Başbakan Binali Yıldırım, ortak yayında gazetecilerin sorularını cevapladı. Seçimlerin riskleri de beraberinde getirdiğini; ancak AK Parti'nin en hazır parti olduğunu söyleyen Yıldırım, yeni dönemde adaylık için başvuru yapacağını açıkladı.

Binali Yıldırım, İzmir'de Habertürk, CNN Türk, A Haber ve 24 TV'nin ortak yayınında gazetecilerin sorularını cevaplıyor. Programın ilk bölümünde 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün adaylığıyla ilgili tartışmaları değerlendiren Yıldırım, ''Abdullah Gül, 'ben partimin yanındayım' demeliydi. Abdullah Bey aday olacaksa olur, olmayacaksa olmaz. Bu kadar memleketin gündemini işgal etmeye kimsenin hakkı var mı?'' şeklinde konuştu. 

İşte Başbakan Yıldırım'ın açıklamalarından bazı satır başları:

"Hiçbir şey garanti olmaz. Seçim her zaman, bulunduğu şartlar içerisinde riskler de bulunur avantajları da var. Ama biz rahatız. Hiç seçim olmayacak gibi çalışırız ama yarın da seçim olacak gibi hazır ve nazır bekleriz. Tabi ki çok daha gayret edeceğiz.

Bu seçim Türkiye'nin önünde yeni bir dönem açacak. Nedir o dönem? Türkiye bir yönetim değişikliğine gitti. 16 Nisan'da bunun kararı verildi. Artık bunun ilk uygulaması yapılacak. Eskiden milletvekilleri seçilir ama kimin hükümet kuracağı belli olmazdı. Ankara'da işler istediği gibi gitmezdi. Hatırlayın 90'lı yıllarda yaşananları. Ne oldu? Türkiye on yılını kaybetti. O bakımdan bu sistem ne demek? Yüzde 50'den fazla vatandaşın desteğini alacaksınız. Sandıklar açılınca ülkeyi kimin yöneteceği ortaya çıkıyor. Güçlü istikrar, devamlı istikrar. İkili kelimeyle bu sistemin tanımı. Meclis çok güçleniyor. Meclis, yasama ve denetleme görevini çok daha rahat yapacak. Çünkü yeni sistemde kanun teklifi verme yetkisi yok cumhurbaşkanının. Bir istisnası sadece bütçe konusunda var. Milletvekilleri yapacak bu teklifi de hükümet değil. Cumhurbaşkanının bir kanuna ihtiyacı var ve çağrı yapacak. Bu kadar! Parlamenter sistemde böyle bir şey yok. İktidar kimdeyse kanunu da o yapıyor.

"CUMHURBAŞKANI'NIN PARTİSİ AZINLIĞA DÜŞERSE?"

Eğer cumhurbaşkanının partisi salt çoğunluğun altına düşerse sıkıntı olur. Ancak bu da bir uzlaşmayı beraberinde getirir. Anayasa değişikliği yapılırken bunlar düşünüldü. Cumhurbaşkanı kurduğu hükümetle, memleketin ihtiyacı olan bütün yetkileri verdik. Personel ataması, bakanlıklar konusu yani icraate yönelik ne lazımsa kararnameyle bunu çıkarabiliyor. Büyük reformlara ihtiyacı varsa burada parlamento devreye girecek.

"MUHALEFETİ FETÖ DİZAYN EDİYOR"

Uzağa gitmeye gerek yok FETÖ! Örgüt 15 Temmuz'dan beri kıvranıyor. Müdahale olan dış örgütler de var. İçeride de belirli bir alan buluyorlar ve bu şekilde bir faaliyet var. Böyle bir oluşumun amacı Türkiye'nin güçlenmesi, sorunları tamamen halletmesi felan değil. Burada amaç AK Parti özellikle de Erdoğan'ın olmadığı bir yönetim sistemi oluşturmak. Neden? Çünkü Erdoğan, çıkıp Suriye'de yaşananlara itiraz ediyor. Şehitler veren biziz. Ne yaptık? Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı... Bir çırpıda buralara temizledik ve geri döndü insanlar. 

"FETÖ'NÜN BELİ KIRILDI AMA..."

Bu işin beli kırıldı; ancak dış güçler bundan vazgeçmiş değiller. Bunlara karşı neden duyarsız kalıyorlar? Fethullah Gülen'in verilmemesini nasıl izah edecek bize Amerika? Ama adamlar orada istediği gibi davranıyorlar. Bunun finansmanını da Amerika yapıyor. ABD'lilerin vergilerinden yararlanıyorlar bunlar. Kardeşim ne zaman terör örgütü ilan edeceksiniz?

"ERBAKAN'IN KEMİKLERİNİ SIZLATIRSINIZ"

28 Şubat'ta rahmetli Erbakan'ın devrilmesi için her türlü şeyi yapanlara gidip ödül verirseniz rahmetlinin kemiklerini sızlatırsınız. Soruyorlar işte "AK Parti ile ittifak yapacak mısınız?" diye. Kalkıp anahtarı verin diyorlar. Bu nasıl bir ciddiyetsizlik.

Milletvekilliği için başvuracağım. Yani prensip olarak milletvekillerimizin tamamı doğal adaydır. Üç dönem meselesinde katı bir durum yok. İhtiyaç durumuna göre değerlendirilecek."