İstanbul Sarıyer’deki konsolosluk saldırısının ardından polisle girdiği silahlı çatışmanın ardından yaralı olarak ele geçirilen Hatice Aşık’ın, afyonkarahisar’ın Sultandağı İlçesine bağlı Kırca köyünde yaşayan öz amcası Ömer Aşık (71), yeğeni ile yaklaşık 30 yıldan bu yanan görüşmediğini haberlerini basından ya da onunla görüşen akrabalarından aldığını söyledi.

 

Yeğeninin bu tür olaylara karışmasına bir türlü anlam veremediğini ifade eden Aşık, “Hatice Aşık benim ağabeyimin kızıdır. Kendisi okumuş, Ankara Hacatepe Tıp Fakültesi ameliyathanede hemşireydi. Bir gün gecenin bir yarısı hiç tanımadığı bir kişi gelmiş ‘bize sargı bezi ilaç vereceksin, vermezsen senin anneni, babanı, kardeşlerini temizleyeceğiz, bize yardımcı olacaksın’ demişler. Bu da korkusundan ilaç sargı bezlerini vermiş. Bir hafta sonra aynı kişi yine gelmiş. Bir sefer daha vermiş. Verince malzemeler azalınca doktor demiş ki, ‘bu sargı bezlerini, ilaçları çalan mı var, satıyor musun, yoksa birine mi veriyorsun?’ deyince bu da suçum meydana çıkacak diye teröristlerle gitmiş. Olaylara karışıyor, 15 sene cezaevinde yattı. 15 sene yattıktan sonra yine bu tür olaylara karışıp 2,5 yıl daha yattı. Yalnız 1-1,5 ay önce yine çıkmış diye duydum. Yeni olaylarını ben hiç bilmediğimi bir şekilde duydum. Üzüldüm, böyle olmasını ben de istemem. Vatanda millete keşke faydalı olsaydı. Bu olaylara karışmasaydı, niye böyle olduğunu tam neticesi ile bende bilmiyorum. Ağabeyimle 25-30 senedir bir arazi mevzusunda dolayı konuşmuyorduk. Tam detaylı da bir bilgim yok yani olay bundan ibaret” diye konuştu.

 

Babasıyla görüşmeyi kabul etmemiş

 

Hatice Aşık’ın yıllar önce cezaevine girdiği babası ile görüşmeyi kabul etmediğini kaydeden amca Aşık, çatışmada yakalanan terörist Hatice Aşık’ın sadece kendileri ile değil ailesi de ile de görüşmediğini ifade etti. Ömer Aşık yeğeni ile onla olan ilişkisi ile şunları söyledi: “Kendi babasıKütahya’da cezaevindeyken gitmiş görüşmeye, ama kız kabul etmemiş, görüşmemiş. Benim duyduğum kadarı ile böyle. Ben Hatice Aşık’ı okuldayken biliyordum, okuldan bu yana bir daha görmedim. Kendisi şimdi 51 yaşında olsa gerek. Okuldayken talebe iken biliyordum. Küçük çocukken biliyordum. Şimdi görsem de bilmem yani. Çünkü babası köyden kopmuştu.Eskişehir’de ofiste bekçiydi. Akşahir’de oldu, Sultandağı’nda ofis bekçiliği yaptı. Yani köyde durmadılar. Köyle bir alakası yoktu. Biz de birbirimiz ile kırıldık. Bir daha da yan yana gelmedik yani. Samimiyetimiz, bir ilişkimiz yok yani.”

 

"Ana ve babalar çocuklarına sahip çıksın"

 

Son olarak yeğeninin yaptıklarını hiçbir zaman tasvif etmediklerini ve olanlara üzüldüklerini vurgulayan Aşık, ana ve babalara da çocuklarına sahip çıkması konusunda uyarılarda bulunarak, “Ben 27 Mayıs 1960’da Doğubeyazıt’ta çavuştum. Bu acı olayları gördüğüm için bu tür acı olayların olmasını bende istemem yani. Millete devlete faydalı olmak gerekir, ama niye böyle oldu ben de üzülüyorum. Ne diyeyim keşke böyle olmasaydı. Herkes baba ve ana olarak çocuklarına sahip çıkıp, çocuklarının nereye gittiğini ne iş yaptığını ve başına ne geldiğini bilmesi gerekir. Çocuklarını takip etmesi gerekir. Benim içinden gelen duygular bunlar” diye konuştu.
 

Öte yandan, Hatice Aşık'ın babası Halit Aşık'ın 2 yıl önce, annesi Makbule Aşık'ın ise 4 yıl önce hayatını kaybettiği öğrenildi.