Bu ülkede vicdanlarımız ayrıldı.

15 yaşındaki çocuklar ölürken buna üzülenler kadar üzülmeyenlerin yaşadığı bir ülke haline geldik.

"Biz"duygusunun parçalandığı evlerimiz oldu, sokaklarımızı oluşturduk. Birbirimizi engel gördüğümüz günlere geldik.

Ceylan Önkol’a ağlayanlarımız, Uğur Kaymaz’ı görenlerimiz, Esma’yı,Yasir’i, Muhammed’i görmedi. Kürt çocukları için ağlayanlarımız Gazze’yi,Arakan’ı,Dadaap Kampı’na gözlerini kapattı. Türk çocuklarına ağlayanlar Kürt çocuklarını görmedi.Her ikisine de ağlayabilenler Suriye'yi, Arakan'ı,Mısır'ın çocuklarını göremedi.

Okmeydanı için yürüyen on binlerin çoğu diğer çocuklar için kılını kıpırdatamadı.

Ölümlerin mezheplerini ayırdık, sağına soluna baktık, “Kimden ölmüş” diye arsızca sormaktan öte durmadık. Kafalarımızdaki hapishaneleri yıkamadık ve ölümleri de ayırarak beyaz kefenleri kirlettik.

Suriye’nin açlıktan ölen çocuklarını kendi ülkemizin çocukları gibi göremedik. Haksızlık kimden kime karşı geliyor diye baktık ve öyle tavır koyduk ortaya.

Geçmişte “Faili meçhullere” giden, "küçük teröristlerin" acılarını kendi evimizde hissedemedik. Dün on binlerce kişinin katılımıyla yolcu ettiğimiz Berkin Elvan’ın ekmeğini Burak Can Karamanoğlu’nun ailesi ile paylaşamadık. 

Bu ülkede çocuklar üzerinden siyaset dizaynı yapanlar, çocukların derdini konuşmaktan çok öte onlar üzerinden bağırmayı seçtiler. Cezaevlerinde tecavüze uğrayan,yaşları büyütülen çocukları görmezden gelen bizlerin yaşadığı toplum bir günde demokrat kesildiğini zannetti.

Bir günde bütün günahlarımızdan arınacağımızı zannettik ama gözyaşlarımızı bile ölümlerde ayırdık.

Bu ülkede çocukları öldürmeyin...

Ey çocukları öldürenler, ey onların üzerinden dizayn yapanlar ey duygularını göstermelik gösterip, çocuklar üzerinden vicdanlarını temizlemeye çalışanlar, çocuklarımızdan uzak durun. Onlar üzerinden siyaset yapmayın, masumlar üzerinden oy devşirmeye ve siyaseti dizayna kalkışmayın.

Bu ülkede sizler vicdanlarınızı ayırırken bizden , mezarlarımızı ayırmayı beklemeyin. Halepçe’nin de, Bosna’nın da, Darfur, Arakan, Suriye ve Mısır’ın çocuklarına ağlayabiliyorsanız, kendi ülkenizde herhangi bir çocuğun ölümünü ayırmadan göz yaşı dökebiliyor ve meydanlara inebiliyorsanız sizler bu ülkede oyunları bozabilirsiniz yoksa kusura bakmayın sizler de o oyunun bir parçası oluyorsunuz...Gözyaşının rengi,kimliği, memleketi olmaz. Kefen her yerde beyazdır...Lütfen geçmişin hesaplarını çocuklarımız üzerinden yapmayın, bırak çocuklar oyun oynasınlar onları oyunlarınıza alet etmeyin
kaynak timeturk