Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, gündeme ilişkin önemli açıklamalar yaptı. Almanya Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasını değerlendiren Kalın, "Türkiye'ye giden Alman vatandaşlarının güvende olmadığı, Türkiye'deki Alman firmalarının tereddütlerinin, endişelerinin olduğu şeklindeki açıklamaları da şiddetle kınıyoruz. Böyle bir şey asla söz konusu değildir." dedi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunuyor. Kalın'ın açıklamaları özetle şöyle:
KABİNE REVİZYONU

Bu kabine bir süreklilik ve değişim kabinesi olarak ifade edilebilir.
PKK BAŞIMIZA BELA OLMAYA DEVAM EDİYOR

PKK ülkemizin başında bir bela olmaya devam ediyor ve Batılı ülkeler bunu görmezden geliyor. Terörle mücadele bundan sonra da çok yoğun şekilde devam edecek. Bizim siyasi görüşlerimizi bir kenara bırakarak yekvücut olduğumuzu ifade etmeliyim. FETÖ'den temizlendikçe TSK ve Emniyet birimlerimiz aslında asli vazifelerine dönmüş durumdalar. Kıbrıs Türk tarafı BM parametreleri çerçevesinde son derece yapıcı bir tutum sergilemiştir. Kıbrıs Türk tarafına yönelik izolasyonların kaldırılmasının zamanı gelmiştir. Çağrımızı yineliyoruz. Referandumun dönülmez sonuçlara yol açacağına buradan Kürt Bölgesel Yönetimi yöneticilerine tekrar buradan iletiyoruz.

KÖRFEZ TURU

Bu hafta sonu sayın Cumhurbaşkanımızın bir Körfez turu olacak. Bu krizin başından beri Türkiye hep yapıcı tutumlar içinde oldu. Bunun neticelerini yavaş yavaş görmeye başladık. Diğer konularda ne tür adımlar atılabilir bunlarla ilgili de çalışmalarımız devam edecek."
ALMANYA İLE İLİŞKİLER

Kalın, "Büyükada'daki tutuklamalara Almanya'dan tepki vardı. Alman dışişleri bakanı 'Önceden planlanmış bir tutuklama. Türkiye'ye çok sabır gösterdik. Türkiye hukuk kurallarını geriye doğru işletmeye çalışıyor' dedi. Bunu nasıl değerlendirirsiniz?" sorusuna şu yanıtı verdi: "Bu açıklamaların yaklaşmakta olan Almanya seçimlerine yönelik iç siyaset yatırımı olduğunu düşünüyoruz. Almanya'da bu bir moda haline geldi. Kendilerince puan toplamaya çalışıyorlar. Onların oturup akıl tutulmasından kurtularak düşünmeleri gerekiyor. Bizim Almanya'da vatandaşlarımıza yönelik casus muamelesi yapıldı. NSU cinayetleri acaba nasıl hasır altı edilir diye çaba içerisindeler. Biz bunları defalarca Alman makamlarının önüne koyduk. FETÖ kaçkınları, bu ülkeye ihanet edenlerin hainlerin en çok gittiği ülke Almanya. Bunlara nasıl göz yumuyor Almanya? Bunları önlerine koyduğumuzda 'bizde yargı bağımsızlığı var' diyorlar. Peki, Türk yargısına neden saygı duymuyorlar? Bu Türkiye'ye karşı saygısızlıktır. Onlar da bizim yargımıza saygılı olacaklar. İkincisi, Türkiye'ye giden Alman vatandaşlarının güvende olmadığı şeklindeki açıklamalarını da şiddetle kınıyoruz."
KİMSE TÜRKİYE'YE AVRUPA'DAN PARMAK SALLAYARAK HİZA GÖSTERMEYE KALKMASIN

Sanırım dündü bir Alman gazetede çıktı. Mehmet Şimşek o kişilerle görüştüler ve öyle bir şey olmadığını, kendilerini güvende hissettiklerini ifade ettiler. Umarız bunlardan en kısa zamanda vazgeçerler.Yıllardır Türkiye'ye Alman vatandaşları gelirler. Biz alman turistleri daha fazla görmek istiyoruz burada. Onların can mal güvenliği bizim emanetimizdir. Polisin ve yargının tespit ettiği kadarıyla, illegal faaliyette olan kişilerdir. Şimdi bunlarla Türkiye'ye normal meşru turizm ticaret için gelen insanları aynı kefeye koyup, Türkiye'ye gitmemeleri söylemi siyasi sorumsuzluktur. Kimse Türkiye'ye Avrupa'dan parmak sallayarak hiza göstermeye kalkmasın. Bizim kendi kanunlarımız var. Avrupalılar Türkiye'nin güvenliği kendi güvenlikleri olarak görürlerse daha doğru iş yapmış olurlar. PKK'nın nasıl para topladığını, nasıl eleman devşirdiğini, onları eğitip Türkiye'ye saldırttığını hepimiz biliyoruz. Burada yapmaları gereken, Türk-Alman ilişkileri gölgelemek yerine reel sorunlara yönelmeleridir."