KCK Yürütmeye Konseyi Eş Başkanı Cemil Bayık Kürtçe yayınlanan Azadiya Welatgazetesine yazdığı makalede çözüm sürecini değerlendirdi. PKK'nın silah bırakma tartışmalarını yorumlayan Bayık "Hiç kimse hayale kapılmasın, gerçekçi olsun. Kürtler özgür ve demokratik yaşama kavuşmadan bu tür hayalci şeyleri dillendirmesin" dedi.
"HİÇ KİMSE HAYALE KAPILMASIN!"

PKK'nın Kandil'deki tepe ismi Eş BaşkanıCemil Bayık, Ortadoğu ve Suriye'nin Kürt bölgesi Rojava'daki son gelişmelere dikkat çektiği yazısında "Kürtler ve Kürdistan halkı özgür ve demokratik yaşama kavuşmadan kim gerillanın direnişten vazgeçeceğini ve silah bırakacağını sanıyorsa o hayal görüyordur. Hiç kimse hayale kapılmasın, gerçekçi olsun. Kürtler özgür ve demokratik yaşama kavuşmadan bu tür hayalci şeyleri dillendirmesin" dedi.

DÜNYA KÜRTLER'E SALDIRMAYI NORMAL GÖRÜYOR

Bayık 'Kürdistan devrim tarzının zamanı' başlıklı yazısında Rojava devrimine yönelik saldırıların

EL CEZİRE'YE SİLAH BIRAKMA ŞARTINI AÇIKLADI

Cemil Bayık El Cezire Türk'e verdiği röportajda da Azadiya Welat'taki yazısında paralel açıklamalarda bulundu. Silahlı güçlerin tekrar geri çekilme sürecine başlayacağı iddialarını red eden Bayık, daha önce geri çekilen bazı birliklerin de geri döndüğünü açıkladı. Bayık'ın El Cezire'ye yaptığı açıklamalarda en dikkat çeken bölüm ise silah bırakmak için öne sürdüğü şart oldu. 

İşte Bayık'ın röportajından çarpıcı bazı bölümler...

"NE ZAMAN ÖNDER APO ÖZGÜR OLURSA..."

“Ne zaman halkımızın iradesi, kimliği, dil ve kültürü kabul edilirse, kendisini özgürce örgütlemesi, ifade etmesi, kendini yönetmesi kabul edilirse, gerçek temelde kardeşlik kabul edilirse, Türkiye halkına tanınan haklar Kürtlere de tanınırsa, bunun anayasal güvencesi olursa, Önder Apo özgür olursa; o zaman bunlar düşünebilir, tartışılabilir.”

ÖCALAN İLE FARKLI MI DÜŞÜNÜYOR?

“Ben bildim bileli bu propagandalar yapılır, Önderlikle hareket, hareketle halk, hep birbirinden ayrı gösterilmeye çalışılır. Önder Apo bu hareketin, bu halkın lideridir, baş müzakerecidir. Elbette onun rolü farklıdır. Benim rolüm farklıdır. BDP’linin rolü farklıdır. Bir STK’nın rolü farklıdır. Biz önderlik hareketiyiz, kimse bizimle önderliği karşı karşıya getiremez.”

KÖŞK SEÇİMLERİNDE HDP NE YAPACAK?

“… İyi çalışmaları gerekiyor. İyi okur ve çalışırlarsa bence HDP adayı ikinci tura kalabilir. HDP adayı ikinci tura kalmasa bile AKP adayını destekleme diye bir sorunları yoktur. HDP’nin kendi adayını desteklemesi, kendi çalışmasını yürütmesi gerekiyor. HDP tutup da iki adaydan birini tercih edemez.”

BAYIK TÜRKİYE'YE DÖNER Mİ?

“Kürt sorununun demokratik, siyasal yöntemle çözüldüğü, Kürt iradesinin, kültür ve dilinin tanındığı, Kürtlerin özgürce kendisini örgütleyip, ifade ettiği, kendi kendini yönettiği, bütün bunların da anayasal güvence altına alındığı ortamda dönerim. Gelip orada çalışmalarını sürdürürüm, halkıma hizmet ederim, gelip siyaset yaparım. Gelip de zindana girecek değiliz.”

RÖPORTAJIN TAMAMI İÇİN BURAYA TIKLAYIN...  
   
devam ettiğini, Kürtlerin kendi topraklarında özgür ve demokratik yaşamasına tahammül edilmediğini söyledi. Bu saldırıların dış güçler tarafından gerçekleştirildiğini söyleyen Bayık, "Kürtler ne başka topluluklara saldırmış, ne de başka halkların toprağını işgal etmiştir. Her etnik topluluğa, her inanca saygı böyle bir saldırıyla karşı karşıyadır. Ne dünya ne de bölge ülkeleri bu vahşi saldırıya karşı çıkıyor. Bu gerçeklik, Kürtlere saldırmanın normal görüldüğünü ortaya koyuyor. Kürtlerin diğer halklar gibi kendi toprağında özgür ve demokratik yaşama hakkı olduğu kabul edilmiyor. Kürtlerin de bu hakka sahip olduğu kabul edilseydi bu sessizlik olmazdı" dedi.

"SİLAH BIRAKILMASINI İSTEYENLER BİN DEFA DÜŞÜNMELİDİR"

KCK Yürütme Konseyi Eş başkanı Bayık, Ortadoğu ve Kobane'de yaşananların bu coğrafyada meşru savunma gücü olmadan varlığı sürdürmek mümkün olmadığını gösterdiğini ifade ederek, "Fiziki ve kültürel soykırıma uğratılmak istenen Kürtler için bu gerçeklik bin defa daha geçerlidir. Yakın zamana kadar 'Silahlı mücadele zamanı geçmiştir, artık silahları bırakma zamanı gelmiştir' diyenler Ortadoğu ve Rojava'ya bakmalıdır. Meşru savunması olmayan Kürtlerin bir kaşık suda boğulacağını görmelidirler. Özellikle silahlı mücadelenin zamanı geçmiştir diyerek gerillaya silah bırakma çağrısında bulunan Kürtler şapkalarını önlerine koyup bin defa düşünmelidirler"dedi.

"GERİLLANIN DİRENİŞİ VE SİLAHI BIRAKACAĞINI SANANLAR HAYAL GÖRÜYOR"

Ortadoğu'nun hala demokratik siyasetin hakim olduğu ve silahların devre dışı bırakıldığı bir coğrafya olmadığını, herkesin hangi coğrafyada yaşadığını bilmesi gerektiğini söyleyen Cemil Bayık, şöyle devam etti:

"Ortadoğu'da ancak büyük mücadeleler verilerek ve ağır bedeller ödenerek özgür ve demokratik yaşama kavuşulur. Ortadoğu'da demokrasi ve özgürlük için daha çok mücadele vermek gerekmektedir. Meşru savunma gücünden vazgeçmek, başta Kürtler olmak üzere Ortadoğu halklarını despotik ve eli silahlı devletlere ve çetelere teslim etmek olur. Amiyane deyimle kediye ciğer teslim etmek anlamına gelir. Demokrasi ve özgürlük zihniyetiyle değil, silahlı gücüyle içeride ve dışarıda hakim olmak isteyen bir güç de Türk devletidir. Hatta 'benim silahlı gücüme içeride ve dışarıda kimse karşı çıkamaz, boyun eğmek zorundadır' diyen bir güçtür Türkiye. Türkiye sadece içeride antidemokratik bir politika izlemiyor, dışarıda da despotik ve zalim devletleri ve çeteleri destekliyor. Rojava'da ve Suriye'de kimlerden yana olduğunu ortaya koymuştur. Rojava'da ve Kobane'de demokrasi güçlerini değil de, eli silahlı ve Kürtleri teslim almak isteyen çeteleri destekliyor.

KÜRTLER MEŞRU SAVUNMA GÜCÜNE SAHİP OLMADAN VAROLAMAZ

Ortadoğu'da özellikle Kürtler meşru savunma gücüne sahip olmadan varlığını koruyamazlar. Fiziki ve kültürel soykırıma tabii tutulurlar. Hala hiçbir devlet ve siyasi güç bu amacından vazgeçmiş değildir. Türkiye hala bu zihniyettedir. Bu nedenle Kürtler meşru savunma gücünü koruyacak, hatta daha fazla güçlendireceklerdir. Dolayısıyla Kürtler ve Kürdistan halkı özgür ve demokratik yaşama kavuşmadan kim gerillanın direnişten vazgeçeceğini ve silah bırakacağını sanıyorsa o hayal görüyordur. Hiç kimse hayale kapılmasın, gerçekçi olsun. Kürtler özgür ve demokratik yaşama kavuşmadan bu tür hayalci şeyleri dillendirmesin."

"ORTADOĞU'DA VE ROJAVA'DA KOŞULLAR KÜRTLER İÇİN ZORLU HALE GELMİŞ"

Rojava'da Kürtlerin kahramanca direndiğini ve Ortadoğu halklarına örnek bir direniş gösterdiklerini söyleyen Cemil Bayık, şöyle dedi:

"Ortadoğu'da ve Rojava'da koşullar Kürtler için çok zorlu hale gelmiştir. Ancak, zor koşullarda direnme gücü gösterilebilirse ayakta kalınacak ve başarı kazanılacak bir dönemden geçiliyor. Nasıl ki Amed zindanında zoru koşullarda direnilip zafer kazanılmışsa, şimdi de bu tarzda direnmenin zamanıdır. Kürdistan devriminin tarzı Amed'de yaratılmıştır. Bu da zor koşullarda direnip başarmanın tarzıdır. Bu tarzla direnmeden Kürdistan'da en küçük bir kazanım elde etmek mümkün değildir. Bu nedenle Kürdistan'da en küçük kazanım zorluklara direnilerek ve büyük bedeller ödenerek kazanılmıştır. Kürt'ün kazanma kanunu artık böyledir. Zor koşullarda mücadele edip kazanmanın tarzı olan Kürdistan devriminin tarzının tam da pratikleşmesi gerektiği bir dönemden geçiyoruz. Kürdistan'da şimdiye kadar koşullar ne olursa olsun mücadele edilmiş ve başarı kazanılmıştır. Bu tarzda mücadele edilmeden mevcut koşullarda ne Kobane'de direniş başarı kazanır, ne de Kürdistan özgürleşir. Bu açıdan zorluklardan şikayet etmek olmaz. Aksine bu zorluklar karşısında tam da Kürdistan devriminin tarzına ihtiyaç var deyip mücadeleyi yükseltmek gerekir. Tam da Apoculuğun zamanıdır demek gerekir. PKK tarzıyla yaşamanın ve direnmenin zamanıdır, demek gerekir. Özcesi zaman zor koşullarda fedaice direnmenin ve başarmanın zamanıdır."