Sadece 3 ilimizden milletvekili çıkaramadık ama geçen MYK’da arkadaşlarla karar aldık; bu illerimizdeki vatandaşlarımız da müsterih olsunlar, hiçbir şekilde sahipsiz oldukları kanaatine düşmesinler. Aldığımız kararla Tunceli, Şırnak ve Hakkari illerimize Meclis grubumuzdan ikişer milletvekili atayarak, onları o şehirlerimizin milletvekili kabul ederek görevlendiriyoruz. Bu arkadaşlarımızın isimlerini sizlere duyuracağız. Vakitlerini, günlerini, haftalarını Hakkari’de, Tunceli’de, Şırnak’ta geçirecekler. Dolayısıyla bu arkadaşlarımız da bundan sonra iki ille anılacak. Mesela İstanbul-Hakkari Milletvekili gibi...
Edirne Milletvekili olabiliriz ama kendimizi Ağrı’da hissederiz. Ağrı Milletvekili oluruz, kendimizi Muğlalı hissederiz. Bizim aramızda hemşehri milliyetçiliği, bizim aramızda bölgesel ayrımcı, etnik milliyetçilik olmaz. Bizim tek bir milliyetçiliğimiz var, o da Türkiye milliyetçiliğidir.
HDP’YE: Dünyanın hiçbir ülkesinde şiddeti bu kadar savunan bir tutum, kabul edilemez. Dünyanın hiçbir yerinde terör, siyasetçiler tarafından böylesine teşvik edilemez, yüceltilemez. Bölgedeki gelişmelere paralel olarak Türkiye’nin elini zayıflatmaya yönelik bu hamlelerin, taşeronlaşma ve piyon olma arzusunu da çok net göstermektedir. Türkiyelileşme yalanı ile yola çıktıkları bu dönemde çukurların, barikatların siyasetlerine boyun eğdiler. AK Parti darbecilere, vesayetçilere boyun eğmemiş, üç-beş terör şakşakçısına hiç boyun eğmez!
RUSYA’YA: DEAŞ’e karşı mücadele ediyoruz diyerek Suriye hava sahasına girip de sivilleri bombalayanlar, insanlıktan nasip almamışlardır. Bugün bu bombalamaları yapanlar, tarihlerine bakmalıdırlar. Afganistan tecrübesinden ders almayıp Suriye halkına karşı savaşa girişenler dönüp bir kez daha yakın tarihlerine bakmalıdır.
CHP’YE: Bir sene önce bizim diplomatlarımız Musul’da rehin halde iken Türkiye’nin, DEAŞ’a karşı yeterince mücadele etmediği iddiasıyla uluslararası kampanya yürütenler, şimdi Türkiye en uç noktada DEAŞ’a doğrudan, karşı müdahale ederken, Türkiye’yi eleştiriyorlar. Bu da samimiyetsiz bir tutumdur.
BAŞBAKAN DİYARBAKIR’A GİDECEK
Başbakan Davutoğlu, Afyonkarahisar Kampı’nda Güneydoğu’dan gelen il ve ilçe başkanlarıyla 3 saatlik bir toplantı yaptı. Toplantıda, terör olayları sebebiyle mağdur olan aileler, esnafların durumu il ve ilçe başkanlarına soruldu. Başbakan’ın bölgedeki gelişmeleri yakından takip ettiği ve yakında Diyarbakır’a gideceği öğrenildi. Toplantıda alınan diğer bir karar ise, ‘zarar gören il ve ilçelere kardeş teşkilat oluşturulması’ oldu.
Herkesin gündemi olmalı
Başbakan Davutoğlu, yeni anayasa kapsamda CHP ve MHP liderleriyle yaptığı görüşmelerin olumlu atmosferde geçtiğini belirterek şunları kaydetti: “Yeni anayasa için Uzlaşma Komisyonu kurulması, TBMM iç tüzüğünde değişiklik yapılması, yasaların 12 Eylül’ün etkisinden arındırılması ve AB reformları olmak üzere dört konuda mutabakata vardık.
AK Parti olarak millete verdikleri söz doğrultusunda gerekli adımları atarak girişimleri başlattıklarını anlatan Davutoğlu, şunları kaydetti: “Bundan sonraki süreci TBMM Başkanı yürütecek. Anayasa tartışmaları başladığından bu yana muhalefetin bazı açıklamalarında konuyu sadece başkanlık tartışması eksenine çekerek bir polemik konusu haline getirmeye çalıştığını da üzülerek görüyorum. 2011’deki referanduma ‘hayır’ diyenler artık bu konudaki toplumsal talebi yok sayamadıkları için dolaylı yollardan ‘hayır’ demenin peşine düşmemelidirler. ‘Milletimiz bu küçük siyasi ayak oyunlarını fark etmez’ diye düşünenler büyük bir yanılgı içindedir.
AK Parti olarak başkanlık sisteminin Türkiye için gerekli bir sistem olduğunu sürekli dile getirdik. Ancak bunu Sayın Cumhurbaşkanımızın ve makamının şahsı etrafında tartışılan bir konu haline getirme çabasını nezaketsiz bir tutum olarak görüyoruz. Hiç kimsenin Cumhurbaşkanımızın ve Cumhurbaşkanlığı makamının yıpratılması üzerinden bir siyaset yapması kabul edilemez. AK Parti olarak bilinsin ki biz tüm yıpratma çabalarının karşısında dimdik durduk, durmaya devam ederiz.”
