Bunun neticesinde sizler sadece cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine  şahitlik etmediniz, bu tarihi hadiseyi bizzat sizler kendi ellerinizle inşa  ettiniz, imar ettiniz."
"Türkiye yeniliklere ne kadar kolay ve hızlı uyum  sağlandığını bu süreçte bir kez daha gösterdi. İlk kez tecrübe edildiği halde  hiçbir sorun çıkmadan, hiçbir krize, kaosa mahal verilmeden belki de Cumhuriyet  tarihinin bu ilk sınavı bu kadar sorunsuz, bu kadar kolay, bu kadar suhulet  içinde bir cumhurbakanlığı seçimi gerçekleşti."

İŞTE KÜÇÜK KIZIN O SÖZLERİ


"Bu olağanüstü kongreye 13 yıldır gururla taşıdığım  AK Parti'nin genel başkanlık vazifesini artık sizlere teslim ediyorum. 14 Ağustos  2001 tarihinde başlayan genel başkanlık vazifem 13 yıl 13 gün sonra işte bugün  nihayete eriyor. 13 yıl 13 gün."

"Kudüs'e doğru yürüyen, Kudüs'ü bir barış yeri  yapmak için ilerleyen Selahattin Eyyubi'nin askerlerinin duyguları neyse işte  bizim duygularımız da aynen odur."

 "Biz bu yola 13 yıl önce çıkmadık, 100 yıl önce  çıkmadık. Biz insanlık tarihi boyunca, dosdoğru bir istikamette ilerleyen, iyinin  ve doğrunun mücadelesini tevarüs etmiş bir hareketiz. İşte onun için isimlerin  hiç ama hiç önemi yoktur."

"Bu büyük dava, bu kutlu hareket altını çizerek  söylüyorum mensuplarıyla şereflenmez. Bunun altını çiziyorum çok önemli,  mensuplarıyla şereflenmez, tam tersine mensuplarına şeref verir."

"Bu dava dimdik ayakta durmaya devam ediyor ve  güçlenerek yoluna devam ediyor. Safını cesaretten yana belirleyenler işte bugün  izzetleriyle şerefleriyle haklı gururlarıyla buradalar. Başkalarının oyuncağı  olanlar ise çoktan unutuldular. Ama şunu da unutmayın unutulmaya namzet adaylar  da yok değil, var. Onlar da vakti saati geldiğinde inanıyorum ki o çöplüğün  içerisinde yerlerini alacaklardır."


"Gençler şunu unutmayın 'ben olmasam dava  ilerleyemez' diyen davanın ruhunu, özünü anlayamamıştır. 'Bu dava ancak benim  ismimle ayakta kalabilir, ancak benim ismimle şereflenebilir' diyen kibir  tuzağına düşmüştür. İstişareyi, danışmayı, ortak aklı dışlayan, ortak kararları  şahsi beklentileriyle uyuşmadığı için beğenmeyen bu kutlu davaya haksızlık  etmiştir. Zira bu dava hiçbir zaman koltuk davası olmamıştır."

"Bu hareket 14 asır önce Mekke'nin yalçın dağlarına inzal olmuş Allah kelamını, onun alemlere rahmet olarak gönderilmiş nebisini, kendisine rehber edinmiş bir harekettir. Bu hareket, Ahmet Yesevi'den Mevlana'ya, Hacı Bektaş Veli'den Hacı Bayram Veli'ye, Yunus Emre'den Fuzuli'ye, Ahmedi Hani'den Mela Ciziri'ye, Nazım Hikmet'ten Necip Fazıl'a, Mehmet Akif'ten Sezai Karakoç'a kadar, o tatlı pınarlardan kana kana içmiş, o bereketli pınarlardan beslenmiş bir harekettir."

"Hiç şüphesiz 91 yıllık Cumhuriyet tarihimiz boyunca, kabuğu, özü ve ruhu değiştirmeye, Türkiye'yi bu asırlık dava yürüyüşünden koparmaya yönelik girişimler olmuştur. Millet, bu girişimlere izin vermemiştir. Aziz millet, devletinin ve medeniyetinin kadim davasının değiştirilmesine, örselenmesine ve yıpratılmasına müsaade etmemiştir."

"AK Partinin genel başkanı olarak son dakikalarımda buradan, bizi sevsin, sevmesin 77 milyonun her ferdine bir kez daha musafaha için elimi uzatyorum."

"Partim adına, hükümetim adına elimi tekrar uzatıyorum, diyorum ki biz sizi çok iyi anlıyoruz. Yaşadığınız tarihsel süreci biliyoruz. Sizin yaşam tarzlarınızı, değerlerinizi anlıyoruz. Ekranları başında bizi izleyen milletime sesleniyorum. Sizin de bizi anlamanızı istiyoruz. Bizim nasıl badirelerden geçerek bugünlere geldiğimizi anlamanızı istiyoruz. Hangi yasakları, hangi kısıtlamaları, tehditleri aşarak bugünlere geldiğimizi anlamanızı istiyoruz. Nasıl tahkir edildiğimizi, dışlandığımızı, nasıl zulümlere maruz kaldığımızı görmenizi, bilmenizi, anlamanızı istiyorz. Hatta hatta bir başbakan olarak bile aldığımız hakaretleri vesaire bilmenizi istiyoruz. Biz sizlere her zaman gönlümüzü açtık anlamadınız ama bugün buradan diyorum ki sizin de bizlere gönlünüzü samimi olarak açmanızı bekliyoruz."

"AK Parti, 23 Nisan 1920'de tezahür eden Türkiye tablosunu yaşatmaya çalışan bir partidir. AK Parti, 29 Ekim 1923'te kurulan Türkiye Cumhuriyeti'ni büyütmeye, yüceltmeye, onun davasını muhafaza etmeye ve yaşatmaya çalışan bir davadır. İşte onun için AK Parti sadece bir Türkiye partisi değildir, aynı zamanda bir dünya partisidir."

"Anamuhalefetin başındaki zat yarın halkın seçtiği Cumhurbaşkanının yemin törenine katılmayacağını söylüyor. Oraya katılmamakla bize ne kaybettirir, hiç bir şey. Ama kendisinin çok şey kaybedeceğini tekrar hatırlatmak isterim. Çünkü biz yolda birileriyle yürümedik, biz bu yolda milletimizle yürüdük, milletimizle buralara geldik."

"Her türlü gerilim, kamplaşma ve kutuplaşma, Türkiye'ye zaradan başka hiçbir şey vermedi ve vermez. Üsluplarımız farklı olabilir, yöntemlerimiz farklı olabilir, siyaset tarzımız farklı olabilir ama hepimiz bu vatanın evlatlarıyız, hepimiz bu toprakların insanıyız. Şunu unutmayın, milletimiz bir, bayrağımız bir, vatanımız bir, devletimiz bir."

"Şu anda, milletin seçtiği Cumhurbaşkanının yemin törenine katılmayacağız diye açıklama yapıyorlar. Bu muhalefet tarzı eskimiştir. Bu muhalefet tarzının son kullanma tarihi geçmiştir. Böyle bir muhalefetin, kendi tabanına da ülkeye de vereceği hiçbir katkı yoktur ve olamaz."

"Kendi ilkeleriyle ters düşen, nerede Türkiye düşmanı odak varsa onlarla işbirliğine girişen, yıllardır kıyasıya eleştirdiği paralel yapıya kol kanat geren bir Cumhuriyet Halk Partisi, sağlıklı bir muhalefet yapamaz. Terör meselesine bigane kalan, çözüm sürecinin karşısına, ırkçı bir anlayışla adeta duvar gibi dikilen bir Cumhuriyet Halk Partisi milletle barışamaz."

"MHP yönetimi, Türkiye'nin hiçbir meselesine eğilmemiş, şehit cenazelerini istismar etmiş, terörün varlığını adeta kendi varlığına endekslemiştir. Ancak terörün devamıyla var olabilen bir parti hiç kuşkusuz çözüm süreciyle de varlık zeminini kaybedecektir. MHP yönetiminin çözüm, sürecine, terörün sona erdirilmesine karşı çıkmasının sebebi de budur. Bu muhalefet tarzının da Türkiye'ye hiçbir faydasının omadığı açıktır."

"Bugün yeni Türkiye'nin doğum günü. Yeni Türkiye, yeni bir siyasete, yeni sosyolojiye, yeni bir ekonomiye tekabül etmektedir. Yeni Türkiye, siyasetin vesayetten kurtularak özerkleştiği bir Türkiye'dir. Her sorunun çözüm aracı siyasettir. Her meselenin çözüm zemini, Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir. Artık bunların dışında bir yol, bir yöntem Türkiye için söz konusu olamaz."

"Türkiye'de topluma, millete rağmenciliğin sonu gelmiştir. Toplumsal meşruiyet siyasetin ana dayanağıdır. Yeni Türkiye'nin üzerinde uzlaşacağı temel değerler daha çok demokrasi, daha çok özgürlüktür. Yeni Türkiye, eksik bir demokraside uzlaşamaz."

"Terör meselesi, eski Türkiye'nin meselesidir. Şunu herkes bilmelidir ki, yeni Türkiye'de siyaset dışı araçlarla iş görme imkanı kalmamıştır. Çözümü, barışı reddeden, şiddet araçlarına prim veren bir siyasetin yeni Türkiye'de karşılık bulması mümkün değildir. Çünkü barışın çok güçlü bir toplumsal desteği vardır ve barış süreci topluma emanettir."

"Paralel yapı, tipik bir bürokratik vesayet girişimidir. CHP ve MHP'nin paralel yapıyla işbirliği yapmaları, hem eski Türkiye özlemlerinin hem de bürokratik vesayette aynı istikamete bakıyor olmalarının bir sonucudur. Siyaset, bu vesayet girişimine taviz veremez, verdiği anda kendi varlığını inkar eder."

 "Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun hem siyasete hem de halkın doğrudan seçtiği Cumhurbaşkanına karşı, son derece nezaketsiz tavırları, eski Türkiye'nin bir alışkanlığıdır. Hukuk sistemi, bir avuç haşhaşinin şantajına mahkum bırakılamaz."

"Kime çalıştığı, kimin çıkarları adına ülkesine ihanet ettiği artık belli olan Pensilvanya, hukuk sistemine emir veremez, talimat veremez. Türkiye Cumhuriyeti'nin hukuk sistemi, Hasan Sabbah benzeri tehlikeli meczupların oyuncağı asla olamaz. Vatansever hakim ve savcılar, inanıyorum ki aralarındaki Haşhaşileri temizleyecek, hukuk sistemi üzerindeki gölgeleri kaldıracaklardır."

"Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu'nda bakıyorsunuz 3. derecede böyle bir farklı uygulama var. Bu ülkenin Başbakanını kalkıp twitlerle tahkir eden ve hakaretler eden yargının savcısına dava açmamak suretiyle güya kendisi orada farklı bir korumacılığın içerisine giren sorumlu değildir, sorumsuzdur. Bu kadar sorumsuz olan bir kişiden siz adalet bekleyebilir misiniz? İşte bunların hesabının sorulacağı günler de yakındır."

"Cumhurbaşkanlığı makamı, yeni hükümetimiz ve siyaset kurumu, vatanına ihanet eden bu paralel yapıyla, aynı zamanda bürokratik vesayetle kararlı ve cesur şekilde mücadeleyi sürdürecektir. Yeni Türkiye'de, devlet içinde paralel devlet yapılanmasına, çetelere, mafyatik örgütlenmelere asla prim verilmeyecektir."

"Türkiye'ye, aziz milletimize, Türkiye Cumhuriyeti hükümetine karşı haince duruş sergileyenler, bunun hesabını mutlaka ama mutlaka verecekler ve veriyorlar. İhanet cezasını alacaktır. Cumhurbaşkanlığı makamında, bu ihanetin hesabını sormak benim boynumun borcudur."

"Yüksek yargı kurumlarında oynanan ayak oyunlarının hiç bir anlamı yoktur ve olmayacaktır. İhanet söz konusu olduğunda, haşhaşi yapılanmaya göz yummayacağımızı herkesin açık ve net şekilde bilmesini istiyorum."

"Bugün bu kongrede seçilecek, ardından da hükümeti kurmakla görevlendirilecek yeni Başbakan'ın, paralel devlet yapısıyla mücadelede son derece kararlı, azimli ve cesur olacağına yürekten inanıyorum."

"Şahsım, bu partinin kurucusu olarak, gönüllüsü olarak, bu partiye büyük emekler vermiş bir nefer olarak, her daim sizlerle olacağım, sizlerle birlikte yol yürümeye devam edeceğim. Anayasal ve yasal yetkiler dairesinde, tarafsızlığımızı zedelemeden, iktidarımızın millete hizmet üretmesi için destek ve katkılarımı sunmayı sürdüreceğim."

"Her zorluğa sizlerle birlikte göğüs gerdik. Üzülünce birlikte üzüldük, sevinince birlikte sevindik. Milletin teveccühüne de ümmetin duasına da birlikte mazhar olduk. Partimizi öyle bir yere taşıdık ki Türkiye'nin kaderiyle AK Parti'nin kaderini adeta özdeş hale getirdik. Allah hepinizden razı olsun. Tek tek her birinizden helallik diliyorum. Hakkınızı helal ediyor musunuz? Ben de her birinize hakkımı helal ediyorum."