Karikatürleri ile büyük ses getiren Charlie Hebdo isimli mizah dergisi, 07 Ocak 2015 Çarşamba günü, gündüz vakti Paris'in orta yerinde üç kişi tarafından tarandı. Saldırıda 12 karikatürist hayatını kaybetti. 

KİMLİKLERİ UNUTTULAR


Zanlılar kaçış sırasında terk ettikleri araçta kimliklerini unuttu. Bu kimliklere bakılarak zanlıların 7 Eylül 1980 Paris doğumlu Said Kouachi, 29 Kasım 1982 Paris doğumlu Cherif Kouachi ve 8 Temmuz 1996 doğumlu sabit adresi bulunmayan ve evsiz olduğu öne sürülen Hamyd Mourad olduğu öne sürüldü.

1) Böylesine şiddetli bir terör eylemini hazırlayan kişiler, nasıl oldu da kimliklerini terk ettikleri araçta unutabildi?Saldırı hazırlığında olan kişilerin üstlerinde kimlik dahi taşımamaları gerekirken, bir de kimliklerini bu kadar basit bir şekilde geride bırakmış olmaları, sanki bilerek ve isteyerek kimliklerin bırakıldığı, ismi geçen şahısların önceden planlanmış şekilde hedef gösterildiği düşüncesini akıllara getiriyor. 

UYUŞTURUCU KULLANAN MÜSLÜMANLAR?

Yayınlanan görüntülerde, derginin bulunduğu sokağa giren zanlıların "Allahuekber" diye bağırdıkları görülüyor. Birçok kişi kolaya kaçarak saldırının Charlie Hebdo dergisinin Hz. Muhammed ile ilgili yayınladığı karikatürler nedeni ile Müslümanlar tarafından yapıldığını düşünüyor. Kouachi kardeşler hakkındaki El Kaide bağlantısı, Yemen'de eğitim almaları gibi iddialar "saldırıyı İslamiyet adına gerçekleştirdikleri düşüncesini" insanların zihinlerinde pekiştiriyor. Oysa bu iki kardeşin hayatlarını Müslümanlıktan çok uzak geçirdiği de biliniyor...

2) Hayatları boyunca sık sık hapse girip çıkan, özellikle uyuşturucu kullanma sebebi ile tutuklanan bu kardeşler "İslam" dini ile nasıl yan yana konulabilir? Bütün yaşamlarını İslamiyet'ten uzak yaşayan bu kardeşlerin İslam adına suç işlemeleri mümkün müdür? 

"ŞEHİT OLMAK İSTİYORUZ" DEMİŞLER / ÜÇ SALDIRGAN DA YAKALANIP KONUŞTURULABİLECEKKEN ÖLDÜRÜLDÜ

Zanlılara bütün operasyon boyunca yakın olan ve hatalarla dolu bir operasyon gerçekleştiren Fransız polisinin bildirdiğine göre saldırganlar "Şehit olmak istiyoruz.Teslim olmayacağız" dediler. 

Hem marketteki saldırgan hem de matbaaya sığınan Charlie Hebdo saldırısı zanlıları için aynı anda başlatılan operasyonda; iki yere de rehinelere rağmen art arda ateş açan polis 4 rehinenin ölmesine sebep oldu. Market saldırganı kendini dışarı atmasına rağmen çevredeki polisler zanlının üstüne şarjörlerini boşalttılar... Oysa ki zanlıyı öldürmek yerine tutuklama şansına sahiptiler.

3) "Şehit olmak istiyoruz" söyleminin gerçekliğine ne kadar inanılabilir? Fransız polisi geride hiçbir canlı tanık bırakmak istemediği için mi bu söylemi öne sürerek zanlıların teslim olmayacağı imajını oluşturdu? Böylece saldırganları öldürmeyi meşrulaştıracaklardı?

BÜTÜN OPERASYON CANLI YAYINLANDI

Fransız polisinin bütün operasyonu canlı yayınladı. Charlie Hebdo saldırganlarının takibinden, marketteki rehine operasyonuna kadar tüm süreç bütün dünyanın gözleri önünde yaşandı.

4) Fransız polisinin kurgulanmış bir senaryoyu gizlemek için kullandığı yöntem, senaryoyu herkesin gözü önünde oynamak mıydı? Şeffaf operasyon algısı yaratarak, ortaya çıkacak gizemli soru işaretlerini bertaraf etmek mi istediler? Bu kadar önemli bir operasyonda, operasyon gizliliği nasıl önemsenmedi? Saldırganların canlı yayın yoluyla birbirlerini takip etme ihtimali düşünülmedi mi? Terör örgütü üyesi olduğu öne sürülen kişilerin bulunduğu yerlerin canlı yayında gösterilmesi, söz konusu örgütlerin bölgeye destek göndermesini bile mümkün kılarken, böyle bir ihtimal nasıl göz ardı edildi? 


MÜSLÜMANLAR AVRUPA İÇİN SORUN RAPORU

Paris saldırısının hemen ardından Habertürk'e konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan AA Ortadoğu Afrika Yayın Yönetmeni Turan Kışlakçı, "Avrupa Birliği yetkililerine, Müslüman mültecilerin Avrupa için sorun olduğuna dair bir rapor sunularak 'Fransa başta olmak üzere Avrupa'ya saldırı yapılabilir' açıklamasında bulunulduğunu" söyledi.

5) Saldırı öncesinde verilen bu rapor Müslüman mültecilerin "potansiyel bir tehlike" olarak görüldüğünün işareti. Peki Charlie Hebdo saldırısı, Müslüman mültecileri Avrupa'dan uzaklaştırmak için onları hedef göstermeyi amaçlayan bir kumpas olabilir mi? 

MUHALEFETİN KATLİAMDAKİ ROLÜ NE?

2017 senesinde yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olması beklenen aşırı sağ parti Ulusal Cephe'nin radikal dinciliğe karşı olduğu biliniyor. Ulusal Cephe'nin lideri Marinne Le Pen, Charlie Hebdo saldırısının ardından Fransa'da idam cezasının tekrar uygulanması için referandum yapılmasını istedi. Le Pen, "Fransa topraklarına sızan radikal dinciliğin önlenmesi ve çok utanç verici suçların önüne geçilmesi için" idam cezasının bir zaruret olduğunu söyledi.

6) Aşırı sağ muhalefet partisi, 2017 seçimlerine hazırlanırken, mevcut Hollande hükümetini zayıf göstermek için bu katliamı kullanıyor hatta destekliyor olabilir mi?

GÖREVLİ POLİS İNTİHAR ETTİ

Paris’te Charlie Hebdo dergisine yapılan terör saldırısını araştırmakla görevlendirilen 45 yaşındaki başkomiser intihar etti. Başkomiserin intihar sebebi depresyon olarak açıklandı. Ancak arkadaşlarının komiserin intihar edecek kadar sorunlu olmadığını söylemesi, ölümle ilgili şüphe uyandırdı.

7) İntihar ettiği iddia edilen polis, duyurulmaması gereken şeyler mi biliyordu? Polis gerçekten intihar mı etti? Yoksa saldırının perde arkasındaki gerçekleri açıklamaması için öldürüldü mü?

FRANSA'NIN FİLİSTİN VE SURİYE POLİTİKALARI

Fransa senatosunun Filistin'in devlet olarak tanınmasını talep eden karar tasarısını kabul etmesi, Fransa Cumhurbaşkanı Hollande'ın Suriye'de Esed ile çözümün mümkün olmadığını bildirmesi; AB, ABD ve aşırı sağcı muhalefet partisinin çizgisi ile ters düşürmüş durumda.

Bugün, ABD Başkanı Obama, Fransa'nın yanında olduğu mesajını verirken bir de uyarıda bulundu: "Fransa hükümeti terör tehdidiyle karşı karşıya kalmaya devam edecek ve tetikte kalmayı sürdürmesi lazım..."

8) Mevcut Fransa hükümetinin uluslararası politikalarından rahatsız olan Fransız muhalefet partisi, AB ve ABD, Hollande hükümetini devirmek istiyor olabilir mi?

EDİTÖRLER YORUMLUYOR

Fransa'daki Charlie Hebdo katliamı, gerçekten Hz. Muhammed karikatürleri nedeniyle mi gerçekleştirildi? Yoksa amaç Müslümanları hedef göstermek miydi? Geride kalan onca soru işareti, tüm bu olayların yalnızca iki terörist tarafından planlanamayacağını gösteriyor. Teröristlerin ölü ele geçirilerek, ortada canlı tanık bırakılmaması da cabası...

Hür Haber soruyor: Müslümanların Avrupa'da sorun olarak görüldüğüne dair rapor hazırlanması ve AB'ye sunulması, saldırının Müslümanları hedef alan öğelerle süslenerek gerçekleştirilmiş olması ve polisin soru işaretleriyle dolu bir operasyon yapması şu soruyu akıllara getiriyor. Fransa'nın Müslümanlara karşı çözüm ve barış odaklı tutumundan AB, ABD ve Fransız muhalefet partisinin rahatsız olması ve bu üç önemli gücün operasyonda görevli polisi de kendi çemberine katarak, bir çeşit paralel yapılanma oluşturmuş olması mümkün mü?