Dışişleri Bakanlığı, Suriye'de yaşanan iç savaşı sona erdirmek ve siyasal geçiş sürecini hızlandırmak amacıyla oluşturulan Uluslararası Suriye Destek Grubu'nun New York'ta yapılan toplantısında BM Güvenlik Konseyi üyesi ülkelerin, karar tasarısı üzerinde anlaştıklarını açıkladı.

Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK), beşinci yılına giren Suriye'deki ihtilaf çerçevesinde siyasi geçişe ilişkin somut bir takvim öngören ilk kararını dün oy birliği ile kabul ettiği hatırlatıldı.

Açıklamada, söz konusu kararla ilgili, "Başından beri Suriye'deki ihtilafa siyasi bir çözüm bulunması yönünde gayret sarf eden Türkiye'nin de içinde olduğu Uluslararası Suriye Destek Grubu'nun  30 Ekim ve 14 Kasım'da Viyana'da yapılan toplantılarında üzerinde görüş birliği sağlanan çerçeveyi ve siyasi geçiş sürecinde benimsenecek hareket tarzını yansıtmaktadır" ifadesi kullanıldı.

Kararın, 30 Haziran 2012 tarihli Cenevre Bildirisi'ni temel alan ve Suriyeli taraflar arasında yapılacak müzakereler yoluyla, icra yetkilerinin tamamına sahip bir geçiş hükümeti kurulmasına yönelik takvimlendirilmiş bir siyasi geçiş sürecini öngördüğüne yer verilen açıklamada, Türkiye'nin bu süreçte Beşar Esad'ın tüm yetkilerini geçiş hükümetine devrederek görevi bırakacağı bir çözümü destekleyegeldiği belirtildi.

Türkiye'nin, siyasi geçiş süreci kapsamında  Esad rejimi ile Suriye muhalefeti arasında başlaması hedeflenen görüşmelere büyük önem atfettiği vurgulanan açıklamada, şunlar belirtildi:

"Bu görüşmelerde Muhalefeti temsil edecek  heyetin, 8-10 Aralık 2015 tarihlerinde Suriye'deki tüm muhalif kesimlerin katılımıyla gerçekleştirilen Riyad konferansı sonuçları ve kapsamı içinde  gerçekleşmesinin, görüşmelerin başarısı ve meşruiyeti bakımından fevkalade önemli‎ olduğunu vurgulamakta yarar görüyoruz. Suriye'de barış ve istikrarın temini ancak halkın iradesini doğrudan ortaya koyabileceği hür  ve adil seçimlere giden yolda, tam yetkili bir geçiş hükümetinin hayata geçirilmesiyle ve başta Beşşar  Esad olmak üzere  rejimin eli kanlı unsurlarının sahneden çekilmesiyle  mümkün olacaktır. Türkiye, öngörülen siyasi sürece bu bağlamda  katkı sağlamaya devam edecektir."