Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, çocuğunun okulun istediği pantolonu olmadığı için eve gönderilmesi üzerine baba İsmail Devrim'in intihar etmesiyle ilgili olarak dikkat çeken bir açıklama yaptı. Yalçın, "Eğitimcileri burada 'Bu kadar detayı düşünemeyecek kadar kaba insanlar' gibi göstermeye çalışan bir kepazelikle karşı karşıyayız" dedi.

Yalçın, Eğitim–Bir–Sen Kocaeli 1 Nolu Şubesi’nin Genişletilmiş Divan Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Hereke’de bir öğrenci velisinin intiharıyla sonuçlanan hadisenin üzeriden eğitim çalışanlarını, okulun yöneticilerini hedef alan bir itibar suikastiyle karşı karşıya bir durumun yaşandığını söyledi.

Yetkili mercilerin, ailenin ve çocuğun kendi beyanlarında ifade ettiği boyutuyla sorunun, bir pantolon sorunu olmadığını dile getiren Yalçın, “Sorun bazı kesimlerin maalesef ahlak sorunu. Eğitim çalışanlarının, okul yöneticilerinin itibarı bu kadar ucuz değil. ‘Yöneticiler tarafından çocuğun okuldan gönderildiğine dair’ ifade edilen şeylerin aslı astarının olmadığı, okul yöneticilerini son derece rencide eden bu tip paylaşımların ve art niyetli haberlerin arkasında bazı siyasi emellerin olduğu çok net haberden seziliyordu” diye konuştu.

Yalçın, ihtimaller üzerine olayı araştırdıklarını, sonucunda düşündükleri gibi çıktığını belirterek, “Olay bir velinin trafik kazası geçirdikten sonra yaşadığı psikolojik sorunlardan kaynaklı. Travmatik durumu atlatamayarak intiharı seçmesi hepimizi üzdü. Ama bu hadiseyi çocuğuna ‘Pantolonu yok, okul kıyafetini alamadı’ deyip, ‘Okuldan gönderilen çocuk’ diye bahsedip, veliyi de ‘Bunu kaldıramayıp intihar etti’ gibi bir süs vererek, buradan siyasi mesaj vermeye çalışan bazı mahfillerin sınıfta kaldığı çok acı bir çarpıtmayla bugünlerde kamuoyu meşgul ediliyor” şeklinde konuştu.

“KEPAZELİK”

O gün okulda diğer öğrencilerin de eşofmanlı bir şekilde bulunduklarını aktaran Yalçın, yöneticiler tarafından hiç kimseye bu anlamda bir kıyafet dayatması yapılmadığının, olay incelendiğinde çok net olarak ortaya çıktığını savundu.


Yalçın, okuldaki hadisenin, okul idaresiyle alakalı olmadığını belirterek, “Velinin trafik kazası geçirip, psikolojik sorunlar yaşamasından kaynaklı bir bunalım sonucu olmuş bir hadise. Fakat bunu, eğitimcilerin üzerine yamamaya, eğitimcileri burada ‘Bu kadar detayı düşünemeyecek kadar kaba insanlar’ gibi göstermeye çalışan bir kepazelikle karşı karşıyayız. Böyle bir şeyi asla kabul edemeyiz. Dolayısıyla da böyle bir çarpıtmaya asla sessiz kalınmamalı” ifadelerini kullandı.

SENDİKADA YENİ SEÇİM SÜRECİ

Ali Yalçın, önemli bir sürecin eşiğinde olduklarını ifade ederek, sendika ve demokratik kitle örgütleri için “demokratik şölen”in olmazsa olmaz olduğuna vurgu yaptı.

Sendika seçim sürecinin 3 Eylül itibariyle başladığını hatırlatan Yalçın, “Bu teşkilatın yönetim kademesinde, teşkilata hizmet etme konusunda her üyemizin söz hakkı, yetki isteme ve talip olma hakkı var. Buna hiç kimse saygı duymamazlık yapamaz. Bu son derece doğaldır, bunun olmadığı ortamlar gayri ahlakidir. Onun için aday olarak çıkan her arkadaşımıza, ben bu anlamda başarılar diliyorum” diye konuştu.

Yalçın, seçim sürecinin Türkiye genelinde işlediğini, bütün sendikalarında seçim sürecinin yürüdüğünü ifade ederek, Türkiye genelinde “Ben bu işi daha iyi yapabilirim” iddiasında olan insanların yarışa dahil olduğunu söyledi.