CIA'nin eski Türkiye uzmanı Henri Barkey'den, çok çarpıcı 'IŞİD ve Türkiye hükümeti arasındaki ilişki' iddiası geldi! 
Taraf Gazetesi'nden Tuğba Tekerek'in Henry Barkey ile internet üzerinden yaptıkları söyleşiye göre,  ABD'li uzman Barkey, "Türkiye'de IŞİD destekçisi bir altyapı var." die çarpıcı bir iddia ortaya attı.

İşte Tuğba Tekerek'in ilgili haberinden çarpıcı noktalar:

IŞİD operasyonuyla ilgili, ABD’nin istekleri ve Türkiye’nin verdikleri ne kadar örtüşüyor?

Amerika tam olarak ne istiyor, bilmiyorum. Ama şunu biliyorum, rehineler yüzünden çok zor durumda olduğunu, “hayır” diyeceğini bildiği için İncirlik meselesini Türkiye’ye sormuyor bile. Türkiye, insani yardım için İncirlik’in kullanılabileceğini ima etti zaten. Bombalama için başka bir sürü yerden uçabilir Amerikan uçakları; Kıbrıs’ta iki İngiliz üssü var, Doha’da uçaklar var, Körfez’de uçak gemileri var. Erbil’deki hava üssü kullanılacak. Onun, Erbil’e özgüven verme açısından daha çok sembolik önemi var.. Ama diyelim ki bir Amerikan uçağı düştü, oradaki pilotları kurtarma acısından ihtiyaç var İncirlik’e... Orada çok önemli olabilir.

Ama genel olarak ABD ve Türkiye görüşmelerinde İncirlik bir mesele değil, öyle mi?

Değil. Fakat başka bir şey var; sınırın ciddi şekilde denetim altına alınması. Avrupa dışındaki ülkelerden de Türkiye’ye gelip sınırı geçip, IŞİD ve Nusra Cephesi gibi aşırı dinci gruplara katılanlar var. Bunun önlenmesini istiyor Amerika. Bir de, Türkiye’de IŞİD’i destekleyen bir altyapı var. Ben Amerika olsam “Bu altyapının üzerine gitmeniz lazım” da derdim.

Nasıl bir altyapı bu?

Bu hükümetin IŞİD için kurduğu bir altyapı değil, belki daha önce Nusra Cephesi için yarattığı bir altyapı. İçinde bir sürü sivil toplum kuruluşu var. İHH (İnsan Hak ve Hürriyetleri) İnsani Yardım Vakfı, Nusra Cephesi’ne muazzam yardım ediyordu. İnsan getiriyordu, silah kaçırıyordu. Bunların bir kısmını devletin bilgisi dahilinde yapmıştır. İstanbul’a inen, IŞİD’e katılmak isteyen birisini düşünün. İngilizce bilmiyor, belki kontakları yok ama bir ağ var, bir şekilde o ağın içine düşüyor. İnsanlar o ağın içinde sınıra getiriliyor, sınırda güvenli evlerde tutuluyor, şartlar elverişli olduğunda da sınırı geçmeleri sağlanıyor. Ramazan’da İstanbul’da büyük bir piknik yaptılar herkesin gözü önünde. Benim yadırgadığım şu oldu; öyle uluorta bir piknik cesaret ister. O cesaret bir yerden geliyor. Pikniğin bir anlamı da “Bize bir şey yapmazlar, çünkü bizim arkamızda birileri var” demek.

...

Türkiye’de, IŞİD’e doğrudan yardım ediliyor mu?

Ben Türkiye’nin direkt olarak IŞİD’e yardım ettiğine inanmıyorum fakat Nusra Cephesi’ne yardım ediyor. Sınırdan geçen gönüllü, “Ben şu gruba gidiyorum” diye noter tasdikli yazı vermiyor. İkincisi Nusra’ya gidip IŞİD’e geçmiş de olabilir. Herkes Türkiye’den elini kolunu sallayarak sınırı geçebildiği için dolaylı olarak IŞİD’e yardım etmiş oldu. Bu altyapı Türkiye için de çok tehlikeli, Türkiye için de problem yaratacak.