KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Cemil Bayık, Azadiya Welat ve Yeni Özgür Politika gazetelerinde bugün yayınlanan Kürtçe köşe yazısında devletin su, toprak ve enerji kaynaklarını gasp ettiğini yazdı. Bayık, “bu değerleri gasp etmek halkı kendine muhtaç hale getirmektir” dediği yazısında Kürtlerin "su toprak ve enerji komünleri" kurmasını istedi.
"KÜRDİSTANLILAR ELEKTİRİK VE SUYA PARA VERMEMELİ"

Mardin'de köylülerin elektirik faturası ödememek için yaptığı eylemlerin bütün bölgeye yayılması gerektiğini kaydeden Cemil Bayık "Kürdistan enerjisini Kürdistanlılara satanlara Mardin halkı tavır koydu. Bu hırsızlara ve arkasındaki devlete karşı direnişe geçti. Aslında bu direnişi tüm Kürdistanlılar yapmalıdır. Elektriğe ve suya hiçbir para vermemelidirler." dedi.

İşte Bayık'ın yazısındaki ilgili bölüm:

SU VE ENERJİ SATILAMAZ!

Kürdistan enerjisini Kürdistanlılara satanlara Mardin halkı tavır koydu. Bu hırsızlara ve arkasındaki devlete karşı direnişe geçti. Aslında bu direnişi tüm Kürdistanlılar yapmalıdır. Elektriğe ve suya hiçbir para vermemelidirler. Su nasıl ki satılamazsa, Kürdistanlılara ait enerji de satılamaz. Kuşkusuz yersiz elektrik ve su harcaması denetlenir. Toplum belli mekanizmalarla bu değerlerin kullanımını denetleyebilir. Ama ihtiyaç olan su ve enerji satılamaz. Topraklar da toplum malıdır; devlet üzerinde tasarruf yapamaz.

KÜRDİSTAN'DA SU FESTİVALİ HATTA SU BAYRAMI OLMALI

Kürdistanlılar Dicle ve Fırat’a canları kanları gibi sahiplenmelidir.  Bunun için her yıl belli bir günde su festivali yapılmalıdır. Hatta Kürdistan'da suyun da bayramı olmalıdır. Dicle ve Fırat Kürdistan'a hayat vermişse suyun da bayramı olmalıdır.

GANJ HİNDİSTAN İÇİN NEYSE DİCLE FIRAT DA KÜRTLER İÇİN ODUR

Nasıl ki Ganj Hindistanlılar için kutsal bir nehirse, Kürdistanlılar için de Dicle ve Fırat kutsaldır. Kürdistanlılar bu kutsalına sahip çıkmalıdır. Çünkü kutsallarına sahip çıkmayanlar yaşamayı da hak edemezler. Sular da, enerjiler de Kürdistanlılara aittir. Devlet ya da bazı güçlerin ‘bunlar bize aittir’ demesi, bir düşünsel hegemonyadır; bir ideolojik egemenliktir.  Gerçekte ise su da, enerji de, toprak da halklara ve toplumlara aittir.

KÜRDİSTAN'DAKİ PETROL DEVLETE DEĞİL HALKA AİTTİR

Kürdistan'daki petrol de devlete değil, tüm Kürdistan halkına aittir. Sadece Batman, Adıyaman ve Amed’e değil, tüm Kürdistanlılara aittir. Kuşkusuz yararlanılmasında öncelik petrolün çıktığı alanlara verilir. Ancak tüm Kürdistanlıların ortak değerleri olarak görmek gerekir. Güney Kürdistan ve Rojava’da petrol çok fazladır. Bu enerji kaynağı da Kürt halkına aittir. Şimdi bu enerji kaynağını halk değil, Güney Kürdistan egemenleri yiyor. Hatta dış güçler ve Türkiye Kürt halkından katbekat bu değerden yararlanıyor.