten de, Londra’dan da daha güvenli.

‘Savaş yanı başımızda’

Karşıda da bir savaş devam ediyor?

Biz bugün devletin, bayrağın ne anlama geldiğini, hele büyük devlet olmanın ne anlama geldiğini özellikle Kilis’te hepimiz yaşıyoruz. Yanı başımızda insanlar bombanın altında inlerken, kadın çoluk çocuk, masum yaşlı ihtiyar öldürülürken, biz burada hayatımızı normal şekilde, gece 02.00’ye kadar cadde ve sokakta dolaşarak hiçbir güvenlik problemi olmadan yaşıyoruz.

‘Bombalanarak ölenlere gözümüzü kapayamayız’

Sınırdaki yoğun güvenlik önlemlerinin nedenlerinden birinin bu olduğu belirtiliyor. Böyle bir durumda Kilis bundan nasıl etkilenir?

Bölgemizin Rojava ile alakası yok. Afrin bölgesi ayrı bir Hadise. Sınır hattımızdan Halep’e kadar olan çizgi yaklaşık 5 milyonun üzerinde Suriyeli’nin yaşadığı bölge. Kamışlı’nın, Aynül Arap’ın veya Afrin’in toplamı 1 milyonu bulmuyor diye biliyorum. Buradaki insanların etnik temizliğe, etnik temizlikle çıkarılmasına uluslararası camianın da Türkiye’nin de izin vermeyeceğini düşünüyorum. Öyle bir sıkıntı olduğu takdirde biz şuna hazırız; biz insani olarak yanı başımızdaki insanlar bombanın altında ölürken bizim buraya gözümüzü kapamamız, üç maymunu oynamamız mümkün değil.