AK Parti’nin krizleri çözdüğünü ve ülke yönetiminde kalıcılığını kanıtladığını belirten Davutoğlu, “Hedefimiz gelecek 4 yıl ve ondan sonraki 4 yıl. İstikrarı sağlayan siyasi ahlaktır ve istikrar petrolden önemlidir” dedi. 
Mustafa Kartoğlu'nun röportajı
Başbakan Ahmet Davutoğlu, açılış ve temel atma törenleri için ilk mitingini yaptığı memleketi Konya’da kendisini izleyen gazetecilere de ilk röportajını verdi. Başbakan Davutoğlu, verdiği mesajlar özetle şu şekilde:
Yeni hükümetin 3 yeniliği
Yeni hükümetin üç önemli yeniliği var. Diyanet İşleri Başkanlığı’nı doğrudan kendi uhdeme almamın sembolik önemi çok büyük. Din o kadar önemli bir unsur haline geliyor ki, radikallaşmeyi engellemek adına atılacak adımlar önemli. İkinci yenilik, Bakanlar Kurulu’nun haftada bir toplanacak olması. Üçüncüsü de benim bakanlıkların brifinglerini Başbakanlık’ta değil, bizzat bakanları tek tek ziyaret ederek yerinde alacak olmam. Genelkurmay dahil... Aynı şeyi parti içinde de yapacağım. Genel başkan yardımcılarını Pazartesi ve Salı günü ziyaret edeceğim ve brifing alacağım, ardından MYK toplantısı yapacağım. Her bakanlığın, kurumun nasıl çalıştığını, kimlerin ne yaptığını bilmek istiyorum. Çünkü 2015 seçimlerine giderken partinin ritmini ve heyecanını arttırmak gerekiyor. Bisiklet gibi, hareket etmezsek olmaz.
İstikrar petrolden önemli
Partinin iç bütünlüğünü korumak gerekiyor, çünkü hükümetin güç aldığı yer orası. Paralel yapı işte bu gücümüzü kırmak istedi. 30 Mart’ta istedikleri şey olsaydı veya çatı aday cumhurbaşkanı seçilseydi çözüm süreci devam edebilir miydi? Ekonomide önemli olan, bir ülkenin yönetilebilir olması. Bu noktada sorun yoksa küçük türbülanslar tolere edilebilir. Hükümetin krizi çözecek iradesi ve kabiliyeti var mı, ona bakarlar. Etraf ateş çemberiyken Türkiye nasıl istikrarlı kalabiliyor, AK Parti’nin farkı bu. İstikrar petrolden önemli. İstikrarı da sağlayan siyasi ahlaktır. 2015’te de bu istikrarın devam edeceği beklentisi oluşuyor. Benim ismim açıklandığında borsada 4,5 milyar liralık orta ve uzun vadeli işlem yapıldı. Bu 2005’ten bu yana yapılan en yüksek işlem. Bizi uzun vadeli görüyor piyasalar. Bunun 4 ana nedeni var: Birincisi Genel başkan ve başbakan mutabakatla seçildi. İki, Cumhurbaşkanı ve başbakan arasında uyum var. Üç, partinin birliğini koruyacak siyasi ahlak mevcut. Ve dördüncü olarak 2015 seçimlerine gidecek hükümet geçici değil.Konya mitingi seçim startıydı. Birileri hedef koymuştu, 30 Mart ve 10 Ağustos’ta AK Parti’yi zayıflatmak ve 2015 seçimlerini etkilemek... O zaman biz de 2015’e daha iyi hazırlanmalıyız. 2015’e gelirken bayrak değişimi oldu. Ben bu tempoyu düşürürsem üçüncü engeli aşmak zorlaşır. ‘Yığınakta yapılan hata savaşı kaybettirir’ derler. 8 ayda bu yığınağı yapacağız. Hedefimiz gelecek dört yılı ve ondan sonraki dört yılı kazanmak. Yani Türkiye gelecek 8-9 yılını görebilecek.
Üç seçim aynı anda olsun
İlk ziyaretim 12-13 Eylül’de Söğüt’e olacak. Seçim öncesi kanın akışkanlığını sürdürmek lazım, bir yerde pıhtılaşma olmasına imkan vermemek lazım. İl kongreleri ve önemli ilçe mitinglerine katılacağım. 2019’da yerel seçim, genel seçim ve cumhurbaşkanlığı seçimi olacak. Üç seçim aynı hizada. Anayasayı değiştirecek gücüm olsa üç seçimin aynı anda, değilse yakın tarihlerde yapılmasını isterim. 2012’den bu yana 1,5 yılda bir yerel, genel seçim veya referandum yaptık. Bu yüksek tansiyon demek. Türkiye’ye özgü bir model oluşuyor. Seçilmiş cumhurbaşkanıyla seçilmiş başbakan sinerji oluşturur. Buradan bir çatışma bekleyenler yanıldılar. Biz makama değil hedefe odaklıyız.

Davutoğlu'nun gündeme ilişkin yaptığı açıklamalar arasında en çok dikkat çeken konu Fethullah Gülen'in ABD'den iadesi konusu oldu. 
Gülen’in iadesini isteyecek koşullar oluşmuş durumda

Davutoğlu, “Fethullah Gülen’in iade veya deportu konusunda ABD yardımcı oluyor mu?” sorusuna, “Şu anda farklılaşan bir durum var. İşleyen hukuki süreçler, soruşturmalar var. Durum iki üç ay önceki gibi değil. Son operasyonlarla ve başka yollarla elde edilen belge ve bilgilerle oluşan bir süreç var. Dolayısıyla hukuki süreçle bağlantılı olarak gereken her türlü adım atılır. Eğer biz hukuk dışına çıkarak dinlemeler ve başka yollarla hem insan haklarını ihlal eden, demokratik yolla seçilmiş bir yönetimi meşru olmayan araçlarla planlı bir şekilde devirmeye yönelik bir çaba varsa -ki var-, bunları yapanların Pensilvanya’da oturan bir kişiyle ilgileri varsa, tabii o ülkeden bu tür faaliyetlerin sona erdirilmesi yönünde taleplerde bulunma hakkımız doğar. Hukuki sürecin belli bir aşamasında, o ülkenin topraklarında oturan birisi tarafından Türkiye’de siyaset üzerinde etki kurmaya dönük bir çaba varsa o çabanın durdurulması, orada barınmaması yönünde talepte bulunmaktan daha doğal bir durum yoktur” cevabını verdi.
ÇÖZÜMDE 2015 FİNAL YILI OLABİLİR

Davutoğlu, “Çözüm sürecini kendi uhdeme aldım. Çevre ülkelerde yangın var. Türkiye’de de yangın çıkarılmak istendi. Ama hiçbir güç halkın desteğinden daha etkili değildir. Gezi ve 17-25 Aralık’tan sonra görüldü ki Türkiye’de muhatap bu hükümettir. AK Parti’nin zemini çok sağlam. Ne diyorsak yapabilecek güçte olduğumuzu gösterdik. Artık yol almamız daha kolay. Daha seri adımlar atmak, netice odaklı çalışma yapmak lazım. Yol haritası çalışılıyor. Birkaç toplantı daha olacak. Bazı şeyler erken söylenince şeytanları uyandırır. Ama bir takvimlendirme olacak. 2015’in final yılı olmasını istiyoruz. Çözüm sürecinin başında ‘Hızlı akan ırmakta yarıya kadar giden bir kişinin geriye dönme maliyeti, karşıya geçme maliyetinden daha yüksek olur’ demiştim. Son çıkardığımız çözüm için çerçeve yasa ile yarı yolu geçtik. Artık daha çok bakan devreye girdi” dedi.
İSTANBUL İÇİN ÖZEL ÇALIŞACAĞIM

“Önceki gün İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ndeki arkadaşlardan İstanbul ile ilgili brifing aldım” diyen Davutoğlu şöyle devam etti: “Ekim ayında bir günümü İstanbul’a ayıracağım ve İstanbul’un tarihi dokusu, özgün nitelikleri, belediyenin çalışmaları, önemli projeler konusunda detaylı bir brifing alacağım. İstanbul’un özgün bir karakteri var. Hem kadim bir kent, hem moderniteye sahip, hem de küreselleşmeyi  yaşayan bir şehir. İstanbul’un hem kadim özelliğini korumak, hem modernleşmeyi sürdürmek ama modernitenin olumsuz etkilerini de önlemek lazım. Bir yandan da modern bir kent olması lazım. Bunu nasıl yapacağız, semt semt analizinin yapılmasını isteyeceğim. Kadir Bey (Topbaş) başarılı bir başkan. Her gün 16 bin ton çöp çıkıyor ve bunlar tasfiye ediliyor, dahası enerjiye dönüştürülüyor.”