Diyarbakır'ın Sur ilçesinde geçtiğimiz Cumartesi günü yaşanan olayda 2 polis şehit olurken, Diyarbakır Baro BaşkanıTahir Elçi, ensesine isabet eden bir kurşunla hayatını kaybetti. İlk olarak yaşanan saldırının tek noktada geçtiği öğrenilse de kısa zamanda ortaya çıkan kesin bilgilerde her iki olayın birbirinden ayrı noktalarda meydana geldiği belirlendi. Bu iki noktada cereyan eden saldırılar için en çok konuşulan konu; Polislerin üzerinde neden çelik yelek yok, ihmal mi var, eğitimsizlik mi söz konusu yoksa tecrübe mi yok? İşte tartışılan bu detayları Haber7'ye konuşan Eski Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Bülent Orakoğlu ve Terörle Mücadele ve Güvenlik Uzmanı Mete Yarar değerlendirdi.


TAKSİYE OPERASYON BÖYLE Mİ YAPILIR?

Olay bir taksinin Gazi Caddesi üzerinde polis tarafından durdurulmasıyla başlıyor. Taksinin içindeki PKK'lı teröristler kendilerine yaklaşan ve aracın yanına gelen 3 sivil polise ateş açıyor. İlk polis orada şehit olurken, ağır yaralanan diğer polis ise hastanede şehit oluyor. Eski Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Bülent Orakoğlu'na göre buradaki polislerin üzerinde mutlaka çelik yelek olmalı veya taksinin içindeki şüphelilere göre müdahaleyi Özel Harekat Polisleri yapmalıydı. Terörle Mücadele ve Güvenlik Uzmanı Mete Yarar'a göre ise, şehit olan iki polisin görevi zaten sivil giyinerek tanınmamak. Ayrıca polislerin direk kafalarına nişan alındığı için çelik yelek giymiş olsalardı dahi bir şey değişmeyecekti.

Orakoğlu, "İlk olarak polislerin zafiyet içinde olduklarını söylemek yanlış. Ama bugün Diyarbakır'da terör ortamı artmışken oradaki polislerimizin daha tecrübeli, olaylara bakış açısı her an olay olabilecekmiş gibi olmalı. Mutlaka her polis çelik yelek giymeli. Bir gün önce yaşanan PKK saldırısı sonrası o taksinin çok daha dikkatli şekilde durdurulması gerekiyordu. Yani polislerin taksiye yaklaşımında sıkıntı var. Bana göre her alanda daha eğitimli, ciddi mermi tatbikatı yapmış olan özel harekat timleri kullanılmalı. Ayrıca 'benim başıma gelmez' psikolojisi de etkili olabiliyor. Çünkü polislerimizin taksiye çok rahat gittiğini görüyoruz. Özellikle Güneydoğu'da görev yapan polislerimizin kişi takibinde, araç aramasında, vatandaş ile terörist ayrımında ve kendilerini korumada ciddi eğitilmesi gerekiyor" dedi.

Mete Yarar ise, "Taksiye yaklaşan iki polisimiz de TEM (Terörle Mücadele) polisi. Obölgede sivil giyimleriyle dış emniyet olarak görev yapıyorlar. Yani ikinci halkada görevleri var ve serbest hareket etme yetkileri var. Yaklaşmaları ise zaten görevlerinden kaynaklanıyor. Çelik yelek giydiklerinde deşifre oluyorlar ve sivil giyinerek görev yapmanında bir anlamı kalmıyor. Bu olayda çelik yelek giymiş olsalardı bir şey fark etmeyecekti çünkü teröristler çelik yelek giymiş olduklarını düşünerek atışları kafaya gerçekleştirdi. Ayrıca bazen durum tecrübeden öte pozisyon sizi başka bir duruma sevk eder. Bazen de anlık karar vermeniz gerekir, bu kararı kullanırken de inisiyatif alırsınız. Hata vardır ama 'ben bunu yapmazdım' diyecek kadar büyük bir hata görmüyorum. Olay spontane gelişiyor" diye konuştu.

İKİ TERÖRİSTİ NASIL VURAMADILAR?

Teröristler 2 polise ateş açtıktan sonra taksiden inerek Tahir Elçi'nin basın açıklaması yaptığı sokaktan kaçmaya başlıyor... En az 3-4 polis ise yanlarından koşarak geçen teröristlere karşı otuzdan fazla mermi sıkıyor ama tek biri isabet etmiyor. 

OLAY SANİYELER İÇİNDE GELİŞİYOR...

Polislerin şehit olduğu olayla bu yaşanan arasında saniyelerin olduğunu söyleyen Mete Yarar, "Birinci olayı görmüyorlar, sadece üzerlerine doğru koşan birilerini görüyorlar ve bu adamlar sivil. Ellerinde uzun namlulu silah ve bu adamlar teröristtir diyecekleri bir kıyafette yok. Önce olayı anlamaya çalışıyorlar. Daha sonra kim olduklarını bilmedikleri için ayaklarına doğru ateş ediyorlar. O şarjörlerin neredeyse yarısı ayaklara sıkılıyor. Yanlarından geçerken silahları fark ettikten sonra artık ateş etmeye başlıyorlar. Peki bu sivil giyinimli adamlar ellerinde silah olmadan vurulsaydı ne diyecektik? Ben polislerin tekrar tekrar eğitimden geçirildiğini biliyorum. Eğitimler özellikle revize ediliyor" ifadelerini kullandı.

'HAYRET EDİLECEK BİR DURUM'

Yaşananı gerçekten hayret edilecek bir durum olarak değerlendiren Orakoğlu'na göre ise zaafiyet algısı yaratmadan olayın tüm yönleriyle araştırılması gerekiyor. Orakoğlu, "Görüntülerde atışları görüyoruz. Burada Fethullahçı Terör Örgütü mensubu kriptosu olarak bilerek vurmama varsa, eksiklikler, ihmal varsa ciddi bir araştırma yapılması gerekiyor. Bölgedeki polislerimizin, asayiş veya güvenlik şubedeki polislerimizin de ne kadar silah eğitimi aldığına ve silah atışı yaptığını da bakmak gerekiyor" dedi. Orakoğlu, son olarak Tahir Elçi'nin kesinlikle teröristler tarafından planlı şekilde öldürüldüğünü söyledi.