Konu Türkiye olunca, hele bir de BÜYÜK hedefler koyan eskinin "hasta adamı" olunca, işler bildiğimiz gibi yürümezdi! 1830'lardan beri kalbinin ortasında saplı duran gizli yapıyı çıkarmaya çalışan DEVLET, sınırsız güce sahip olan KİRACIYLA savaşıyordu! Devleti geri almak ve hızla ilerlemek parolasıyla hareket eden MİLLİ GÜÇ karşısında 150 yıldır YABANCILARA hizmet veren anlayışı buluyordu!
Ve karşımıza dikilen ittifakta kimler yoktu ki?
Muhafazakar yapı tam ortasındaydı! "Şeriatı getirecekler!" diye yıllardır bunlara demediğini bırakmayan CHP hemen yanındaydı! Kürtler'e karşı her daim mesafeli olan yapının diğer yanında da Demirtaş vardı! Vekil kalkanı ile polise, askere taş atanlar yani!
İstanbul sermayesi ve dışarıda ilintili olduğu BAZI YAHUDİ aileler kaptan köşkündeydi! Asker ve bürokrasi içinde de vardılar! Bilen biliyordu!
Hiç birbirlerine benzemezlerdi! Ama hep iç içeydiler! Yanılgımız buydu!
Kalbimizin tam ortasına KARARGAH kuranların özellikle farklı farklı olmasına dikkat edildi! Günü geldiğinde hepsini "hem ayrı ayrı hem birlikte" kullanabilsinler diye! Hepsi de ilginçtir, vatanı kurtarmak için ortaya çıkarlardı!
Söylemeseler de bu vatanda KÜRTLER'e pek yer yoktu! Kürt olarak yaşamalarına pek hoş bakılmazdı!
Sokağa çıkan Kürt gençleri bilmese de onlara "Dışarı çıkın!" emri verenler bu gerçeği bilirdi! "Türk-Kürt kardeşliği inşa edilmesin!" diye uzaklarda el sıkışıp sokağı kaşırlardı!
Her zaman olduğu gibi yine ülkenin çocuklarını kullanmaya kalkarlardı! En ucuz HAMMADDE onlardı çünkü! Bir dedikodu ile kan akar, 19 masum insan toprağa düşerdi! Oyun aynıydı, sadece aktörler değişiyordu!
Defalarca yazdığım gibi Türkler Kürtler'i KARDEŞ olarak keşfettikleri anda ORTADOĞU'da İNGİLİZLER'in yıllar önce kurdukları düzen çökecekti! Ne İsrail, ne de onu var eden güç buralarda barınabilecekti! Deprem yaşanacaktı! Tek kurşun atmadan silahları susturup kardeşliği öne çıkaracaktık! Kaygı buydu!
Baktılar önleyemiyorlar, TERS SALTO'ya kalktılar! OYUNU KURANLAR içerideki adamlarına üç yıl önce bu görevi verdi! Yeni değil! BARIŞ üzerinde hızla gidildiği için şimdi IŞİD'i bahane edip düğmeye bastılar!
Biraz geri gidelim!
Gidelim ki günlük yaşamazsak neleri yakalayabileceğimizi görelim...
SÜLEYMAN HAMİT MÜFTİGİL...
Paralel Yapı'da çok güçlü bir isim! Kime sorsan "Tanımıyorum, hiç görmedim!" diye cevap verir! Ama bu onun gücünü küçültmez! Tersine sadece karar mekanizmasındakilerle bir araya geldiğini açıklar! Müftigil,CUMHURBAŞKANLIĞI seçimlerinden önce İstanbul'da bir dostunu aradı!
Adayların belirlenmesine yaklaşık bir hafta süre vardı! 17 Aralık'tan sonra Türkiye'nin tanıdığı Müftigil, buradaki dostuna, "Cumhurbaşkanı adayımız belli oldu!" diye müjdeyi verdi! İstanbul'un tanınmış simalarından olan telefonun diğer ucundaki isim, "Kim o?" diye merakla sordu! Müftigil cevabı hemen yapıştırdı:
Ekmeleddin İhsanoğlu...
İstanbul şoke olmuştu! Çünkü bu ismi hiç bilmiyordu! Ama Müftigil ve arkasındaki güç, aday olarak istediklerini çıkarmayı başarmıştı! Emir demiri keserdi!
İhsanoğlu ismini çıkaran Müftigil önemli bir MASONDU! Çok uluslu ilişkiler ağının üzerindeydi! Pensilvanya ile de arasından su sızmıyordu! Ağırlığı büyüktü!
Bilinenden çok daha etkiliydi!
Bunu da şimdi anlıyorduk!
Müftigil, 20 Ekim 2013'te bir gazeteciyle telefonda konuşuyordu! Konuşmalar da GES'teki bir komutan tarafından kaydediliyordu! Tabii onlar güvende olduklarını sanıyordu!
Müftigil, Pensilvanya'nın ortaklık ettiği dış güçlerle birlikte, Öcalan'ı bertaraf edip barış sürecini sonlandırma ve Türkiye'yi kan gölüne çevirme projesini şöyle anlatıyordu:
MÜFTİGİL: Pazartesi Washington'da BDP'nin ABD bürosu açılıyor. Selahattin Demirtaş ve bütün Kürt diasporası oraya geliyor. İmralı'dakinin karşısında olan dünyadaki herkes oraya geliyor. Bunlara bizim güneyde bir ülke var ya, hani benim sevdiğim ülke (İsrail), onlar da destek oluyor. Burada üçlü, yani güneydeki ülke (İsrail), ABD ve bizim Kürt kardeşlerimiz, birlikte bir dayanışmayı organize edecekler.
İmralı'nın hükmü bitti.
MUHABİR: Ne demek bitti. Allah Allah...
MÜFTİGİL: Bundan sonra silahlı ve çatışmalı bir dönem geliyor. Çünkü hapiste olduğu için yandaş olmak zorunda. (Öcalan) MUHABİR: Yani dağdakiler Apo'yla ipi koparıyor.
MÜFTİGİL: Barzani, Salih Müslim'in Kuzey Irak'a gitmesini engelledi. Bunun sonucunda da Barzani'yi bertaraf edecekler.
MUHABİR: O zaman Türkiye'deki hareketlilik artacak.
MÜFTİGİL: Bunlar Türkiye'yi uyutmuş. Halk aptal.
MUHABİR: Tren, vagon, yolculuk ne oldu.
MÜFTİGİL: Devam ediyor.
MUHABİR: Geri adım yok yani.
MÜFTİGİL: Yok ya. O'nun (Erdoğan'ın) bertaraf edilmesi şart...
Bu kadar mı? Değil elbette!
Müftigil, gazeteciye 3 Aralık 2013'teki görüşmede üst düzey bir kişiyle yaptığı OTEL ALMA (Türkiye'yi kastediyor!) işlemini de anlatıyor:
GAZETECİ: Washington'daki görüşme nasıl geçti?
MÜFTİGİL: OTEL, Beyaz Saray'ın tam karşısında. Bana bu otel teklifini yapan adamla 2.5 saat görüştüm. Dünya tarihinde onunla bu kadar süre yüzyüze görüşen üçüncü adam yoktur...
17 Aralık'ı önceden bilen, hazırlıkların tam ortasında olan, gelecek bakanları saptayan, kimlerin hapse atılacağına karar veren bu isim BAŞBAKANLARI için de KİTAP yazdırıp bastırıyordu! Erdoğan'ın yerine gelecekBAŞBAKANLARI hazırdı!
Cumhurbaşkanları da tabii!
Ama işler planladığı gibi gitmedi!
İsrail ve arkasındaki güçlerle elele yapılan planlar patladı! Dediklerini yapamadılar! Ama ittifaklarında bir çatlama yok! Pensilvanya, HDP ve CHP aynı çizgide! Neredeyse Cumhurbaşkanı seçeceğimiz DEMİRTAŞ, bir anda sokakları karıştırmak için gerekli repliği yerine getirdi! CHP zaten tezkerenin ve Türkiye'nin karşısındaydı! Kemal Bey ile Selahattin Bey uzaklarda ne hikmetse aynı isimlerle görüşüyordu! Hazırda tuttukları BAŞBAKANLARI da!
Ama işler yine ABD'de bozuldu!
Amerikalı dostum bayramda çok önemli bilgiler verdi! Yakında yazarım inşallah!
Ama benim de kaldığım Peninsula Oteli'ndeki trafikle ilgili çok özel bir şey söyledi!
Biden'ın otele program dışı gelerek Erdoğan'la görüşmesinin arka planını anlattı!
Şaşırdım!
Dostum, "Erdoğan'ın o gün hiçbir planı yoktu! Serbest zaman kullanacaktı! Ama Obama uçaktan kendisini otelde buldu!
Erdoğan telefona çıkmadı!
Aradan kısa bir süre geçtikten sonra Obama uçaktan tekrar aradı! Yine telefon meşgul çaldı! Bir sonraki denemeden sonra görüşme oldu ve Biden hızla otele gönderildi..." dedi!
Çok kişinin inanmakta zorlanacağı bu notu OBAMA'nın yanındaki isme dayandırıp aktardı!
Ben bilmiyordum! Şaşırdım!
Galiba bu ittifak, bunu bildiği için şimdi son bir güçle saldıracak!
Kürtler'in anavatanı olan Türkiye'yi karıştırıp Kobani'yi kurtarmak bunların isteyeceği son şey!
Kardeşliği bitirmek için yola çıktılar!
Kürtler'in geleceğini çalmak için KÜRT gençleri kullanılacak!
Yapamayacaklar ama deneyecekler!
Ama bilmedikleri çok şey var!
Sürprizler onlar için hazır bekliyor!

Kaynak : Ergün Diler / Takvim