Edinilen bilgiye göre, Mali Suçları Araştırma Kurulunca (MASAK) düzenlenen rapor doğrultusunda çalışmalarını yoğunlaştıran Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, İpek/Koza Holding bünyesinde olan Başkent Eğitim AŞ bünyesinde bir dönem çalışan ve çeşitli adlar altında FETÖ/PDY terör örgütünün finansmanında kullanılmak üzere para transferinde bulundukları tespit edilen şahısları gözaltına aldı.
Haklarında gözaltı kararı bulunan Z.Y, R.K, N.A, M.İ, H.H.U, A.H.K, A.A, M.A.A, M.E, M.K, M.A, O.A.E, H.A, M.S. ve A.K. isimli 15 kişi gözaltına alınırken bir kişinin ise arandığı öğrenildi.
Bu kişilerin çeşitli tarihlerde, daha önce aynı operasyon kapsamında yakalanan ve örgüt yöneticisi olduğu tespit edilen Başkent Eğitim AŞ'de muhasebeci olarak çalışan H.H.Z'ye aktardıkları paraların, H.H.Z aracılığıyla yurt dışında FETÖ/PDY'nin paravan kuruluşlarından olan ve finansmanını sağladığı düşünülen bir kuruluşa aktarıldığı tespit edildi.
Terör örgütünün finansmanına aracılık yapan H.H.Z'nin, 2011-2015 yılları arasında "himmet, bağış, burs" gibi çeşitli adlar altında bu şahıslardan, Ankara'daki Bank Asya şubeleri aracılığıyla dikkat çekmeyecek miktarlar şeklinde, 2 milyon 111 bin 356 lirası Başkent Eğitim AŞ hesapları aracılığıyla olmak üzere, yaklaşık 2 milyon 512 bin 193 lira topladığı ve paraları bu kuruluşa aktardığı anlaşıldı.
MASAK'ın araştırmaları kapsamında, H.H.Z'nin söz konusu kuruluşun İstanbul'daki hesaplarına, Bank Asya ve Asya Katılım Bankası aracılığıyla 642 ayrı işlemle, 3 milyon 350 bin lira para transferi yapan 430 gerçek kişiden biri olduğu belirlendi. MASAK'ın raporunda, H.H.Z tarafından aktarılan paraların FETÖ/PDY terör örgütünün faaliyetlerinde kullanıldığına işaret edildi.
Operasyonlar kapsamında daha önceden yakalanan ve ifadesi alınan H.H.Z'nin suçlamaları reddettiği, paraların kendisine neden gönderildiğini hatırlamadığını iddia ettiği öğrenildi.
Örgüt yöneticisi olarak H.H.Z ile hareket ettikleri tespit edilen M.K, A.U. ve F.K'nın Ankara'nın çeşitli semtlerinde kiraladıkları evlerde "sohbet" adı altında düzenledikleri toplantılarda FETÖ/PDY terör örgütü adına propaganda yaptıkları, "himmet" adı altında topladıkları paralarla bu evlerin giderlerini sağladıkları, aynı zamanda terör örgütünün finansmanında kullanılmak üzere bu paraları, "Şirinlik Yöntemi" adı verilen dikkat çekmeyecek miktarlarda para transferleriyle terör örgütünün yurt dışındaki paravan yapılarına aktardıkları öğrenildi.
İş adamlarına tehdit ve şantaj
Öte yandan, örgüt üyelerinin çeşitli tarihlerde bazı iş adamlarından tehdit ve şantaj yoluyla para talep ettikleri tespit edilen soruşturmada, iş adamlarının "bağış" ve "burs" adı altında örgüte para aktarmaya zorlandıkları anlaşıldı. 
Ankara'da, "Mali Şubede dosyan var, başının belaya girmesini istemiyorsan Samanyolu Koleji ve diğer Gülen okullarına yaptırılacak dersliklere adın verilecek, para yardımında bulun" sözleriyle tehdit edilen bir iş adamının Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına yaptığı başvuruda, 21 bin lirayı bu kişilere "bağış" adı altında vermek zorunda bırakıldığını, adının herhangi bir okula veya dersliğe verilmediğini söylediği aktarıldı.
İş adamı savcılıktaki ifadesinde, bu kişilerin yazıhanesine gelerek FETÖ/PDY'nin paravan kuruluşu olarak değerlendirilen bir dernekçe düzenlenen ABD gezisine davet edildiğini, gezide kendilerine "abiler" olarak seslenilen genç mühendislerin karşıladığını ve yönlendirdiğini, gezinin 4-5 bin lira civarındaki maliyetini de kendisinin karşıladığını anlattı. 
Örgüt yöneticileri genç yaşta
İş adamı, Türkiye'ye döndükten sonra "sohbet" adı altında düzenlenen bir toplantıya katıldığını, toplantının düzenlendiği evde dernek başkanı İ.Ç. ve beraberindekilerin Afrika'daki Gülen okullarına kendisinin de katkıda bulunması gerektiğini söylediğini ifade etti. Toplantıda bulunan ve vaaz veren, "Hocam" diye hitap edilen 23-24 yaşlarındaki şahsın talimatı olduğu söylenerek kendisine her biri 3 bin lira olan 50 burs yazıldığını belirten iş adamı, toplam 150 bin lira ödemesi gerektiğinin söylenmesi üzerine konuyu geçiştirerek evden ayrıldığını ve toplantılara bir daha katılmadığını söyledi.
Bu olaydan sonra bürosuna gelen ve isteklerini yineleyen kişilerin "en azından 15-20 tane burs ver" diyerek kendisini zorladıklarını belirten iş adamı, örgüt yöneticilerinin genç insanlar olduğunu, yaş, mevki, makama göre değil örgütün uygun gördüğü kişilerin yöneticilik yaptığını ifade etti.